SIRADIŞI~

Fırında Ördek

"Ne almaya gittin marketten?" Dedi Mina.
Dalıp giden bakışlarından düşünceli olduğu belliydi. Kendini istenmeyen misafir gibi gördü bir an için.
Kollarını bağladı.
"Dedektif Ebru" "çerez felan çekti canım"
Dedi. Ne var bunda gibi bir tavırla.
Çağana doğru yürüdü Mina.
"Nerdeler benim de canım çekti çerezz felan?"
Dedi imalı imalı.
Dudakları çok yakındı. İkiside birbirlerinin kokusunu alabiliyordu.
"Ah Ebru benim de canım neler çekiyor bir bilsen?"
"Söyle bilelim?"
"İnan istemezsin Ebru" kaşlarını yukarıya kaldırdı.
"Sen çok biliyorsun ya iyiyi doğruyu"
Dudaklarını Minanın dudaklarına değdirdi Çağan ve dudakları Mina nın dudaklarında konuştu.
"Biz kimseye doğruyu iyiyi söylemeyiz Ebrucum, sunarız, kendisi seçer"
"Resmen .." Duraksadı Mina. Resmen öpüştük diyecekti ama demek istemedi. Boşluğu daha farklı bir kelimeyle doldurmayı seçti.
"Resmen kırosun" dedi. Başını tavana dikerek kahkaha attı Çağan.
Sonra Mina ya dönüp burnunu kıstırdı.
Elinden burnunu kurtardıktan sonra salona doğru yürüdü Mina.
Çağan da peşinden kovaladı.
Koltuğa kendini attı sanki kendi eviymiş gibi rahat tavırları Çağan ın gözünden kaçmadı. Kendini kibar olmamak için zorluyordu.
"Unutma Çağan senin bir kız arkadaşın asla olamaz"
Kendine sürekli bunu hatırlatıp durmak Ona acı veriyordu.
Rahatça uzandığı koltukta keyifle Mina yı izliyordu. Gözlerini kıstı karşıdaki koltuğa geçti kendiside.
Ne kadar güzel görünüyordu Mina. Saçları odayı yarı aydınlatan romantik sarı ışıkta bile siyah görünüyordu. Çağan a bakarken gözlerini kaçırdı Mina.
Utanmamıştı sadece Çağan utanmazın tekiydi ona göre. Saçıyla oynarken Çağan sessizliği bozdu.
"Hatırlıyon mu Ebru? Senin gecenin bir yarısı karnın acıkmıştı tam bu koltukta yatıyorduk bende patlamış mısır yaptım. Karnımızı patlamış mısırla doyurduk."
Güldü Mina. Başıyla onayladı.
"Evet yapıp geldim dediğinde heyecanla bir baktım patlamış mısır!"
"E ne var Ebru sıfır kalori işte"
Yüzünü buruşturdu Mina.
"Beceriksizim demiyorsunda."
"Beceriksiz miyim Ebru?"
"Beceriksizsinnn" dedi Çağana bağırarak.
"Ovv" dedi ağzını kapatarak.
Devam etti.
"Kötü bir şey mi?"
"Evet sen evleneceğin kadının yatağına patlamış mısır mı götürcen?"
Şaşırdı Çağan.
Gülse mi ağlasa mı bilemedi.
Evleneceğin kadın tamlamasına takılıp kaldı. Üzüldü içini burukluk kapladı. Sanki Güneş Dünyayı terketmiş gibi karardı içi.
Düşünmemek için fırında ördek fırında ördek diye fırında ördek diye sayıkladı.
Kısa süre sonra beyaz buhar gibi uçtu gitti kafasındakiler.
"Vay yakışır Ebru. Hatta senin alacak adam üç öğününü de yatağa getirmeli" dedi işaret parmağı ile baş parmağının uclarını birleştirip ritim tutarak.
"Şakacııı ama katılmak zorundayım tabikide getircek " dedi Mina şakayla karışık.
Koltukta arkasında duran yastığı Mina ya doğru fırlattı kontrollü şekilde.
Karşılık vermek için yerinden kalktı Mina ,başına gelen yastığın etkisiyle dağılan saçlarını toparlamaya çalışarak.
Tam Çağan'ın üzerine yastığı bastırarak boğmaya çalışsacağı sırada hızla üzerine çekti Çağan.
Mina rahatça Çağan ın üzerine yığıldı. Tam üzerine.
Çığlık attı Mina.
Kollarını Minanın sırtıda birleştirdi Çağan büyük bir mutlulukla.
"Sen kim bana sataşmak kim Ebru?"
Kollarının arasından Kurtulmaya Çalışıyordu Mina ama bu imkansızdı. En sonunda pes etti.
"Biliyorsun her zaman bu konuda kazanmışımdır."
Dedi gülümseyerek. Doğru söylüyordu ama teorik olarak. Onun dışında kazandığı her şey Çağan istediği içindi. Çağan duygusal olarak Mina ya hep yenik düşerdi.
"İyi hadi Ebru öyle olsun"
Bozulmamıştı ama ses tonu yumuşak çıktığı için Mina bozulduğunu düşündü. Çağan ın yenilmeyi sevmediğini bilirdi.
Okulda satranç turnuvasında okulun dört yıllık şampiyonunu alt etmişti. Bilek güreşindede kimse onu alt edemiyordu. Matematik ortalamasında okul birincisiydi. Dikkat çekmemek için çalışmadığını belli etmezdi. Geometride okul ikincisi olmak kendi tercihiydi. Okulun spor salonundaki 920 lik boxing rekoruda ona aitti. Ama kimse bunu bilmiyordu.