Bir Rica

82 4 4
                                    

Psişik kampına geldiğim gün, öğleden sonra Alaricle derse başladık. İlk dersimiz Telepati'ydi.  2 kişilik gruplara ayrılmıştık. Ben ve Tyler eşleşmiştik. Bir takım zihin okuma alıştırmasıyla çalışmaya başlamıştık. Bir psişiğin zihnini okumak için zihnini bana karşı tamamen açmış olması gerekiyordu. Görülen o ki zihnimi ilk okuyan Tyler olmuştu. Hazırlıksız ve savunmasızdım, zihnimi nasıl koruyacağım hakkıda hiçbir fikrim yoktu. Tyler bir anda sırıttı. 

- Sevgilini düşünüyorsun sanırım?

Şaşırmıştım. Ne düşündüğüm hakkında fikrim yoktu. Yani tam hatırlamıyordum.

- Ne, nasıl?

Sırıtmaya devam ediyordu.

- Şu uzun boylu, melez, basketçi çocuk?

 Rahatlamıştım.

- Sen Josh'ı diyorsun. Kardeşim o benim!

Nedense hala sırıtıyordu.

- Hadi ama Sam. Daha mantıklı bir yalan bulabilirdin. Korkma Alaric'e bir şey söylemem.

Anlayamamıştım.

- Neden yalan söyleyeyim, kardeşim işte.

Küçük bir kahkaha atmıştı. 

- Sam, beni duymadın galiba. Melez diyorum. Sen beyazsın kardeşin melez öyle mi?

Şimdi anlaşılmıştı.

- Aah. Sen onu diyorsun. İkiz olmamıza rağmen çok farklıyız. Babam bir siyahi annemse beyaz. Josh  babama benzer bense anneme. Biraz tuhaf ama öyle. 

Şaşırmıştı.

- Bir de ikizsiniz öyle mi?

- Aynen. Yarım saat önce konuştum. Antrenmanına gittiğini söylemişti o aklımda kalmış olmalı.

Yüzünü buruşturdu.

- Ah şu siyahlar! Basketbolda hep bu kadar iyi olmak zorunda mıydılar? 

Tylerla bir süre basketbol hakkında konuşmuştuk. Daha önce o da basketbol oynuyormuş. Siyahi küçük bir çocuğu onun üstünden smaç basmasıyla basketbola küsmüş. " Rengine küs" şeklinde küçük bir espri yapmıştım. Daha sonra bana zihnimi nasıl telepatiden koruyabileceğimi öğretti. Yapmam gereken tek şey gözlerimi kapatıp bomboş bir beyazlık düşünmekmiş.

- E. Çok kolaymış.

- Hiçte bile hanımefendi. Güçlü bir psişiğe karşı güvenlik kalkanı oluşturmak zordur. Ve söylemem gereken bir şey var. Dersler dışında birbirimizin zihnine saldırmak kesinlikle yasaktır. Alaric bu konuda çok katı.

- Tamam. Öyleyse bir deneyelim.

Gözlerimi kapatıp beyazlık düşünmüştüm. Dikkatimi hiç dağıtmadan bekledim ve hiçbir şey olmadı. Konuşan o oldu.

- Hiç fena değil.

- Söyler misin Tyler? Birinin zihnime girip girmediğini nasıl anlayacağım? Yani ben hiçbir şey hissetmedim. Koruma altında kalabilmek için gözlerimi kapatıp sürekli beyazlık düşünemem ya.

Gülümsedi.

- İşte o zor kısım. Tecrübeyle hassaslaşıyorsun. Bir anda olabilecek bir şey değil. Ama o konuda sana yardımcı olabilirim. Birlikte çalışabiliriz.

Gülümsemiştim. 

- Teşekkür ederim. Şimdi zihnine girmeyi ben deneyebilir miyim?

Aslında Olmayan ŞeylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin