Erva karda yürümenin keyfiyle eve gelmişti. Hem karda yürümek hem de Ahmet beyle konuşmak onu çok rahatlatmıştı. Ahmet bey gerçekten çok iyi bir insandı 'keşke benim babamda böyle olsaydı' dedi içten içe.
Akşam yemeğinden sonra odasına çıktı ve bir süre camın önünde karanlıkta yağan karı izledi. Her bir kar tanesi gökyüzünden süzülerek yeryüzüne iniyor ve bembeyaz bir çarşaf oluşturuyordu. Bu mucizevi olaya Erva her zaman hayranlık duymuştu.
Uykusunun geldiğini hissedince arkasındaki yatağa baktı. Rahat bir yatakta yatmayalı epey olmuştu. Sadece bir kaç dakika dedi kendi kendine yatağa doğru ilerlerken. 'Sadece bir kaç dakika sonra hemen kalkarım' deyip yumuşak yatağa kendisini bıraktı. Tüm bedeni bunu bekliyormuş gibi anında gevşerken yüzünde memnun bir ifadeyle gözlerini yumdu.
Kolunun dürtülmesiyle gözlerini aralarken nerede olduğunu kavramaya çalıştı. Gözü duvardaki saate kayınca gece yarısını çok dan geçtiğini gördü. Hangi ara uyuya kalmıştı hatırlamıyordu bile.
"Sana diyorum duymuyor musun!"
Erva duyduğu sert sesle yerinde sıçrarken yataktan bir den kalktığı için dengesini kaybetmiş ve yere düşmüştü. Hemen kendisini toparlayıp ayağa kalkınca ne yapacağını bilemez bir şekilde Ömer'e baktı. Kızmasından ona bağırmasından korkuyordu. Nasıl böyle bir hata yapıp o yatağa yatmıştı aklı almıyordu ama bir kere olan olmuştu.
"Özür dilerim."dedi çabucak elleriyle "bir anda uyuya kalmışım. Özür dilerim. Bir daha asla olmaz."
Başını öne eğip Ömer'in vereceği tepkiyi bekledi. Duyduğu hışırtı sesleriyle kafasını kaldırdığında Ömer'in yatağa girdiğini gördü.
"Bundan sonra o koltukta yatmayacaksın."
Erva şaşkınca bakakaldı. Ne diyecekti şimdi. Koltukta yatamazsa nerede yatacaktı. Yerde mi? Bu fikre yüzünü buruşturdu. Yerde yatmayı kimse istemezdi değil mi?
"Nerede yatacağım." Daha fazla beklemeden korkuyla sordu. Ya bu koca adam ona balkonda yatmasını söylerse o zaman ne yapacaktı.
"Burada."dedi Ömer yatağı kastederek. Daha fazla bir şey söylemeden gözlerini yumdu ve "çabuk ol ve ışığı kapat. " dedi.
Erva şokdan çıkarcasına hızla pjamalarını giyindi ışığı kapatıp yatağın yanına geldi. Şimdi nasıl yatacaktı bu yatakta. İlk defa birisiyle yatacaktı ve ister istemez geriliyordu. Hem de beraber yatacağı kişi Ömer ise daha çok gerilmesine neden oluyordu. Usulca örtüyü kaldırıp yatağın içine girdi. Ömer'i rahatsız etmemek için yatakta en uca yatıp üzerini örttü.
Her ne kadar şaşkın olsada yatakta yatmaktan memnundu. O rahatsız koltukta yatmaktan her gün sırt ağrısıyla uyanıyordu. Günler sonra ilk defa rahat uyuyacaktı. Gözlerini kapatıp bu rahatça uyumayı diledi.
Ömer halâ uyumamıştı ama Erva'nın düzenli nefes alış verişlerinden uyuduğunu biliyordu. Aslında ona neden yatakta yatmasına izin verdiğini bilmiyordu. Sadece....... Sadece işten geldiğinde Erva'yı dışarıda izledikten sonra o koltuğa oturmuş ve bir iki saniye için gözlerini dinlendirmek istemişti. Ancak ne ara uyuduğunu bilemeden gözlerini açtığında tüm bedeninin kaskatı kesildiğini gördü. Erva'nın günlerdir bu rahatsız koltukta nasıl nasıl uyuduğunu düşündü. İçinden bir ses ona aynı yatakta yatmayla bir şey olmaz demişti ve işte sonuç beraber yatıyorlardı.
Kendisi de yatağın diğer tarafına kayıp sırt sırta gelecek bir şekilde yattı. Gözlerini kapayıp düşüncelerinden sıyrılmaya çalıştı......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Üzülme Diye
Ficción General"Sizden daha iyi dünür mü bulacağım, tabii ki verdim gitti."dedi sanki mal satar gibi. Erva gözlerini zorlayan yaşları tutmakta zorlanıyordu. Babası ona sormamıştı bile. Kim bilir evleneceği adam nasıl birisiydi. Ondan büyük müydü? Kaç yaşındaydı? O...