Ömer'in arkadaşlarının bulunduğu masaya geldiklerinde, masadakilerin gözleri bu ikilideydi ve tabiki birleşmiş ellerinde. Bir süre masada koyu sohbet dönerken Ömer'in arkadaşlarından biri gülmesini bastırmaya çalışarak konuşmuştu.
"Ömer, oğlum anladık aşıksında, kızın elini bırak istersen. Senin yüzünden kız tek lokma yiyemedi."
Masadaki herkes kahkahalarla gülerken Erva ve Ömer birleşmiş ellerine baktılar. Ne kadar zamandır böyle durduklarının ikiside farkında değildi. Erva elini yavaşça 'hiç istemesede' çektip kucağında birleştirdi. Ömer sessizce homurdanırken arkadaşına ters bakışlar atmayıda ihmal etmemişti.
Dans müziği çaldığında Erva sessizce dans eden çiftleri izliyordu. Kendisini hiç böyle sevdiğinin kollarında huzurla dans ederken hayal edemiyordu. O tam bu düşüncelerdeyken Işıl yanlarında bitivermişti.
"Ömer dans etmek istermisin?"
Ömer önce başında dikilmiş olan Işıl'a ardından karısına baktı. Erva'nın yüz hatlarından bu kızdan hoşlanmadığı belli oluyordu. Yüzüne yayılan çarpık gülümsemesiyle Işıl'ı cevapladı.
"Tabiki isterim....."dedi, Erva'nın bu cevapla yüreğinin sıkıştığından habersiz. Işıl bir an aldığı cevapla Erva'ya sinsice gülümsedi. Sonra Ömer'in cümlesini tamamlamasıyla neye uğradığını şaşırdı. "Ama karımla."derken Erva'nın gözlerine bakmayı ihmal etmemişti. Yavaşça ayağı kalkıp elini karısına uzattı "hayatım bu dansı bana lutfedermisin?"
Erva usulca bışını sallayıp tüm yüzüne yayılan gülümsemesiyle elini Ömer'in eline uzattı. Kalbi maraton koşmuş gibi atarken ellerini birleştirdi. Bembeyaz elbisesi yere kadar uzanırken bakanların bir daha bakmasına sebep oluyordu. Ömer'in kolları arasında kuğu gibi süzülerek dans eden çiftlerin arasına karıştılar.
Işıl sinirden köpürmüş bir halde Elif hanımın yanına gitti.
"Görüyormusunuz Elif teyzeciğim, o pis fare yüzünden Ömer beni reddetti. O olmasaydı bana asla hayır demezdi."
Elif nefretle baktığı Erva'dan bakışlarını çevirip gelini olarak istediği kıza çevirdi.
"Sen üzülme güzeller güzelim. O kızı bu evden göndermenin bir yolunu mutlaka bulacağım. Şimdilik Ayşe evde diye bir şey yapamıyorum ama o gidince canına okuyacağım o kızın."
İkili hain planlarını kurarken her şeyden habersiz olan Erva kalbinin hızlı atışını durdurmaya çalışarak ilerliyordu. Çok değil daha az önce sevdiği insanın kollarında dans etmeyi hayal etmişti. Evet seviyordu Ömer'i, bunu her ne kadar kimseye söylememiş olsada....
Ömer iri kollarından birini karısının ince beline sardı ve diğer eliylede elini kavradı. Bu küçük kız bugün tahminin çok çok üstünde bir......bir ney? İç sesiyle girdiği savaşta iç sesi kazanıp cümlesini tamamladı. 'Yosun gözlüsü bugün tahmin ettiğinden çok çok güzel olmuştu.'
Kollarının arasındaki narin bedenle usul usul sallanırken burnuna dolan bahar çiçeği kokusuyla Erva'ya biraz daha yaklaşıp kokusunu içine çekti.
"Kokun...."dedi, kelimelerin dudaklarından nasıl döküldüğünün farkına varamadan "Çok güzel kokuyorsun."
Sözleriyle kızaran kıza hafif bir tebessümle baktı. Bu kız masumdu.... Hemde tahmin ettiğinden çok daha fazla masum.....
"Bu elbise nereden geldi? Bizim aldığımız çok farklı bir elbiseydi."
Erva'nın baktığı yere bakınca Ayşe'yi gördü. Ah tabi yaa Ayşe. Zaten ondan başkası böyle bir şeyi yapmazdı bu evde. Dudaklarını Erva'nın kulağına yaklaştırarak bir kere daha karısının kızarmasına sebep olacak sözleri söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Üzülme Diye
Fiksi Umum"Sizden daha iyi dünür mü bulacağım, tabii ki verdim gitti."dedi sanki mal satar gibi. Erva gözlerini zorlayan yaşları tutmakta zorlanıyordu. Babası ona sormamıştı bile. Kim bilir evleneceği adam nasıl birisiydi. Ondan büyük müydü? Kaç yaşındaydı? O...