Merhabalar! Öncelikle oy verip yorum yazan herkese çok teşekkürler!
Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım ama af diliyorum. Sonraki bölüm daha uzun olacak inşallah.
Bu arada bunu yazdığım zaman oldukça uykulu olduğum için eğer yazım yanlışı ya da anlam hatası varsa affola.
Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın^^
4 YIL ÖNCE
Violet bardağından bıkkınlıkla bir yudum aldı ve amaçladığından daha sert bir şekilde bardağı masaya geri koydu. İşler hiç de istediği gibi gitmiyordu.
Yaklaşık yarım saat önce önemli bir müşteriyle buluşması gerekiyordu ama adam ortaya bile çıkmamıştı. Bu da yetmezmiş gibi Violet aramasa adamın gelmeme kararı aldığını söyleyeceği yoktu.
Violet yüzünü buruşturdu. Adamı beklediğinden fazla bir şey sipariş etmemişti ve midesi oldukça boştu. Giydiği siyah pantolon ve koyu mavi gömlek ile o kadar da şık gözükmüyordu ve restorandaki insanların ona tuhaf gözlerle baktığından emindi.
Umursamadı. Kahverengi saçları aceleyle yaptığı topuzundan kurtulmak için büyük çaba harcıyorlardı ama Violet ne kadar dağınık gözüktüğünü gerçekten önemsemiyordu.
Bu işin olması gerekiyordu. Uzun zamandır sadece küçük bütçeli kişiler için dekoratörlük yapmıştı ve bu adam gibi zengin birisinin Violet'in işlerini büyütmesine yardımcı olacağından şüphe yoktu.
Ama adam gelmemişti bile. Büyük ihtimalle, rakiplerinin yaptığı gibi, son derece tanınmış ve oldukça yüksek miktar talep eden birisiyle anlaşmıştı.
Garsonu çağıran Violet önemsemedi. Onların kaybıydı. Violet henüz tanınmamış olabilirdi ve kendisinden çoğu konuda emin olmayabilirdi ancak işi bunlardan biri değildi. Violet işinde oldukça iyiydi ve ona bir şans vermemeleri, onların lanet sorunuydu.
Violet menüye ilk baktığında aklına takılan çikolatalı tatlıyı sipariş ettikten sonra sandalyesinde geriye yaslandı ve gözleri restoranda dolaşmaya başladı. Son yarım saattir ya duvarda asılı olan saate, ya bardağına ya da telefonuna bakan Violet, ne büyük bir hata yaptığını onu görünce anladı.
O... Sadece birkaç masa uzaklığında, birkaç kişi ile yemek yiyordu. Ela gözleri arada sırada parlıyor, günahkâr dudakları can alıcı bir gülümsemeyle kıvrılıyor ve iri vücudu oturduğu sandalyeden bile kendini belli ediyordu.
Violet gözlerini kırptı. Doğru görüyor olamazdı. Bu adam gerçek olamazdı.
Violet ağzının neredeyse açık olduğunu fark etti ve kendisini toparlayıp bakışlarını kaçırdı. Çaktırmamak için birkaç saniye bekledi ve tekrar adama baktı. Yanlış görmemişti: Adam gerçekten mükemmeldi.
Bir heykel kadar sert hatlara sahip yüzü, geceden daha koyu olan saçları ve aurası...
Violet yutkundu. Buradan görebildiği kadarıyla adamın oturma pozisyonu oldukça normaldi ancak bir şekilde güç ve cazibeli aurasını herkese hissettirmeyi başarıyordu.
Violet'in gözleri restoranı taradı ve haklı olduğunu gördü. Restorandaki kadınların hepsi –hem de eşiyle yemek yiyenler bile- adama dik dik bakıyordu. Violet bir an bu topluluğun bir parçası olmaktan utanç duysa da kadınları –ya da kendini- suçlayamadı. Böyle yakışıklı bir adama her gün rastlanmıyordu.
Violet adamı biraz daha inceledi. Karşısında oturan iki adama sunduğu gülümseme, avına yaklaşan bir aslanın gülümsemesi gibi soğuk ve acımasızdı.
Ne konuştuklarını bilmese de Violet adamın istediğini aldığına emindi. Ve adamın karşısında oturanlara acımadan edemedi.
Sonra bir şey oldu ve adam, durduk yere başını çevirdi ve Violet'in gözleriyle o ela gözler buluştu. Violet utangaçlıkla hemen bakışlarını çevirdi ancak adamın, bakışlarını yakalamamış olması imkânsızdı.
Harika, diye düşündü. Artık adam Violet'in de buradaki diğer kadınlar gibi ona bakmadan duramadığını biliyordu.
Utanan Violet, adamın bunu umursamadığını düşündü. Gözlemlediği kadarıyla her şeyin farkındaydı ancak oturuşu oldukça rahattı. Sanki ilgi odağı olmak için doğmuştu.
Violet başını kaldırmadan önce belli bir sürenin geçmesini bekledi. Sonunda göz ucuyla baktığında, adamların masadan kalktıklarını ve el sıkıştıklarını gördü.
Ancak Violet daha fazla bir şey göremeden – ve adamın vücudunu pek inceleyemeden- çikolatalı tatlısını getiren garson manzarasını kapadı. Gülümseyen Violet, en sonunda midesine bir şeyler gireceği için heyecanlandı.
Tatlısına bir can simidiymiş gibi bakan Violet hemen bir kaşık aldı ve mutlulukla gözlerini kapadı.
Bu tat, cennet gibiydi.
"Mükemmel," diye mırıldandı.
"Normalde iltifatlara alışığım ama bu kadar açık sözlü olmanı beklemiyordum."
Violet derin erkek sesiyle gözlerini açtı ve karşısında dikilen adamı gördü.
Yakışıklı yabancıyı.
Nabzı hızlanırken adamın yüzünde kendini yavaş yavaş belli eden gülümsemeyi gördü.
Burada ne işi vardı?
"Şimdi de söyleyecek söz bulamıyor musun?" diye takıldı adam, Violet'in karşısındaki boş sandalyeye oturarak. "Genelde kadınlar üstünde bu etkiye de sahibim."
Violet onun kibirli gülümsemesine bakarken beyninden bir sürü şey geçiyordu. Masasına neden gelmişti? Ve oturmak için Violet'ten izin bile almamıştı.
Üstelik Violet'le alay ediyordu.
"Oturmak için izin istediğinizi hatırlamıyorum," Violet iş anlaşmalarında kullandığı soğuk ve ciddi tonu takınmaya çalıştı. Adamın kaşları kızın sözlerini ya da yeni tavrını beklemiyormuş gibi yukarıya kalktı.
"Genel terbiye kurallarından mı bahsedeceğiz? Pekâlâ, bana gözlerinizi biraz bile olsun ayırmadan bakmak ne oluyor?"
Violet yutkundu.
Haklıydı.
Uzunca bir süre adama bakmıştı ve bu oldukça kaba bir davranıştı.
"Bundan rahatsız olmadığınıza eminim," Violet kendini savunmaya geçti. Adamın merakla havaya kalkan tek kaşına aldırmadı ve dramatik olması için biraz bekledikten sonra konuşmaya devam etti. "Burada size bakan tek kadın ben değilim ve siz bunu önemsiyormuş gibi hiç gözükmediniz."
Adamın gülümsemesi daha da genişledi.
"Alışığım," dedi, omuz silkerek. "Ama o kadınlardan birisinin beni eleştirmesine alışkın değilim doğrusu." Adamın gözlerine çöken merak ve bu atışmalardan aldığı hazzın apaçık ifadesi, tutkunun Violet'in damarlarına hızla hücum etmesine neden oldu.
Ona bu şekilde bakmamalıydı.
"Violet Avery," dedi, elini tatlısının üzerinden uzatarak. Bu laf dalaşını sürdüreceklerse ya da adam ona böyle bakmaya devam edecekse, isimlerine ihtiyaçları olacaktı.
"Gabriel Valentini," adam da uzanıp kızın elini sıktı. Tenleri birbirine değdiğinde Violet'in beynindeki bütün cümleler yok oldu.
Ve Violet'in Gabriel Valentini -hayatının aşkı ve en büyük hatası- ile tanışması bu şekilde oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE TUTKU
Storie d'amoreGabriel Valentini için feth edilemeyecek hiçbir şey yoktu. Kadınlar, iş anlaşmaları... Hepsini bir parmağında oynatan Gabriel, Violet Avery ile tanışınca, şaşırtıcı bir şekilde hissettiklerini kontrol edemez. Tutkuyu daha önce hiç bu kadar şiddetli...