Arkadaşlar merhaba, öncelikle bir şeye değinmek istiyorum:
Ben wattpad'e ilk girdiğimde, sadece keyif için yazmaya başlamıştım. O süre zarfında tatildeydim, yazdığım kitap yeni bitmişti ve kafamı dağıtıp, başka türde bir şeyler yazmak istedim. Yazdığım hikayelerin bir yere gideceğini, devam edeceğini vs hiç düşünmedim. Sadece kafamı dağıtmak için birkaç bölümlük bir şeyler yazmak istedim.
Ama özellikle son zamanlarda iki hikayem de ilgi görmeye başladı. Bu yüzden elimden geldiğince devam etmeye çalışıyorum. (Nereye kadar, ne kadar devam edebilirim açıkçası onu da henüz bilemiyorum... )Ancak artık çalışıyorum, yazmam gereken serinin ikinci kitabı var ve bunlardan geriye pek zaman kalmıyor. Kaldığı zamanlarda da zaten yeni bölüm yüklemeye çalışıyorum. Ama bu da geç olabiliyor.
O yüzden ben bütün yorumlarınıza cevap yazmak istiyorum ama belirtmek isterim ki yeni bölümlerin ne zaman ekleneceğini maalesef ben de bilmiyorum. O yüzden net bir şey yazamıyorum.
Bu konuda kızan olursa eyvallah, kesinlikle hakkıdır. Ancak maalesef değiştiremeyeceğim bazı şeyler var, ne kadar suçlu hissetsem de...
Keyifli okumalar, oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim! :)
ÜÇ YIL ÖNCE
Violet yavaşça gözlerini araladı ve hafif aydınlatılmış odanın tavanına baktı. Yavaşça sağına dönen Violet, yanının boş olduğunu gördü.
Gözlerini kısan Violet, Gabriel'in yattığı yerin hâlâ kırış kırış olduğunu fark edince yatakta doğruldu. Oturma odasından gelen sesi duyunca da yataktan indi ve yavaşça odaya doğru yürüdü.
Sonbahar ayında olduklarından ve evin birkaç camı açık olduğundan içeriye bir rüzgar girdi ve Violet geceliğinin önünü bağlamak zorunda kaldı. Oturma odasına gelince Gabriel'in çıplak sırtıyla karşılaşan Violet, adamın telefonda olduğunu gördü.
"Evet, hayır, o toplantıya kadar hepsini masamda istiyorum."
Violet kapıya yaslandı ve Gabriel'in, büyük ihtimalle kendisini uyandırmamak için, kısık sesle konuştuğunu fark etti. Siyah saçları dağınıktı, Violet'i hep kendinden geçirmeyi başarmış olan kaslı vücudu ise apaçık ortadaydı.
Yutkunan Violet, hissettiği tutkuyu bastırmaya çalıştı.
Gabriel birden yana döndü ve Violet'i görünce, o güzel ela-yeşil gözleri özür dilercesine kısıldı. Onun sempatikliğine dayanamayan Violet gülümseyip, Gabriel'in yanına kadar yürüdü.
Adamın tam arkasındayken duran Violet kollarını onun beline sardı ve adamın çıplak sırtına birkaç öpücük kondurdu. Gabriel'in erkeksi ama taze kokusu onu sararken Violet çok güvende hissediyordu.
Çok mutlu.
Çok huzurlu.
Gabriel'in tek eli, Violet'in elinin üstüne geldi ve Violet adamın yüzünü göremese de bir şekilde onun da gülümsediğini hissetti.
"Pekala, yarın detayları konuşuruz," Gabriel son sözlerini söyledikten sonra telefonu kapadı ve Violet'le yüzleşmek için arkasını döndü. Ona gülümseyerek bakan Violet, adamın omuzlarına ellerini yerleştirdi.
"Uyanmanı istememiştim," diye fısıldadı Gabriel, sanki buna gerek varmış gibi. Ellerini kızın beline yerleştirdi ve yavaşça, ona doğru sokularak, boynuna doğru eğildi.
Halinden oldukça memnun olan Violet, adamın çıplak göğsünün yaydığı sıcaklığı görmezden gelmeye çalıştı.
"Uyandırmadın," dedi elini onun sırtında gezdirirken. "Kendim uyandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE TUTKU
RomanceGabriel Valentini için feth edilemeyecek hiçbir şey yoktu. Kadınlar, iş anlaşmaları... Hepsini bir parmağında oynatan Gabriel, Violet Avery ile tanışınca, şaşırtıcı bir şekilde hissettiklerini kontrol edemez. Tutkuyu daha önce hiç bu kadar şiddetli...