17.Bölüm

19.5K 877 13
                                    

Gözlerini açtığında yatağının üzerindeydi.Egemen yatağın ucunda düşünceli bir şekilde başını iki elinin arasına almış sallanıyordu.

-Uyandı !

Aysun'un sesiyle genç adam Bukre'nin ellerine uzanmıştı.

-Daha iyi misin ?

Bukre gözlerini kaçırarak "Evet." demişti.Egemen bir şeylerden şüphelenecek diye aklı çıkıyordu.

-Yarın muayene olsam iyi olur.Bu durumlar çok sıklaştı.

Egemen başıyla genç kadını onaylamıştı.

-Büyük ihtimalle strestendir.Sanırım babanı kafana çok taktın.

Bukre "Sanırım." derken, Aysun'a bakmaya başlamıştı.Egemen'in yüzüne bakamıyordu.Biraz sonra Egemen "Daha fazla rahatsız etmeyelim.Bende gideyim, dinlensin." diyerek genç kadının alnından öpmüştü.Sonra arkasına bakmadan evden çıkıp gitmiş, ardında soru işaretleriyle kalan bir kadın bırakmıştı.

-Bence anladı.

Aysun düşünceli bir şekilde pencereden dışarıyı seyrediyordu.

-Bilmiyorum..Başından beri hiçbir şeyi sorgulamıyor.Beni bu durum ciddi anlamda çok şüphelendiriyor.

Bukre elleriyle yüzünü kapatmıştı.

-Allah'ım..Sen yardımcım ol.

Aysun pencerenin kenarından iki adımda arkadaşının yanına varmıştı.

-Haftasonu bu korku bitecek.Sana söz veriyorum.

-

Aynadan göz göze geldiği kişi, onun yıllardır hayalini kurduğu kıyafetin içindeydi.Ne kadar da güzel olmuştu..Kuğu gibiydi.Boynu bükük bir kuğu.Ne anası, ne atası yanında olan..Evlilik hayalini kurduğu adamdan başka bir adamla evlenecek olan..Öksüz, yetim, yaralı bir kuğu.

-Bukre..Çok güzel oldun.

Bukre tebessüm etmişti.

-Bende bu kadar güzel olacağımı düşünmemiştim.

İkili gülüşürken Bukre elini karnına koymuştu.

-Bugün ikimiz için kuracağım hayatımın ilk adımını attım.

Aysun arkadaşının omzunu sıvazlamıştı.

-Şimdi düşünme bunları.İnsan hayatında sadece bir kere gelin olur.

Bukre boğazına takılan yumruyla tebessüm etmişti.

-Sadece bir kere..

Dolan gözlerini arkadaşından kaçırırken aklına Yekta gelmişti.Bir an için kalbinin patlayacağını düşünmüştü.O asla yapmaması gereken bir şeyi yapmıştı.Bukre'ye izni olmadan dokunmuştu.Onu mantıklı düşünen yanı asla affetmeyecekti.Biraz sonra gelin odasının kapısı çaldığında genç kadın düşüncelerinden sıyrılıp bakışlarını kapıya çevirmişti.Elinde gelin buketiyle Egemen odaya girdiğinde, Bukre gözyaşlarının yanaklarını ıslatmasına engel olamamıştı.

Kalbi burdan gitmesini bağırıyordu.Bugün uzun süredir düşünmediği kadar Yekta'yı düşünüyordu.Kulağında Yekta'nın ona verdiği bir sürü söz yankılanırken, ağzından bir hıçkırık kaçmıştı.

Kader diye bir şey şüphesiz ki vardı ve insan kaderinde yazılan neyse onu yaşıyordu.İşin en acı kısmı da burda başlıyordu.Kader herkese eşit davranmıyordu.

Egemen karşısında ağlayan genç kadını baştan aşağı süzmeden edememişti.Gerçekten kuğu gibi olmuştu.Bakmaya kıyamamıştı.

Biraz sonra genç kadının yanına varıp, yüzünü avuçlarının arasına almıştı.

-Bugün birlikte kuracağımız hayatımızın ilk günü ve bundan sonra, bize ayrılan süre boyunca bir daha asla mutluluktan bile ağlamana izin vermeyeceğim, sen benim her şeyimsin.Sana söz veriyorum.

Bukre tebessüm etmişti.

-İnan bundan bir an bile şüphe duymadım.

Egemen biraz sonra hayat arkadaşı olacak kadının alnından öpüp sıkıca sarılmıştı.

-Misafirler bizi bekliyor.

Aysun dolan gözlerini el ele tutuşmuş ikiliden kaçırırken tebessüm etmeye çalışarak "O zaman misafirleri daha fazla bekletmeyelim." demişti.

Aysun, odadan çıkan arkadaşını arkasından izlerken derin bir iç çekmişti.Kimse bu kadar çaresiz kalmayı hak etmiyordu.Bukre ne yapıyorsa bebeği için yapıyordu.Bir an, kısa bir an için Bukre'nin yerinde olduğunu düşünmüştü ve tüyleri diken diken olmuştu.Çünkü aklına ilk gelen şey ölüm olmuştu.

-Umarım hep mutlu olursun küçüğüm..

Gelin odasından çıkarak nikah masasına hızlı hızlı ilerlemişti çünkü şahitlerden biri de oydu.Biraz sonra herkes masada yerini aldığında, gözlerinin buğusuyla etrafı izleyen beyazlar içindeki arkadaşına bakmıştı.İçi acıyordu.Kalbi ağlıyordu.Onun ne hissettiğini yüreğinde hissediyordu sanki.O kadar derin düşüncelere dalmıştı ki, nikah memurunun konuşmasını hiç duymamıştı.Hatta kendisine sorulan soruyu da ikinci seferinde işitip telaşla "Evet !" demişti.

Uzun yemek masasından alkış koparken Egemen Bukre'nin alnından öpmüştü.Sonra ailesinin ve arkadaşlarının bulunduğu 50 kişilik yemek masasına dönerek bir konuşma yapmak istediğini söylemişti.

-Ben çok uzun süredir eşimin peşinden koşuyorum.Önceleri bana hiç yüz vermedi ama sanırım sonra benim istikrarım onu caydırdı.

Masadaki herkesin yüzünde tebessüm oluşmaya başlamıştı.Aysun bir yandan seviniyordu çünkü bir şeyi çok iyi biliyordu.Egemen Bukre'yi asla üzmeyecekti.

-Burda, hepinizin önünde bir kez daha söz veriyorum.Bukre'm.Benim güzel karım.Ömrümün yettiği kadar yanında olacağıma ve seni üzmemek için gerekirse kendimi hırpalayacağıma söz veriyorum.Senin bir tek gülüşün için dünyayı yakarım.Sen ve ilerde çocuklarımızla renklendireceğimiz yuvamız için çok çalışacağıma ve her zaman seni çok seveceğime söz veriyorum.Beni hayat arkadaşın olarak seçtiğin için teşekkür ederim.

Bukre bir şey dememişti.Sadece gülümsemiş ve Egemen'in dudaklarına minik bir buse kondurmuştu.Sonra "Bende seni seviyorum." diyerek sıkıca kocasına sarılmıştı.Kaynanası sessizliğini korusa bile bu evliliği hala onaylamadığı yüz ifadesinden belliydi.Ama Bukre bunları umursamak istemedi.Çünkü bugün düğün günüydü.İnsan bir kere gelin olurdu.Ve Bukre bugün olmuştu.

Ellerinden tutan kocasıyla mekanın ortasına ilerleyip çalan şarkıyla dans etmeye başlamışlardı.Egemen karısının belinden tutarak ritme ayak uydururken, Bukre'nin kulağıma eğilmişti.

-Seni yeteri kadar bekledim..Umarım baba olmam için de beni yıllarca bekletmezsin.Çünkü bunun için sabredemeyebilirim.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin