4.Bölüm

26.3K 1K 78
                                    

Çiftlikteki eve gelmişlerdi.Salondaki herkes kötü bakışlarıyla genç kadını izliyordu.Özellikle de Şehnaz. Bukre'yi inceliyor, içten içe nefret ediyor ve ona bir sürü kötü söz söylemek istiyordu. Kocası ilk gece bu kadına olan sevgisi yüzünden ona dokunamamıştı. Odaya girip üstünü değiştirmiş ve çıkıp gitmiş, onu yalnız bırakmıştı. Bu olay yıllarca kendini tekrar etmişti. Şimdi gönlünü yavaş yavaş kendisine karşı ısıtmaya başlamıştı ki o kadın tekrar hayatlarında belirmişti.Eline bir kaşık su verselerdi tereddüt etmeden ilk Bukre'yi boğardı.

-Seni hangi rüzgar attı buraya Bukre ?

Yekta'nın annesi donuk bakışlarıyla genç kadının gözlerinin içine bakıyordu.Bukre sabahtan beri bu anın gelmemesi için dua ediyordu çünkü Fatıma Hanım geldiğinden beri Bukre'nin yüzüne bir zaten bir şeyler söyleyecek gibi bakıyordu. Bukre gittikten sonra oğlunun yaşadığı acılara, tuttuğu yasa bizzat şahit olmuştu.Önceleri Bukre'yi çok severdi ama şimdi oğlu gibi bu kızı affedemiyordu.

-Dua et oğlumun başına bir iş gelmesin.

Bir cevap alamayan yaşlı kadın gözlerini devirdikten sonra "Oğlumun kollarındayken bülbül gibi şakıyordun Bukre Hanım.Şimdi dut mu yedin ?'' diyerek söylenmişti.

Bukre Yekta'yla konuşmasının üzerine buradaki herhangi birine cevap vermenin doğru olmayacağını düşündüğü için tepkisizliğini korumuştu.Oturduğu koltuğa iyice sinerek insanlarla göz göze gelmemeye çalışmıştı.Çünkü bu ortamda taş olsa çatlardı.Bir an önce bu işkencenin bitmesi için dua etmeye başlamıştı.

-Bukre !

Yekta'nın en küçük kardeşi çiftliğe yeni gelmişti.Olanlardan habersiz öğretmenlik yaptığı yerden apar topar getirilmişti.

-Senin burda ne işin var ?

Genç kadın ona seslenen tanıdık simayı gördüğünde içinde oluşan mutlulukla genç kızı sarıp sarmalamıştı.Bir zamanlar Yekta'yla ilişkisinin en büyük destekçisi Şilan'dı. Şimdi de ona destek vermesine o kadar çok ihtiyacı vardı ki...

-Karışık biraz..

Bukre mahcup bir şekilde Şilan'dan uzaklaşırken, Şehnaz daha fazla dayanamamıştı.

-Bukre Hanım kapımıza kadar gelip Yekta'dan yardım istedi.Güya kuma gidecekmiş de...Abin de bu kadını geri vermemek için birini vurdu.Şimdi kim bilir bebeğimin babası bu kadın yüzünden ne haldedir !

Bukre afallamıştı.Boğazı düğüm düğüm olmuştu.Sevdiği adamın baba olacağını, çocuğunun annesinin bambaşka bir kadın olacağını tekrar acı acı hatırlamıştı.

Gözleri istemsizce Şehnaz'ın karnına kaymıştı.Yüreğine dolan acıyla nefes alamadığını hissetmişti.

-Sakin ol yenge.Anlatsın da dinleyelim konu neymiş.Bukre kolay kolay kimseye minnet etmez.

Bukre yutkunmayı başardıktan sonra, titreyen sesiyle, "Haklı.Diyecek hiçbir şeyim yok." demişti.

Sonrasında hızlı adımlarla salondan uzaklaşan genç kadın bahçeye çıktığı anda tuttuğu gözyaşlarını serbest bırakmıştı.Kendisine, doğduğu eve, yaşantısına, aldığı yanlış kararlara binlerce kez küfür etmişti.Bahçenin arkasına gidip oturabileceği bir yer bulduktan sonra, başını dizlerinin arasına koyup uzunca bir süre hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.

En son nefesini toparlamak için derin derin nefesler aldığında Şilan'ın sesiyle başını eğdiği yerden kaldırmıştı.

-Biraz olsun rahatlayabildin mi ?

Bukre tebessüm ederek başını sallamıştı.Konuşmaya, bir şeyler anlatmaya ve neredeyse nefes almaya bile yetecek gücü kendinde bulamıyordu.

-Sen gittikten sonra abim uzunca bir süre hiçbirimizle konuşmadı.Onun için her şey çok zorlaştı.Toparlanamadı.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin