16.Bölüm

19.6K 863 22
                                    

Ellerinde poşetlerle vitrinlere bakarak yürüyen ikili aynı zamanda dedikodu yapmaktan da geri kalmıyordu.

-Daha şimdiden başlamış desene kaynanalığa.

Bukre gözlerini devirerek "Sorma sorma." diyerek söylenmişti.

-Hata yapılmasını sevmezmiş.Ben hata yapmaya meyilli bir insan olsam doktor olmazdım zaten.

Aysun bu cümleye gözlerini belerterek imalı bir şekilde "Sen hata yapmaya meyilli değil misin yani ?" diye sormuştu.

-Şu an karnında bir bebek var Bukre.

Bukre istemsiz olarak elini karnına götürmüştü.

-Bu benim yaptığım bir hata değil.Belki dolaylı yoldan hatam olabilir.

Aysun sevecen bir şekilde arkadaşının koluna girerek hemen konunun kasvetini dağıtmaya çalışmıştı.

-Şaka bir yana teyze oluyorum.Teyze olmak için daha çok gencim.

Bukre öncesinde anne olma fikrini hiç benimseyememişti ama Allah bu bebeği ona layık gördüyse, onun canını almak Bukre'ye düşmezdi.Hastanede bire bir şahit oluyordu bebek sahibi olmak uğruna servet döken insanlara.Onun bebeğini aldırması düpedüz nankörlük olurdu.Düşüncelerinden Aysun'un bağırması sayesinde kurtulmuştu.

-Bukre bu gelinlik sana çok yakışır !

Bukre vitrinden ona beni al dercesine bakan gelinliğe iki saniye baktıktan sonra mırıldanmıştı.

-Galiba gelinliğimi buldum.

Birlikte mağazaya girdiklerinde güler yüzlü bir kadının yardımıyla gelinliği hızlıca giyip kabinden çıkmıştı.Boy aynasından kendisiyle göz göze geldiği zaman, gözlerinin önünden geçmişi hızlı bir şekilde akıp geçmişti.

10 Mart 2011

Vitrinde gördüğü gelinlikle ellerini sıkıca tutan adama heyecanla bakmıştı.

-Evlendiğimiz zaman böyle bir gelinlik giyeceğim.

Genç adam kollarının arasındaki kadını kendine çekerek saçlarından öpüvermişti.

-Gelecek hakkında konuşmayı pek sevmem.Ama sana bu konuda yemin edebilirim.Dünyada hiçbir gelin senden daha güzel olamayacak ve en mutlu yuva bizim yuvamız olacak.

Heyecanla sevdiği adama sarılmıştı.

-Yekta, evleniriz değil mi ? Hatta sana benzeyen bir çocuğumuz olur belki..

Tebessüm ederek kadınını dinliyordu.

-Her gece aynı yastığa baş koyacağız.Hayallerimizi bir bir gerçekleştireceğiz.Sen yeter ki ellerimi bırakma.

Genç adam derin bir nefes vermişti.

-Bırakmayacağım, söz veriyorum bırakmayacağım.

Bukre gözlerini açtığında yanında Yekta'yı değil de Aysun'u görünce dolan gözlerinden akan yaşlara engel olamamıştı.Onu sevmiyordu.Sevemezdi.Yekta ona zarar vermekten başka bir şey yapmamıştı.

Aysun hayranlıkla arkadaşına bakarken, sadece "Çok güzel oldun." diyebilmişti.Biraz sonra gözlerini gelinliğin büyüsünden kurtarıp arkadaşına çevirdiğinde, ağladığını fark edip hızlı iki adımda yanına varmıştı.

-Sen hala o adamı seviyorsun..

Bukre başını olumsuz anlamda sallayarak bu fikirden kendisini de, kalbini de uzaklaştırmıştı.

-Sevmiyorum.Sevemem Aysun.

Aysun arkadaşının ıslanmış yanaklarını elinin tersiyle silerek "Geçecek." demişti.

-İnan bana her şey geçecek.

Bukre gelinliğin içinde daha fazla duramamıştı.Hızla kabine girip gelinliğin içinden çıkarak fiyat konusunda anlaşmak üzere kasaya doğru ilerlemişti.Kısa bir pazarlıktan sonra gelinliği ayırttırmıştı.

Mağazadan çıkacakken telefonu çalmıştı.Arayan Egemen'di.Kısa bir konuşmanın ardından akşam yemeğini Aysun'da yemek üzere anlaşmışlardı.Aysun bulundukları avmnin asansörünü çağırmak için önden giderken, Bukre başı dönmeye başlayınca bir yerlere tutunmak için eliyle çevresini yoklamıştı.Tutunacak bir şey bulamayınca yere yığılan genç kadın kafasını sertçe yere çarpmıştı.Gözlerini sıkıca kapatırken, kulağındaki uğuldamanın geçmesini uzunca bir süre beklemişti ve bu süre zarfında gözlerini açamamıştı.Gözlerini açtığında sadece Aysun'la değil bir insan topluluğuyla burun buruna gelmişti.Birisi bacağını kaldırmaya çalışıyor, birisi kafasını kaldırmak için baş ucuna geçmeye çalışıyor, biri de onu su içirmeye zorluyordu.Genç kadın kendini toparladığı zaman "Ben doktorum." demişti yüksek çıkarmaya çalıştığı bir ses tonuyla.

-Ve aynı zamanda hamileyim.

Aysun gözlerini açan arkadaşıyla dizlerini dövmeyi bırakıp sıkıca genç kadının boynuna sarılmıştı.Şimdi daha iyi anlıyorlardı.Kaç yıl bunun eğitimini görmüş olsalar bile yakınlarına bir zarar geldiği an mantıkları devre dışı kalıyordu.

Bukre düştüğü yerden doğrulurken ağrıyan sırtıyla yüzünü buruşturmuştu.

-Öyle bakacağına yardım et.

Aysun arkadaşının koluna girerken ağzından bir hıçkırık kaçmıştı.

-Ölüyorsan öl ama benim yanımda ölme.Bir de içinde yeğenim varken hiç ölme.

Aysun asansöre ilerlerken çevresindeki herkese teşekkür etmişti.İkili otoparka inip arabaya bindikten sonra Bukre gözlerini kapatmıştı.

-Belki de bu bebeği aldırmam gerekiyordur.

-

Genç kadın tabağındaki bol limonlu salatadan yerken sessizce Egemen ve Aysun'un konuşmasını dinliyordu.

-O kadar güzel oldu ki gelinliğin içinde..Prenses gibiydi.

Egemen göz ucuyla dalgın nişanlısına bakarak "O her haliyle prenses gibi." demişti.

-Arada geliyorlar ama olsun, böyle kabul edeceğiz.

Bukre tebessüm edip "Neyimi gördün ki ?" diyerek sitem etmişti.

-Canı sıkıldığı zaman anında ortamı terk edebiliyor.Helal olsun demekten başka bir şey yapamıyorum.

Bukre gülümsemişti.

-Dün için özür dilerim, iyi üşütmüşüm.Sabaha kadar uyuyamadım.

Egemen Bukre'nin masanın üzerindeki ellerini sıkıca tuttuktan sonra "Yüzünden belli oluyordu zaten, uğraşıyorum sadece sevgilim." diyerek nişanlısının gönlünü almaya çalışmıştı.

-Eee Egemen Bey, 4 gün sonra adaya veda ediyorsunuz galiba ?

Egemen gülmeye başlamıştı.

-Geride kalan arkadaşlara başarılar diliyorum.

Aysun kahkaha atarken, Bukre sessizce tabağıyla uğraşıyordu.Önündeki salatayı bir sağa bir sola itelemekten başka bir şey yapamıyordu.Üzerinde garip bir durgunluk vardı.Kafası çok karışıktı.Düşündükçe midesi ağrıyordu.Bu bebeği aldırırsa bir ömür boyunca yastığa başını rahat koyabilecek miydi ? Ya da ilerde Egemen baba olmak istediğini söylediğinde, huzurlu bir hamilelik geçirebilecek miydi ? Yavrusunu eline ilk aldığında, ilk emzirdiğinde, kokusunu doya doya içine çekip defalarca kez öptüğünde canına kıydığı evladı kendi arafında Bukre'ye hakkını helal edecek miydi ? Ya da "Anne, benim size ne zararım vardı ? Sizin günahınızın vebalini neden ben ödedim ?"  diye sorduğunda, yavrusuna cevap verebilecek miydi ?

-Ben bulaşıkları hallederim.Siz balkona geçin.Birazdan kahve yapıp getiririm.

Aysun'un sesiyle yavaşça ayağa kalkarken, dönen başıyla sıkıca masaya tutunmuştu.Egemen refleks olarak Bukre'nin belini kavrayarak tek hamlede kucağına almıştı.Genç kadın daha fazla direnemeyerek Egemen'in kollarının arasında onu çağıran karanlığa teslim olmuştu.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin