BÖLÜM 25"KUAFÖR"

3K 176 16
                                    

medya angel


benim bir kalbim var mı bilmiyorum. evet organ olarak kan pompalayarak görevini yerine getiren bir kalbim var gerçi kalbim olmadan da yaşarım. ama normal duyguları olan bir kalbim var mı? hissettiğim tek duygu öfke  öfkeliyim çünkü asla düşmanlarım bitmeyecek birine bir iyilik yapmak istesem bile hemen onun altında bir şey arayacak kimse karşılıksız bir şey yapmadığımı düşünecek ben bir iyilik yapıyorsam asla karşılık beklemem tabi bazı istisnalar var. hayatımda yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma karşı öfkeliyim. içinde tek bir duyguyu barındırarak kalbin oluyorsa evet bir kalbim var. ama başka duygular da gerekliyse bir kalbim yok. her neyse hepsinin canı cehenneme bir kalbim var ya da yok bu kimseyi ilgilendirmez.

angella olan atışmalı saçma konuşmamızdan sonra odasından çıkarak aşağı indim. emily ve eva koltuğa kurulmuş televizyondan magazin haberlerine bakıyorlar. ne olursan ol magazin haberleri her zaman ilgi çekicidir. şahsen benim az da olsa ilgimi çeker. bazen öyle şeyler çıkıyor ki ağzım açık kalıyor. ama şimdi hiç magazin izleyecek havamda değilim. emily ve evanın dikkatini üzerime çekerek

- kızlar bir şeyler yapalım. yaşlı evde kalmış teyzelere döndük resmen

emily parmağını çenesine koydu düşünürmüş gibi eva ise ikimizi de kaile almayarak televizyonda ki magazin haberlerine dikkatle bakmaya devam ettim. ta ki emily koltukta 

- buldum!!!

diye zıplayarak onu bu kadar heyecanlandıran ve kulak zarımızı patlatmasına neden olan şeyi gerçekten çok merak ettim. ona hatırlatmam lazım biz vampiriz kulaklarımız hassas ya hani bağırmaya gerek yok. eva yerinden sıçrarken ben sadece göz devirerek bakışlarımı emilye kilitledim

- kulak zarımı patlatmana değecek bir şey olsun

- tabi ki harika bir şey kuaföre gidelim bir güzel değişim yapalım. olur mu? olur ben karar verdim hadi kalk kalk kalk

bu evde kesinlikle demokrasi hakim herkesin fikrini alıyoruz falan ne güzel ya. tamam tamam naz yapmaya gerek yok kuaför gerçekten iyi bir fikir. sevimlice gülümseyerek

- öyle olsun eva hadi yapıştın mı televizyona bak sana o televizyondakilerin saçından yaptırırız 

eva söylediklerime gülmemek için kendini tutarken bir yandan da göz devirerek koltuktan kalktı. çoktan odasına gitmiş emilynin arkasından ikimiz de kıkırdadık. bu ne heyecan. bende odama çıkarak dolabımdan mavi kot şort aldım üzerine de siyah tek omuzu düşük üzerinde beyaz harflerle vampire girl yazan bir tişört giydim. saçlarımı düzleştirdim. makyaj olarak da bir rimel çektim evet hazırım. üzerime siyah deri ceketimi giyerek aşağı indim eva çoktan hazırlanmış lacivert bir pantolon üzerine askılı bordo bir tişört giymiş. saçlarını hafif dalgalandırmış. üzerine de beyaz uzun bir ceket almış. benim arkamdan inen emilye baktım kırmızı kısa pileli bir elbise giymiş saçlarını yukarıdan toplamış dudaklarına kırmızı bir ruj sürerek belirginleştirmiş. onun bu haline tek kaşımı kaldırarak

- bildiğim kadarıyla partiye değil kuaföre gidiyoruz ama.

göz devirerek cevap verdi. kolumda ki saate baktığım da daha saatin 14:20 olduğunu gördüm. doğru düzgün bir uyku düzenimiz olmayınca saatin kaç olduğuna da hiç bakmıyoruz. merdivenlerin başında bizi izleyen angele görünce küçük bir parçam ona üzüldü ama sonrasında üzülmem geçti gitti. ne yapabilirim o bana doğru düzgün davranmazsa ben niye düzgün davranayım ki. emilye baktığımda benim baktığım yere bakıyordu. bakışları bana dönünce" ne yapalım" der gibi bakıyordu hatta bakmıyordu söylüyordu. yok normal konuşarak söylemiyor zihin gücüyle doğru ya bağlı olduğumuzu hep unutuyorum. dudağımı bilmiyorum edasıyla sarkıtarak omuz silktim. onun bizimle gelmesini istiyor muyum? evet evde kalıp dışlanmış gibi hissetmesini istemem. peki gelip orada sinirimi bozacak bir şey söylemesini istiyor muyum? ı-ımm kesinlikle hayır çelişki içinde kaldım. emily bana son bir bakış atıp angela döndürdü gözlerini ve benim bile şok olduğum kelimeleri söyledi

- hey peri kız eğer bizimle gelmek istiyorsan 30 saniyen var çabuk ol

onu çağıracağını asla düşünmezdim anlayamadığım bir şekilde emilynin perilere bir karezi var. ama bunu eninde sonunda öğreneceğim. angel duyduklarıyla sindiği köşede heyecanla çıkarak 

- t-tamam 

dedi hemen kaldığı misafir odasına gitti. emily de merdivenleri tamamen inerek yanımıza geldi hep beraber kapıya ilerledik ben dolgu topuk spor ayakkabılarımı giyerken eva siyah converlerini emily ise siyah stelettolarını giyiyordu. biz ayakkabılarımızı giyerken merdivenlerden hızla inen angel da spor ayakkabılarını giydi. kapıyı açtığımda yüzümü yalayan rüzgara karşılık gülümsedim. gariptir ki ben sıcak havaları sevmem soğuk havalar her zaman benim idealim olmuştur o soğuk rüzgarı tenimin her yerinde hissetmeyi seviyorum. kapının önünde park edilmiş siyah arabaya ilerledik emily nin arabası. emily sürücü koltuğuna yan tarafına ben arka tarafa da angel ve eva oturdu. umarım bir sorun yaşamayız bugün....


******************************************


- güzel oldu mu?

kuaför koltuğundan kalkarak etrafımda döndüm tekrardan, aynaya baktım. evet bir çılgınlık yapıp belimin biraz daha aşağısında olan saçlarımı küt kestirdim birde kahkül kestirdim bu halimle gizli ajanlardan pek bir farkım yok. emily ve ava saçlarıma kıymama hayretle baksalar da angel baya beğendi. niye bu kadar şaşırdıklarına pek anlam verebilmiş değilim ne yani sonsuz bir hayatım var zaten önümde yeniden uzar. benim tersime emily saçlarının kırıklarını bile az aldırttı sanırım saçlarına aşık,birde siyah saçlarının arasına pembe renk attırdı baya güzel durdu. eva ve angel bize hiç uymayarak saçlarına elletmemiş sadece eva fön çekilmesini, angel ise dalga yapılmasını istedi. kuaförden çıktığımız da hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. sanırım fazla vakit geçirdik. oyalanmadan emily nin arabasına bindik. emily eve sürerken ben ve eva arabanın üstten açmalı camını açtık ve kafalarımızı çıkararak bir yandan kahkaha atarken bir yandan da etrafı süzüyorduk. hep bu arabaların üst camlarından bakma olayını sevmişimdir baya eğlenceli oluyor.


araba durunca eva ve ben birbirimize şaşkınca baksak da sonradan eve geldiğimiz anlayarak camdan kafalarımızı içeri sokarak arabadan indik. 

- hey kapı neden açık?

eva nın ortaya attığı soru ile hepimizin bakışları açık kapıya döndü iyide ben bu kapıyı kapatmıştım hatta ben kapatmıştım. kaşlarımı çatarak 

- kapıyı ben kapatmıştım eminim.........evde biri var sanırım dikkatli olun önce ben gireceğim

ben önde arkamda emily onun arkasında eva ve en sonda angel eve doğru yaklaşmaya başladık. şahsen benim içimde korku yok. alayı gelse her türlü yenerim. ama  diğerleriyle aynı duyguları paylaşmıyorum sanırım. emily bile ne kadar cesur görünmeye çalışsa da onun da gözlerinde ki hafif korku belli oluyor. onların bu korkulu hallerine dayanamayarak

- bu korku fazla değil mi? hey biz vampiriz alt tarafı eve biri girmiş abartmayın 

- ben vampir değilim korka bilirmiyim acaba

angel ın cevabına gözlerimi kısarak baktım bu kısaca "hayır" demek oluyor. eve iyice yaklaştığımız da aniden kapı sonuna kadar açıldı ve içeriden biri çıktı. hey ben bunu tanıyorum....

SADİST MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin