- kalk hemen kalk gitmeliyiz! geliyorlar.
emilyi uyandırmak için hem bağırmaya hemde dürtüklemeye başladım. hemen bu evden bu çevreden uzaklaşmamız lazım. duş alırken küvette aniden gelen bir görüyle hemen küvetten çıkarak üzerimi giyindim. ve direk emily nin odasına yol aldım. emily uyku sersemi yorganı üstünden atmaya çalışırken yere düştü. normalde olsa bu duruma kahkahalarla gülerim ama şu an şartlar normal değil. yerden vampir hızıyla kalkarak saçlarını düzeltti ve
- ne oluyor? önemli bir şey olsa iyi olur. rüyamın en güzel yerinde uyandırdın.
- emin ol önemli. bak ne olduğunu çözmüş değilim ama yaklaşık on dakika önce gözlerimi kapadığım da bir şeyler gördüm. vampirler. vampirler geliyordu buraya ve niyetleri iyi değildi.
- Ne! çabuk ol on dakika nasıl beklersin acele et diğerlerini de uyandırmalıyız hemen!
- tamam sen eva ve angel ı uyandır aynı odadalar bende damon u uyandıracağım.
emily nin odasından aceleyle çıktım. hani şu elin ayağına dolaşır ya aynı durumdayım. acele ediyorum ama sakarlıklarım yüzünden daha da yavaşlıyorum. hemencecik kapıyı çalmadan damon un odasına girdim. hemencecik baş ucuna gittim ve yatağın üstüne gelişi güzel oturarak damon u dürtüklemeye başladım bir yandan da bağırmaya başladım. istediğim zaman sesimin çok cırtlak olduğunu söylemiş miydim?
- hadi kalk çabuk ol gitmemiz lazım hadi!!!
- ne istiyorsun ya sabahın körün de
olanları ona da özet geçtiğim de hemencecik yataktan kalktı. tişörtünün olmadığını görünce yatağın yanında ki minik koltuktan açık mavi tişörtü alarak verdim.
- acele et!
diyerek yataktan kalkarak kapıyı açtım. vampir hızımla aşağı indiğim de herkesin aşağı da olduğunu gördüm. eva nın üstünde mickey mouse pjaması altında siyah bir tayt saçları yukarıdan toplanmış at kuyruğu, angel beyaz gecelik gibi bir elbise saçları uyku mahmurluğuyla hiç düzenlenmemiş tatlı bir dağınıklık var, emily ise siyah bir ispanyol paça pantolon üstüne de siyah askılı bir tişört geçirmiş doğal kıvırcık saçlarını bir tarafın da toplamış. arkamdan gelen damon a döndüğüm de o da lacivert bir pantolon giymiş saçları dağınık ama bu tatlı bir dağınıklık. ben ise siyah mini bir şort üstüne de askılı mavi bir tişört giydim. saçlarımı da tepeden dağınık bir topuz yapmış biçimde.
- evet hazırsanız buradan hemen kaybolsak iyi olac-
kapı çalmaya başladığın da sözüm yarım kaldı hepimizin gözleri kapıya döndü.
- sakın açmayın! emily lütfen bu evin arka kapısı olduğunu söyle
- yok ama bir çıkış var acele edin.
emily salona geçince bizde sıra sıra peşinden girdik. emily yerdeki halıyı kaldırdı ve ortaya gizli bir geçit çıktı. vay canına filmlerde ki gibi. kapıya bir kez daha vurulunca
- ilk kim iniyor?
- ben ineyim.
angel açtığımız gizli geçitin karanlık merdivenlerinden yavaş yavaş indi peşinden eva da vampir hızıyla inince
- emily aşağı in benimle tartışmıyorsun
emily nefesini bıkkınlıkla üfleyerek karanlık merdivenlerden hızlıca indi
- damon sende in
- beni emily gibi aşağı indiremezsin yürü hemen bu konu tartışmaya açık değil!!
- tamam ya niye bağırıyorsun ki sanki
merdivenlerden yavaşça inerken damon un nefesini ensem de hissettim son olarak da sert bir kapanma sesi. kalbim resmen ağzım da atıyor. ayağımın kaymasıyla dengemi kaybetmem bir oldu tam yere düşecekken belime yapışan ellerle rahat bir nefes aldım. kulağım da hissettiğim nefes sesi içimi anlamlandıramadığım bir huzurla kaplarken derin derin nefesler almaya başladım. ne oluyor bana böyle?
- damon
- iyi misin?
- evet. teşekkür ederim.
- dikkatli ol.
belimden ellerini ayırmadan yürümeye başladık. nihayetinde merdivenler bitti gördüğüm kadarıyla uzun dar bir koridor da yürüyoruz. belimde ki eller beni rahatsız etmesi gerekirken tersine içimi bir huzur kapladı. bu içimde ki huzur hissine pek alışık değilim. belimde ki elleri çekmeye yeltendiğimde damon beni kendine daha fazla yaklaştırdı ve açıkta olan kulaklarım da nefesini hissettim.
- yanımdan ayrılma düşüp bir yerlerini kırarsan hoş olmaz.
- an itibariyle çok tatlısın ama beni düşünmene gerek yok bir yerimi kırsam bile iyileşir!
- uzatma yanımdan ayrılma diyorum. bir kere söz dinle!
"ızıtmı yınımdın ıyrılmı dıyırım bır kırı sız dınlı" ayı azıcık kibar olsa ölecek sanki. dediklerine cevap olarak gözlerimi devirdim gerçi karanlıkta bunu görmüş olma ihtimali yüzde sıfır nokta sıfır nokta sıfır. o yüzden ne yapıyoruz damon ayısını takmıyoruz önümüze bakıyoruz. ve...fark ettim de burası ne iğrenç kokuyor. laham gibi. laham dan gitmiyoruzdur umarım. iğrenç.
aniden önüme bir şey fırlamasıyla ufak çaplı bir çığlık atarak kollarımı damon un boynuna sardım. burnuma vanilya nane karışımı bir koku dolunca adeta kendimden geçtim. bu harika! sonsuza kadar burada kalabilirim. tamam belki de kalamam damon un kahkahasını duyunca kollarımı boynundan çektim.
- sadece bir fare
- iğrenç. farelerden nefret ederim.
- ve korkuyorsun da
- hayır korkmuyorum sadece tiksiniyorum.
- o yüzden boynuma atladın.
- fare olduğunu bile görmedim tamamen refleks olarak oldu.
- evet tabi ki haklısın.
dedi alaycı bir tonda. benimle dalga geçiyor. ben az önce bunun kollarında sonsuza dek kalabileceğimi mi söylemiştim. vazgeçtim ben buna bir saniye bile katlanamam. damon arkamda bırakarak büyük adımlarla yürümeye başladım amacım emilye yetişmek çok fazla uzaklaşmış olamazlar her halde. arkamda ki adım seslerini duyunca yüzüme ukala bir sırıtış yerleştirdim sonun da peşimden gelmeye karar verdi. ama onu beklemeyeceğim. adımlarımı daha da hızlandırınca adım sesleri kesildi. tamamen meraktan durdum ve yavaş bir şekilde arkamı döndüm ama kimse yok!
peki damon nerede? ah! kesinlikle bana oyun oynuyor beni korkutmak için.
- damon çık ortaya senin oyunlarına ayıracak vaktimiz yok.
cevap yok. koca bir sessizlik. emily ler nerede peki?
- damon
önümden hızla geçen bir şey fark ettiğim de tekrardan etrafa bakındım ama o hızlı şey tekrardan geçti.
- damon tamam sen kazandın korktum hadi çık ortaya.
yine cevap yok. bir kaç dakika sessizlikten sonra bir ses duydum. ama bu ses damon a ait değil bu ses tanıdığım hiç kimseye ait değil.
- bizden kaçabileceğini mi sandın? ne yazık sana....
vuhuu olaylar karışmaya başladı. sizce yeni bölümde neler olacak. damon ve eliesha arasında ki yakınlaşma hakkında ne düşünüyorsunuz? emilylere ne oldu ortada yoklar? neyse hepinizi bol öpücüklere boğuyorum kendinize iyi bakın yorum ve vote bırakmayı unutmayın . :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MELEZ
VampireÖlüm ile yaşam arasında ince bir çizgi var. intikam ben o çizgideyim. Bana yaşatılanlardan intikam almak için. Beni bu hayata mecbur edenler den intikam almak için. Bana sevmek ve sevilmeyi yasak görenler den intikam almak için. İşte ben bu yü...