"HATIRLATMA"
- güzel tekrar karşılaşırız.
dedi ve daha bir şey dememe fırsat vermeden arkasını dönüp yürümeye başladı. hey! en azından adını söyleseydi tarih kitaplarına her ne kadar baksam da adını bulamamıştım. resmen sır gibi saklanıyordu. kendime gelip arkasından bağırmaya başladım.
- tekrar karşılaşırız ne demek? kimsin sen?
dediklerime cevap vermek bir yana dursun dönüp bakmadı bile. omuzlarımı çatarak kendi kendime
- bari adını söyleseydi.
diye mırıldandığım da duyduğum sesle bakışlarımı yerden kaldırarak neredeyse gözden kaybolmak üzere olan adama diktim. " nick " mi demişti o?
#######
Kalbim.....acıya alışmışken hala nasıl böyle acı çekebiliyorum ki? sanki birisi işkence ediyor gibi kalbimi eline almış binlerce iğneyi tek tek batırıp çıkarıyor gibi. hani vampirler acı çekmez,acı çektirirdi. onların kalbi yoktu. acımasızlardı. ne oldu? benim neden kalbim acıyor o zaman? belki de bende sorun var. bozuk benim kalbim.
Gözlerimi kırmadan nehirde yanarak ilerleyen cesede bakıyordum. ateşi yavaş yavaş sönmeye yüz tutmuş,külleri havada uçuşuyordu. sahi zor değil mi? bir zamanlar dokunabildiğin sevebildiğin birinin yanarak senden kilometrelerce uzaklaşması. belki de ben fazla hassas olmaya başladım. Damon'a ben den uzak dur diyeceğime keşke onu daha çok sevseydim ve hep yanında olsaydım. belki de......
- eliesha gelmiyor musun?
angel ın sesiyle düşüncelerim bölünürken kafa mı çevirdim. gözlerinde şüphesiz acı vardı. bana acıyor muydu? aslında haklı bende şu halimi görsem bende kendime acırım. cevap vermediğimi fark edince burukça gülümseyerek.
- biraz daha kalacağım.
sesim görüntüme zıt bir şekilde nedensizce güçlü çıkmıştı. bu fazlasıyla hoşuma gitti. angel anlamışcasına başını salladı ve
- tamam çok geç kalma.
diyerek eve yürümeye başladı ev buradan yarım saat uzaklıktaydı. herkes gitmiş sadece angel benimle kalmıştı. yalnız kalmak bu aralar fazlasıyla hoşuma gidiyor. gerçi önceden de yalnız kalmayı seviyordum. hayatında hep yalnız olan biri nasıl olur da yalnızlığı sevmez ki. kendimi toprak zemine bıraktığım da dizlerimi kendime çektim ve kollarımı dizlerime sardım. emily nin zoruyla giydiğim beyaz kabarık dantelli elbise böyle yapmamla kabarıklığı biraz da olsa düzeldi. başımı dizlerime koyarak son olanları zihnimde tek tek çerçevelemeye başladım. damon'un ölmesi, benim sinir krizi geçirip noah ın kafasını tek bir hamlede uçurarak ölmüş olmasına rağmen her uzvunu koparmam,o evi yakmam. bunları yaptığımı çok iyi hatırlıyorum ama sonrasında bir boşluk var. en son ise kendimi bu evde buldum.
Ah!kendimi toparlamam lazım. bu zırlayan kız havaları hiç bana göre değil. bir an önce toparlanıp eski eliesha olmalıyım. belki tamamen eskisi gibi olamasam da daha acımasız olacağımı biliyorum, kolay güvenmeyen yerine asla güvenmeyen bir eliesha,kolay sevmeyen bir eliesha yerine asla sevmeyen bir eliesha. kafamı derin bir nefes alarak kaldırdığım da karşım da onu gördüm. "nick" koyu kahve saçlarından ellerini geçirerek yanıma oturdu ve koyu kahve gözlerini üzerime dikerek
- arkadaşındı sanırım?
diye sorarken bir eliyle de nehirde hala yüzen cesedi işaret etti. başımı olumsuz anlamda sallayarak. mavi gözlerimi üstüne diktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MELEZ
VampireÖlüm ile yaşam arasında ince bir çizgi var. intikam ben o çizgideyim. Bana yaşatılanlardan intikam almak için. Beni bu hayata mecbur edenler den intikam almak için. Bana sevmek ve sevilmeyi yasak görenler den intikam almak için. İşte ben bu yü...