Huzursuzlukla yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım. Etraf kararmıştı. En son damon ile konuşurken uyuya kalmış olmalıyım. Damon hiç bana bakmadan konuşmaya başladı.
- günaydın sarışın
- Saat kaç?
- 23:44
Daha fazla konuşmadan ağzım da ki nahoş tadın gitmesi için torpido gözünü açarak küçük su şişesini elime aldım. Kapağını açarak bir kaç yudum içtim. Aslında arabada olmasın dan dolayı birazcık sıcaklaşmış. O yüzden tadı da pek hoş değil. Kapağı kapatarak şişeyi torpido gözüne geri koydum. Arka koltuğa bakınca eva nın camdan dışarı bakarak kulaklıkla müzik dinlediğini gördüm.
Önüme döndüğüm de radyoyu açacakken 'bip' sesini duymamla elimi geri çektim ve şüpheyle
- lütfen o sesin benzinin bittiğine işaret olduğunu söyleme!
- tamam söylemem
Kaşlarımı çatarak
- birde dalga mı geçiyorsun? Ne yapacağız? Seni bilmem ama ben etrafta ağaçlardan başka bir şey görmüyorum. Örneğin bir benzinlik yok...
- eliesha az daha iyi lütfen iki dakika uyandın çenen düştü bagaj da benzin var
Bıkkınlıkla gözlerini devirerek aşağı indi. Bende gözlerimi kısarak arkasından baktım. Ne yapabilirim ki? Bir an önce şu büyünün merkezi mi her neyse oraya gitmek istiyorum. Bakalım dertleri neymiş? Oraya gidip sadece emily ve angel ı kurtarmayacağım tabi ki benimle uğraşmayı göze alabilen yürek yemiş aptal kişiyi bir görmeliyim. Sonuçta tebrik etmek lazım ama cesaretle aptallığı karıştırmış. Bu yüzden ceza da vermek lazım.
Damon bir süre gelmeyince arabanın kapısını açarak kendimi dışarı attım. Soğuk hava yüzümü yalarken artık uyku mahmurluğundan eser de kalmadı. Bagaja yaslanmış sigara içen damon un yanına giderek bende bagaja yaslandım ve
- dur tahmin edeyim benzin bidonunu almamışsın?
- yanlış tahmin. Benzin bidonu burada ama benzin deposu delik.
- cidden mi? Böyle çocukça oyunlarla mı bizi yakalamayı düşünüyorlar? Karşıma çıkacak cesaretleri yok tabi ki.
Kaşlarımı çatarak sinirle bagaja vurdum. Damon bagaja vuran elimi tutup avucunun içine alarak konuşmaya başladı.
- bak sakin ol. Şimdi sinirlenip etrafı yakıp yıkmanın zamanı değil. Sadece kan torbalarını alalım yanımıza.
Onun bu sakin tavrına karşılık derin bir iç çektim ve uysalca başımı sallayarak
- tamam
Dedim. O hayran kaldığım gülümsemelerinden birini bahşederken bende sıcacık gülümseyerek
- elimi alabilir miyim?
Diye sordum. ilk önce şaşkınca yüzüme baksa da sonra ne yaptığını fark etmiş olmalı ki elimi bıraktı. arkamı arabanın arka koltuğunu açtığım da yüzümde ki gülümsemeden eser kalmadı. eva? harika bir bu eksikti eva da ortadan kayboldu. arabanın kapısını sertçe kapatarak tekrar damon un yanına döndüm. neyse ki! damon yerindeydi. bana anlamsız gözlerle bakmaya başladı. ellerimi iki yana açarak
- eva yok
diyebildim sadece bir kaç saniyeliğine kaşlarını çatarak elini alnına götürdü ve hemencecik yanımda bitti bu vampir hızına alıştığım için sorun olmuyor artık. bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum ve anlamazca yüzüne baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADİST MELEZ
VampireÖlüm ile yaşam arasında ince bir çizgi var. intikam ben o çizgideyim. Bana yaşatılanlardan intikam almak için. Beni bu hayata mecbur edenler den intikam almak için. Bana sevmek ve sevilmeyi yasak görenler den intikam almak için. İşte ben bu yü...