13 - "Family" Dinner

229 19 80
                                    

Multideki gifin tatlışlığı jhadjs ♥♥ Neyse her ne kadar Lose it all'u nerdeyse kimse okumasa da -ya da okuyup kendini göstermese de- bu bölümü paylaşıcam çünkü büyük bi kısmını çok çok sevdim, şimdiden iyi okumalaar xx

-

"A-anne?"

Tanrım, utancımdan yerin milyonlarca kat dibine girmek istiyordum. Holün halini, yerdeki kıyafetleri gördüğüne emindim. Bir de Edward ile tanışmıştı. Şuan karşımda masada yan yana oturuyorlar, benim şok geçirmiş gözlerimi ve utançtan sıcaklığı artarak kıpkırmızı olmuş olan suratımı izliyorlardı.

"Senin burada ne işin var? Y-yani genelde gelirken haber verirdin, o yüzden." Kelimeleri bir araya getiremiyordum. Vücudum yapması gereken şeyleri doğru yapabilecek durumda bile değildi.

"Baban izinli olduğunu söyleyince bugünü beraber geçiririz diye düşünmüştüm ama misafirin varmış." Gözleriyle Edward'ı gösterdiğinde onun kaşları kalktı ve yüzüne bilmiş bir gülümseme yayıldı. Ardından ise başıyla bacaklarımı işaret ederek bakışlarımı bacaklarıma çevirmemi sağladığında üstümde sadece kalçama kadar kapatan bir tişört ile duruyor olduğumu fark etmiş fakat öylece kalakalmıştım. Neyse ki beynimin tekrardan çalışmayı akıl etmesi uzun sürmemişti böylece daha fazla vakit kaybetmeden "Ben... Geliyorum." Diyerek hızlı adımlarla odama ilerlemeye başlamıştım. Holden geçerken yerdeki gömleğimi ve eteğimi kaptım, odaya girdiğimde ise onları yatağa fırlatıp altıma siyah bir tayt geçirdim.

Geri döndüğümde annem Edward'a "Ah inan bana, seksüalitesini sorgulamaya başlamıştım ve bize söylemeye korktuğunu düşünüyordum." Diyordu. Evet, sanırım benim için ölüm vakti gelmişti çünkü kısa süre içinde bu kadar utanç verici olay bünyemin kaldıramayacağı kadar ağırdı.

"Anne!" Diye sızlandığımda Edward yumuşak bir ses tonuyla "Bayan Arrington sadece benim sorduğum soruya cevap veriyordu canım. Ona kızmana gerek yok." Demiş ve anneme ufak bir gülümseme göndermişti.

"Bana sadece Rosalinda diyebilirsin, Edward. Hem ne var, kaç yaşına geldin ama bizi bir kere bile biriyle tanıştırdığını görmedim." Annemin hemen çaprazındaki sandalyede yerimi almadan önce kendime kahve koydum. Yerleştiğimde ise önce bomboş olan midemi doldurmak için ağzıma birkaç şey atmıştım.

"Çünkü gerek duymuyorum."

"Bak işte, hep böyle yapıyor. Bir anda gelmesem seninle bile tanışamayacaktım." Annem eliyle beni göstererek konuşurken Edward onu anladığına dair başını onaylar şekilde sallıyordu.

"Gelmenize çok sevindim. Böylece Skylar'ın güzelliğini kimden almış olduğunu gördüm." Piç. Annemin kalbini nasıl kazanabileceğini çok iyi biliyordu. Bu tip klişe sözler bile annemi o kadar çabuk etkilerdi ki hemen kıkırdamaya başlar, yanakları hafifçe kızarırdı. Kahve kupamı parmaklarım arasına aldığımda bakışları benim üzerimde olan Edward'a gözlerimle kupayı saran orta parmağımı gösterdim. Sesli bir kahkaha patlattığında annem önce ona sonra ise parmaklarımın duruşunu düzeltmeye vaktim olmadan bana bakmıştı.

 Sesli bir kahkaha patlattığında annem önce ona sonra ise parmaklarımın duruşunu düzeltmeye vaktim olmadan bana bakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lose It All (Ed Sheeran)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin