ACI

60 3 0
                                    

Martin, matilda ve Steven ne yapacaklarını şaşırmış panikle mr. Pitt e doğru koşmuşlardı. MrPitt steven anlatmam gerek dedi ve gözlerini kapattı.

Steven ne yapması gerektiğini bilmiyordu, Martin kalp krizi diye bağırdı, hatta haykırdı. Matilda anton anton antoooon hayır bunu bana yapamazsın beni bırakamazsın diye bağırarak ağlıyor mr. Pitt e onu çok sevdiğini söylüyor ölmemesi için yalvarıyor du.

Martin baba diye ağlıyor göz yaşları içinde babasının sağlığıyla ilgileniyor du. Bu duruma daha fazla dayanamayan matilda yığıldı yere. Steven annesine koştu. Bu kadar aksiyon hepsi için fazlaydı. Birkaç saat sonra matilda hastane odasında gözlerini açtı. Steven baş ucunda oturuyor kaygılı gözlerle annesine bakıyordu.

Steven dedi matilda. Parmaklarını annesinin dudaklarına götürdü. Steven şimdi değil anne dedi. Steven için bu gece yaşadıkları fazlaydı. Annesini susturmuştu ama meridite ne olduğunu, kendisinin melekle bağlantısını merak ediyordu. Ama şu an önemli olan annesi ve babasının sağlığıydı. İçten içten annesini ve babasını bu kadar zorladığı için pişmanlık duyuyor du. Bu gece yaşananların sorumlusu olarak kendisini suçluyordu.

Baban nerde nasıl oldu oldu diye sordu matilda.

Steven sustu.

Matilda tekrar sordu baban nerde? neden cevap vermiyorsun tatlım. Bana birşeyler söyle, iyi de, birazdan yanına gelir de, babam seni bırakmaz de, steven bana cevap ver dedi matilda. Nefes almakta zorlanmaya başladı. Steven dedi elini uzattı. Steven annesinin elini tuttu.

Sakin ol anne düşündüğün gibi birşey yok. Babam ölmedi. O hayatta ama henüz kendine gelemedi. Bekliyoruz dedi steven annesine. Ama mr. Pitt'in uyanamama ihtimali çok yüksekti. Uyansa bile kalbi hiç bir zaman eskisi gibi sağlıklı olamayacaktı.

Martin babasının yanından hiç ayrılmıyor, korkusunu, üzüntüsünü annesine göstermemek için herşey kesinleşene kadar annesinin karşısına çıkacak gücü kendinde bulamıyordu.

Steven annesini sakinleştirmeye çalıştı. Çok başarılı değildi. Yataktan doğrulmaya çalıştı. Steven annesine yardımcı oldu. Sırtına bir yastık yerleştirdi.

Steven beni kocamın yanına götür. Onu görmeden huzur bulamam dedi.

Steven annesine; sende iyi değilsin dinlenmek gerek anne. Toparladığın zaman görebilirsin diyerek, annesini telkin etmeye çalıştı.

Koridorlarda birden bir hareketlilik oldu. Ayak sesleri bibirine karışmaya başlamıştı. Birileri teleşla koşuyor bir yere yetişmeye çalışıyor gibiydiler.

Steven odanın kapısından koridora baktı. Düşündükleri doğruydu. Hastanede ne kadar doktor hemşire varsa koridorlarda koşuyordu. Bu hasta kimse önemli biri olmalı diye düşündü.

Matilda,steven tatlım dışarıda neler oluyor. Bu sesler nedir? Diye sordu. Sorun yok anne sanırım ağır bir hasta var dedi.

Matilda yataktan fırladı Anton Anton a bir şey oldu.

Steven hayır anne babama hiç bir şey olmadı. Olamaz ,o iyi. Eminim o iyi çünkü o benim babam. Benim babam güçlü bir adamdır dedi. Gözlerinden akan yaşlara engel olamadı. Ne kadar güçlü durmaya çalışsa da artık gücünün tükendiğini hissetmeye başladı.

Matilda ağlayarak kolidora çıktı.

Steven matildayı ikna edemediği gibi durduramamıştı da.

Birlikte ne pitt'in odasına doğru yürümeye başladılar. Matilda yorulmuş, yıkılmış, perişan görünüyordu. Steven gözlerindeki yaşları sildi ve annesinin koluna girdi.

Biraz ilerleyince yere yığılmış ellerini şakaklarından saçlarına geçirmiş martini gördüler. Martin yıkılmıştı. Annesini korkutmak istemiyordu. Ama babasının durumu çok kötüydü.

Diz çöktüğü yerden kalktı, öfkeyle Steven'ın üstüne yürüdü.

Ve bağırarak konuştu kardeşiyle elleri yakasına yapışmış ve sanki bir daha hiç ayrılmayacak gibiydi. Senin yüzünden, lanet olsun senin yüzünden babam ölüyor. Mutlumusun çok merak ettiğin gerçeklerine kavuştun mu? Lanet olası geçmişin için babamı öldürüyorsun, mutlumusun? stev diye ağlayarak kardeşini sorguladı martin.

Matilda bu konuşmanın yanlızca babamı öldürdün kısmını anladı. Geri kalan sözleri sanki duymamış tı.

Matilda boş gözlerle baktı çocuklarına donmuş gibiydi. Konuşmuyor du. Mr. Pitt'in odasına yöneldi ağır hareketlerle. Martin ve Steven tartışmaya devam ediyordu. Matilda'nın ne halde olduğunu düşünmediler. Martin steven'ı suçlamaya devam etti. Steven ise hic birşey söylemedi. Çünkü oda martine hak veriyordu bu olanlarının sesbebi stevendı. Ve anladığı kadarıyla dün gece kendine anlatılanlardan çok daha fazlasını yapmıştı.

Matilda mr pitt'in odasına girdi. Mr pitt'in başında 10 kadar doktor ve hemşire vardı. Onlara baktı ne yapıyorsunuz kocama diye bağırdı.

Bu sözlere doktor ve hemşireler anlam veremedi. Tekrar bağırdı. Kocama ne yapıyorsunuz dedim size bırakın onu diyerek odadakileri çekmeye, itmeye, hatta vurmaya başladı.

Sesi duyan martin ve stev hemen odaya girdi. Steven annesine sarıldı. Hayır anne bunu yapma doktorlar babam için çalışıyorlar. Şimdi burdan çıkalım onlarda rahatça işlerini yapsınlar. Yapsınlar ve babamı bize geri versinler dedi. Gözündeki yaşların özgürce akmasına yanaklarından dökülmesine izin vererek.

Matilda Steven'ın yüzüne elini koydu. İyi olacak değilmi steven bizi bırakmaz değilmi? Dedi.

Steven onaylar anlamda başını salladı.

Martin içerde babasının yanında kaldı. Meslektaşlarına babasının durumunu sordu. İyi olmadığını söylediler. Bu geceyi bile çıkaramayabilir. Dediler martin olmaz yapacak birşeyler mutlaka olmalı diye sitem etti meslektaşlarına. Sonra odadan çıktı. Ve steven'a git burdan steven senin burda olmaya halkın yok. Git buradan ki bu acı olayın kahramanını karşımızda sürekli görme işlenmesini yapma bize. Git steven bir diye bağırdı martin. Sonra babasının odasından gelen bağırma seslerini duydu. Odanın içi fazla hareketiydi. Martin kapıyı açıp içeri girdiğinde babasının kalbinin bağlı olduğu cihazi gördü. Kulak tırmalayan tiz bir sesle ötüyor, kalp atışına dair bir hareket vermiyor du.
Steven baba baba baba diye bağırdı ve Stevenla matilda içlerini saran derin bir acıyla yere yığıldı.

Steven ....!

ASIRLAR SONRA YİNE AŞK "SONA ERDİ "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin