Steven aklındaki düşünceleri kovalayıp bu güzelliğin tadını çıkarmaya çalışıyordu. Elbette sorun çözülecekti. Ama şimdi değil çünkü şu an kendisine aç, muhtaç, aşık bir kadınla ilgilenmesi ve doyurması gerekiyordu.
Melek ohhhhh diyerek yumuldu Steven'ın dudaklarına nefesini ağzına doldurdu. İnlemeleriyle Steven'ı çılgına çevirmişti. Ama bu inlemelere engel olamıyordu. Aslında olmakta istemiyordu.
Steven meleğin belinden hafifçe kaldırıp erkekliğine oturttu.
Melek kocaman aleti içinde tekrar hissedince büyük bir çığlıkla sesini odaya ve Steven'ın arzu dolu kasıklarına doldurdu. Saçlarını sallamaya üstünde çırpınmaya başladı. Hareketleri ikisini de zevkten öldürmeye yetiyordu.
Steven belini yukarı aşağı kaldırıp indirirken elleri meleğin göğüslerini talan ediyordu. Sonra meleği çevirip altına aldı. Elini meleğin kadınlığında götürüp okşamaya başladı.
Melek daha faZla dayanamayacağının farkında vardı. İçinde gezinen parmaklar emilen yalanan göğüsleri göbeği hatta her zerresi talan edilen melek Will dedi kendini biraz geri çekti. Steven yanlış birşey mi yaptım der gibi baktı meleğin gözlerine. Will hadi birlikte uçmalıyız diyince steven sırıttı. Erkekliğini meleğin kadınlığına dayadı.Ve bu kendisi için ıslanmış sulanmış denize bir çırpıda dalıverdi. Hızlı hareketlerle gidip gelirken altında zevkten kıvranan kadının güzelliği gözlerini narin ve biçimli vücudu arzusunu şehvetini doyuruyordu. Melek inledikçe steven dahada hızlanıyordu. İkisinde aynı anda içlerindeki alevi boşalttı. Rahatlamış bedenleri doyurulmuş şehvetleri ile uzandılar yatağa ama nefeslerini düzene sokmaları tabi biraz zaman aldı.
Melek Steven'ın göğsüne başını koydu.
Steven da meleğin saçlarıyla oynuyor bir taraftan da şu zevk denizine düştüğünde bile aklını meşgul eden sorulara lanet ediyordu. Birden doğruldu. Hipnoz sırasında kaydedilmiş bir kaset olduğunu söylemiştin. O kasette neler söylediğini biliyormusun diye sorunca
Melek başını kaldırdı lütfen şimdi değil izin ver kollarında huzur bulayım. Bu aşk gecemizde aklımızı bunlar karıştırmasın dedi.
Steven haklısın dedi. Sonra konuşalım. Dedi ve yumuldu meleğin dudaklarına tüm açlığıyla tüm açıklığıyla tüm aşkıyla öptü kadınını.
Melekte aynı aşkla cevap verdi bu dudaklara. Sevişme yolcusu kalmasın der gibi baktı arzulu gözler birbirine. Steven meleğin kulak memelerinden boynuna ordan göğüslerine indi.
Göğüsleri kocaman ellerle yoğrulan melek inledi inledi.
Birkez daha yolculuk yapılmış olan bedenleri şiddetle kasılarak boşaldı. Tüm sıvılarını zevk denizinden ask denizine sonra küçük bir aralıktan seks deryasına geçtiler içlerinde onları yakan kasıklarını yakan lavları bibirlerine döktüler. Yanan bedenlerini bir anlığına serinletip yorgun düşmüş aşk çocukları uyuyup kaldılar.Sabah uyandıklarında ikiside aşktan yorgun düşmüş ama bir o kadar da huzurluydu.
Steven meleğe bakarken birden gözü karardı. Hayal meyal birşeyler geliyordu gözlerinin önüne. Ama net değildi. Savaş evet savaştaydı. Silahlar patlıyordu. Bir yerlere siper almış ateş ediyordu. Uzun bir tüfekle. Üstü başı kirli bedeni yorgundu. Ayağa kalktı. Koşmaya başladı. Will yere yat will yat diye bağıran sesler kulağını doldururken o koşmaya devam ediyordu. Ama nereye. Steven gerçekten yaşıyormuş gibi o anı irkildi bir an.
Melek Will iyimisin Will Willl
Steven kendine geldi.
Neyin var Will ne oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASIRLAR SONRA YİNE AŞK "SONA ERDİ "
Romansa"O gece felaketimizdi. O gece felaketimizdi. O gece o lanet gece felaketimizdi dedi ve elleriyle yüzünü kapattı mr. Pitt" O gece sabaha doğru alacakaranlık bir vakitte bir ses duydum. Daha doğrusu acı içinde bir feryat. Yataktan fırladım sesin me...