Sabah erkenden evden çıktım. Amcam kovmaz beni ama artık bana güvenmiyo. Burda daha fazla kalamam kendi başıma kalmaya alışsam iyi olcak.Okula giderken yolda bikaç ev baktım. Tek başıma nasıl yaşayabilirim. Ben bi kere tek kalmaya korkan bi kızım. Bu kafayla da nasıl derse girceksem okula geldim. Daha ikinci günden devamsızlık yapamam dünde kaçtım zaten. Keşke kaçmasaydım, keşke görmeseydim Melis'ide.
Okula ilk gelen kişi olarak kendimi ayakta alkışlıyorum. Bahçedeki banklardan birine gidip oturdum. Bazen bu okulu seviyorum. Bana arkadaşlık yapıyo.
"Hey, sen iyi misin?" Ah başım. Ne ara uyudum ben ya. Başım ne kadar çok ağrıyo. Üşüyorum. Gözlerim birbirine yapışmış gibi, açamıyorum. Ses yaklaşmaya başladı.
"Sana diyorum Çağla iyi misin? Neden burda uyuyorsun? Hem bu kadar erken neden geldin ki?"
Selim. Demir'in çeteden:
"İyiyim Selim. Sorun yok. Sağol
uyandırdığın için. İçim geçmiş biraz." Bunları söylerken titriyodum. Nasıl inancaksa iyi olduğuma."Çağla sen titriyosun ya. Dur bakıyım."..."Al işte ateşinde var."
Üzerindeki ceketi çıkarıp omuzlarıma koydu."Bu seni biraz ısıtır. Hava soğuk bugün. Biz antreman yapcaktık o yüzden erken geldim. Ama bizim çocuklar daha gelmedi. İstersen seni doktora götürebilirim. Pek iyi durmuyosun da?"
"Selim hiç gerek yok boşver. Dertlerimin yanında bu hastalık hiçbişey. "
"Sen bilirsin. Ama daha fazla dışarda durma istersen daha kötü olcaksın."
"Tamam sağol."
Başımı tekrar banka koydum. Gözkapaklarımın üzerine ağırlık koymuşlar gibi hemen kapandı.
Bu koku. Bu kokuyu biliyorum. Şu sıralar aldığım en mükemmel koku. Gözlerimi açmaya çalıştım ama sadece yarıya kadar açabildim. Hiçbişey göremeden tekrar kapandı.
"Oğlum kız yanıyo lan mal mısın sen nasıl bıraktın onu tekrar burda. Şuraya bak kucağım da iki büklim oldu."
"Abi istemedi zorla mı götüriyim ya."
"Sus tamam karı gibi zırlama. Al şu cebimden anahtarlarıda kapıyı aç."
"Kafasına dikkat et Berat."
"Selim bi yürü git."
Kahkaha atarak uzakalaşan Selim'e selam olsun. Sesler net ama görüntüm yok. Aha. Bi saniye ben Berat'ın kucağındamıydım. Aman Yarabbim. Şaka gibi ya. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalıştım.
Araba durduğunda doğrulmaya çalıştım. Arka koltukta yatıyodum. Kapım açıldı. Berat ve muazzam gözleri. İnmeme yardım etmek için elini uzattı bende tuttum. Ayağa kalkınca gözlerim karardı ve dengemi kaybettim. Sonra da bilin bakalım ne oldu. Tekrar Berat'ın kucağına çıktım. Bi sedyeye yatırıldığımda kendimi o kadar yorgun hissediyodum ki hemen uyumak istedim. Yavaş yavaş dışarıdaki sesleri duymaz oldum.
Kendime gelmeye başladığımda önce sesler netleşti;
"Hastamız açlıktan bayılmış olmalı, ateşide çıkmış. İkisi de birden olunca bünyesi kaldıramadı ondan vücüdü yorgun düşmüş büyük ihtimalle.ama biz yine kan tahlili falan yaptık sonuçları çıkınca hemşire hanım size ulaştırır. "
"Teşekkürler doktor bey. Ne zaman kendine gelir?"
"Birazdan kendine gelir. Serumu bitince de çıkabilirsiniz. Ama beslenmesine dikkat etmezse tekrarlayabilir. İyi günler."