Bölüm 4 ~ // Talihsiz Kaza //

19.7K 908 16
                                    

Luka için bu kadarı da çok fazlaydı. Bu kız ne dediğinin bile farkında değildi. Artık iyi bir derse ihtiyacı vardı. İzin isteyip masadan kalkan kızın peşinden o da kalktı. Sanki herkes dilsiz olmuştu. O, kızın arkasından giderken kimse sesini çıkarmadı. Elizabeth'in peşinden merdivenleri çıktı basamakların başında onu kolundan yakaladı. Kendine çevirip kızı duvar ile arasına aldı. Elizabeth'in gözleri korku ve şaşkınlıkla büyüdü. Luka giderek yaklaşıyordu.

Eğildi ve kulağına "birisinin kalbini kırarsam o sen olursun" dedi ve dudağının kenarına küçük bir öpücük kondurdu. Sonra tekrar kulağına eğildi.

"Eminim bu sana yetmez." dedi ve genç kızı orada öylece bırakıp merdivenlerden inip dış kapıdan çıktı.

Genç kız merdivenlerin başında öylece kalmıştı. Dudakları yarım kalan öpücükle sızlıyordu. Bu adam ona ne yapmıştı böyle? Önce imasıyla onu kızdırıp sonra da küçük bir öpücükle bırakmıştı. Genç kız içine dolan, anlamını bile bilmediği duygularla nefes alamıyordu. Anlaşılan temiz bir havaya ihtiyacı vardı. Çıktığı merdiven basamaklarını bu sefer yine aynı hızla inip kimseye bakmadan bahçe kapısından dışarı çıktı.

Ön bahçede biraz dolaştıktan sonra kendini arka bahçedeki korulukta buldu. Koruluğu girdi ve aşağıdaki göl kenarında dolaşmaya başladı. Gölün kenarında küçük bir bank vardı orada oturmaya karar verdi. Bankın yanına gelmişti ki ileriden bir hışırtı sesi duydu. Kafasının kaldırınca Luka'yı gördü. "Yuh!" genç adam soyunuyordu. Tam iç çamaşırını çıkarmıştı ki dengesini kaybedip kendini birden suda buldu.

--------------------------------------------------

Luka kendini dışarı zor attı. Bu kız insanı şekilden şekle sokuyordu. Bir an ona çok kızgınken bir an onu kendinden geçene kadar öpmek istiyordu. Kendi halini hiç beğenmeyen Luka evin arkasındaki göle doğru yürümeye başladı. Soğuk bir duşa ihtiyacı vardı. Etrafta kimse olmadığını emin olunca soyunmaya başladı. Tam iç çamaşırını çıkartmıştı ki suya düşen bir şeyin sesini duydu.

Elizabeth ne olduğunu bile anlamadan kendini suda bulmuştu. Suyun içinde öyle debeleniyordu ki batmaya başladı. Ne kadar debelenirse o kadar hızla suyun dibine çekiliyordu.

Bir şey ayağına dolanmış onu aşağıya çekiyordu.

Luka sesin geldiği yöne bakınca Elizabeth'i gördü. Bu kızdan kurtuluş yok muydu? Daha dikkatli bakınca kızın boğulmak üzere olduğunu gördü. Hemen suya atladı. Kızın yanına geldiğinde onu yukarı çekmeye çalıştı ama çekemiyordu. Derin bir nefes alıp suya daldı. Kızın bacağına dolanan ağaç kökünü gördü. Daha derine daldı ve kızın bacağını kurtarmaya çalıştı. Kahretsin bir türlü olmuyordu. Daha derine daldı. Kökü kesebileceği bir şey arıyordu. Tam vazgeçecekti ki bir tarafı bayağı sivri bir taş gördü. Onu aldı ve kökü kesmeye çalıştı bir yandan da eliyle çekip koparmaya çalışıyordu. Zar zor kızın bacağını kurtardı. Suyun yüzeyine çıkardı. Elizabeth kendinde değildi. Nefes almıyordu. Önce kalbine masaj yaptı sonra da suni teneffüs. Bunu biraz tekrarladı ta ki kız kendine gelip boğazındaki suyu tükürene kadar.

Genç kız kendine geldiğinde tepesindeki Luka'yı gördü. Genç adam tamamen çıplaktı yani iç çamaşırını saymazsak ve utanmadan kızın karşısında duruyordu.

"Öyle gizli gizli gözetlersen başına bunlar gelir işte. Söyleseydin gizlice izlemene gerek kalmazdı ben sana gösterirdim." demesiyle suratına tokat yemesi bir oldu.

"Sen ne halt ettiğini sanıyorsun ha seni küçük fahişe!" diye bağırdı ve suratına bir tokat saha yedi.

"Ee bu kadarı da fazla sen çok oldun" diyen genç adam kızın ellerinden yakalayıp yere iyice yatırdı ve üzerine çıktı.

ŞIMARIK ✔(Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin