ŞIMARIK ✔(Düzenleniyor.)

Bölüm 7 ~ // Aileler Tanışıyor //

Dün akşam gönderdiğiniz mektubu aldım. Nikholas eğer sen bu olanları onayladıysan bende onaylıyorum. Sana ve Melinda'ya sonuna kadar güveniyorum. Tabi ki Emili Teyze'ye de sonsuz güvenim var.

İçeri girmiş büyük salonda oturuyorlardı. Annesi onları yüzünde otuz metre ötede bile fark edilebilecek olan bir gülümsemeyle karşıladı. Nasıl sevinmesin ki kızı en sonunda evleniyordu. Üstelik onun istediği gibi bir kontla; zengin, prestij sahibi biriyle. Şimdi bile ağzı kulaklarında herkese gülücük saçıyordu.

"Nasıl yapacağız? Nişanla ilgili ne kararlaştırdınız. Nerede olacak mesala."

"Aaa! Anne lütfen ama izin verinde bir soluklanalım. İyice bir düşünelim. Belki bu nişanı yapmaktan vazgeçeriz."

"Ne dedin!" bu söz salonda bulunan dört farklı ağızdan çıkmıştı. Luka ise bu duruma karşılık olarak suskunluğunu korumaktaydı.

"Unut bunu asla böyle bir şey olmayacak asla. Hem zaten babanla da konuştum. Onunda haberi olmuşken vazgeçemezsin. Hepimizi öldürür. Bu konularda ne kadar hassas olduğunu benden iyi senin bilmen gerekir" diyen annesi suratı asık bir şekilde koltuğunda diklendi.

Nikholas hiçbir şey söylemediği için kızgınlığını belli edercesine arkadaşına döndü.

"Luka eğer vazgeçersen Beth'le aranızda olan her şeyi hem senin babana hem de Beth'in babasına söylerim. Ve inan bana canım arkadaşım her ne kadar ailen yurt dışında tatilde olsalar da bu durumu duyunca neler olacağını sana söylememe gerek yok sanırım değil mi? Beth'in babasını hesaba bile katmıyorum ki, bence o senin beynini dağıtmakla kalmaz kemiklerini köpeklere yem eder" diyerek hınzırca gülüp arkadaşını tehdit etti.

"Biraz fazla abartmıyor musunuz? Tamam o bir baba ama herhalde kızının mutlu bir evlilik yapmasını ister."

Luka'nın bu sözlerini duyan Beth'in annesi yerinden kalktı. Genç adamın tam önünde durdu.

"Bana bak genç adam Elizabeth bizim kıymetlimizdir. Onun iyi bir evlilik yapmasını tabii ki istiyoruz. Seninle evlenecek olmasına izin verdik. Çünkü Nikholas'a ve Melinda'ya fazlasıyla güveniyoruz. Senin iyi bi koca olacağına dair güvence vermeseydi şu anda karşımda oturuyor olmazdın."

"Herkese iyi günler!"

Elizabeht'in babası Kont Albert içeri girdi. Salondaki herkes ayağa kalktı ve kontu selamladı. Kont Luka'nın önünde durdu.

"Kızımla evlilik kararı aldığını duydum. Biraz emri vaki ve acele olduğunu düşünüyorum. Üstelik kızıma kur yapmak için benden izin almadığınızı da hatırlatırım." Sert bakışlarını Luka'ya dikmişti.

"Ah! Albert aşkım gençleri utandırıyorsun. Üzerlerine fazla gitme lütfen." Eğildi ve sehpanın üzerinde duran zili eline alıp çaldı.

"Herkesin biraz dinlenmesi iyi olur. Odanızı hazırlatmıştım."

Zilin sesini duyan genç hizmetçi selam vererek içeri girdi.

"Anna lütfen misafirlerimize odalarını göster. Sonrada öğle yemeği için hazırlıklara başla."

Aldığı emirle tekrar selam vererek odadan çıktı. Diğerleri de peşinden.

Anne ve babasıyla yalnız kalan Beth tıpkı yaramaz bir çocuk gibi elleri önünde öylece kalmıştı.

"Evet Beth bize söylemek istediğin bir şey var mı? bence olmalı ne de olsa biz seni gezinti için gönderdik sen ise sözlenmiş olarak döndün."

"Albert lütfen hayatım kızımıza fazla yüklenme sonuçta sözlendiği kişi bize ve ailemize uygun bir statüye sahip. Üstelik Beth'in evlilik yaşı neredeyse geçmek üzere."