ŞIMARIK ✔(Düzenleniyor.)

Bölüm 9 ~ // Luka'nın Alamadığı Öpücük //

Nikholas ve Melinda Elizabeth'in yanlarından sessizce gitmelerine ilk başlarda tuhaf bulmamışlardı. Ama hem Luka hem de o hala daha ortalıkta görülmediği için endişenmişlerdi. En çok endişelendikleri ise hiç şüphesiz Elizabeth'ti. 

 Daha fazla dayanamayan Nik ve Melinda arkadaşlarını aramak için bahçeye çıktılar. Baktıkları hiç bir yerde onu göremeyince daha da meraklanan çift biraz daha ileriye gittiklerinde gördükleri manzara karşısında hem şaşırdılar hem de sinirlendiler. O adam ne yapıyordu Tanrı Aşkına.!

Hızlı bir adım attıktan sonra Nikholas sinirle Beth'i adamın kucağından kaldırmış adama da yumruğu çakmıştı. Bununla da sınırlı kalmayan Nik adamın yakasına yapışıp yumruk üstüne yumruk atıyordu. Melinda ise korkmuş bir şekilde arkadaşına sarılıp iyi olup olmadığını soruyordu. Beth ise gözü hiçbir şey görmeyen arkadaşının ellerinden tutup onu durdurmaya çalışıyordu. 

"Nik yeter artık onu öldüreceksin."  Fakat Nik onu duymadan adama yine yumruk atmaya devam ediyordu. 

"Nikholas yeter artık" diye bağıran Beth adama arkadan sarıldı ve onu Arthur'un üzerinden zorla da ola kaldırdı. 

"Neden bu adamla burada yalnızsın ve lanet olsun Luka nerede nişanlın nerede" diye bağırıyordu. Tam ağzını açmış birşeyler daha söyleyecekken Luka'nın "Buradayım" diyen sesi duyuldu. 

"Buradayım neen beni soruyorsun ki?" dedi gözü ise önce yerde yatan Arthur'a sonra Nik'e ve Beth'e kaydı. 

"Burada ne oldu böyle" diye yerde yatan adamı gösterdi.   Tam Nik herşeyi açıklayacakken Beth araya girdi. 

"Çok sarhoş olmuş ayağı takıldı ve düştü Nik de ona yardım etmek için geldi" dedi. Nik ise sinirle genç kızın dediklerini yalanlamaya çalıştı.

"Hiçte bile ben tam onun" derken Melinda'nın dirseğinin darbesiyle sustu döndü ve nişanlısına baktı. 

"Yapma tatlın adam çok sarhoş bir de yardım etsen ne olur hadi ama" dedi ve nişanlısını kolunndan tuttu ve yerde yatan adamı kaldırmasını sağladı. 

"İyi de bu adamın ağzı burnu kan içinde sanki dayak yemiş gibi" 

"Düşerken yüzünü yere fena çarptı. Yüzünün hali bu yüzden. Ah! Luka karısına haber verelim de kocasını da alıp evine götürsün. Karısını gördün mü?" Genç adamın gözünde küçük bir kıvılcım yanıp söndü. 

"Nerede olduğunu nerden bileyim. Şimdi birine söyler arabasına binmesini sağlarım sen Melinda ile birlikte içeri gir."  Beth'in yanına geldi yanağına küçük bir öpücük kondurdu ve iki kızı da içeri gönderdi.  Onların içeriye girdiğine emin olduktan sonra arkadaşı Nik'e döndü.

"Şimdi anlat bakalım burada gerçekte ne oldu ve bu adamı neden bu hale getirdin."  

Nik olanları anlatması gerektiğini biliyordu ama Beth'i de zora sokmak istemiyordu. Ona olanları anlattı ama daha masun bir şekilde. 

"Şey aslında buraya geldiğimizde Beth ve o adamı yalnız gördüm. Adam çok sarhoştu ve Beth'e de fazla yakın duruyordu. Bende ne olduğunu bile sormadan adamı yumrukladım. Kızlar beni zor engelledi yoksa onu öldürmüş bile olabilirdim." durdu ve arkadaşına baktı. Biraz şüphelenmiş görünse de inanmıştı. "Yardım için ona yaklaşan Beth'miş." Yerdeki adama baktı.

"Birini bulalım da şunu evine götürsün" dedi ve sonra da hizmetliler bölümüne gitti. 

Luka arkadaşının arkasından baktı. Anlattıklarına inanmamıştı ama Nik'e sonuna kadar güveniyordu yalan söylediyse de mutlaka geçerli bir nedeni vardır diye düşüdü. İçini çekti ve içeri girmek için kapıya doğru yürümeye başladı.