GERİZEKALI ABİLERİM (DÜZENLENİYOR)

SIR

♚♚●♚♚●♚♚●

Bora'dan..

Ayaz,Luna ve Zeynep'in yaşadığı saçma,ama komik olaydan sonra herzamanki gibi uyumuştum.Sabah gözlerimi açtığımda,yan tarafımın boş olmasının verdiği tedirginlikle hızla ayağa kalkmış;bünyemi zorlayarak neredeyse tüm evi didik didik aramıştım.Oldukça tedirgindim.

Aklımda binlerce soru oluşmuştu.

Ya beni horladığımdan dolayı bırakmışsalar ?

Belkide beni öldürmeden önce son günlerimi yaşatıyorlar ?

Uyuşuk bir biçimde omuzlarımı düşürüp,dudak sarkıttım.Bunların olması imkansızdı,herhalde..

Üzerimi değiştirme gereksinimi duymadan çekmecede duran anahtarı alıp,dışarı çıktım.Zaten özenmeme gerek yoktu ki ! Ben kim,kızlar için süslenmek kim !

Biraz ileride Hakverdi amcayı görmemle,derin bir nefes alıp ilerlemeye devam ettim.Yanına ulaştığımda,beni fark etmiş,sigarasını yere atıp ezmişti."Oo,Bora bey !" diyerek gülümsediğinde,dudağımın bir kenarını zoraki bir şekilde kıvırdım."Lan sen beni öldüreceksin ! Dudak kıvırmak senin neyine ? " diye gülmeye başladığında,tek kaşımı kaldırıp,gözlerimi kıstım."Ayaz'ı falan gördün mü?" Pala bıyıklarını sıvazlayıp,ensesini ovaladı."Vallaha, göremedim,Bora kardeş.Görsem söylemez miyim ?" Kollarımı göğsümde birleştirip,yanındaki çitlere yaslandım."Al bakalım,paşam." diyerek elinde duran sütü uzattığında, omuz silkip aldım."Ee,bu aralar nasılsın,bir kıpraşma var mı?" Bir yudum alıp,başımı olumsuz anlamda salladım."Yok." diye cevapladım. Güldü."Tam tahmin ettiğim gibi..Beni şaşırtmıyorsun." dediğinde,sütümü tamamen bitirip,bardağı uzattım.

"Daha ister misin,paşam?" Başımı olumsuz anlamda salladığımda, ağzımdan çıkan istemsiz geğirikle anlıma vurdum."Helal," dedi gülerek.
"Ayaz ne yapıyor?"

"İyi.Kız kesiyor," dedim kısaca.

"Zeynep?" diye sorduğunda,ona yandan bir bakış atıp,nefesimi verdim .Tamam,kardeşimle fazla ilgilenmezdim ama,kıskanırdım ! Çünkü bir abi olmak bunu gerektirirdi ! Evet !

Beynimi zorlayıp,daha önceki olaylara gittiğimde,Ayaz'ın Zeynep'i nasıl koruduğu küçük ayrıntılarıyla geliyordu."Fuck me?" diye sordum, Hakverdi amcaya bakarak.İçtiği çay boğazında kalırken,şiddetle öksürdü.

Öf ya ! Ben kim,laf sokmak kim ?

"Şakaydı.Fuck you ?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak."Vay be ! Tam bir Ayaz Soydamlı !" diyerek güldü. Dudaklarımı kıvırmaya başladığımda, ellerini durmam için açtı."Lütfen dudak kıvırma," dedi gülerek.

"Sende götünü kıvırma," diyerek arkamı döndüm.Havalı bir yürüyüş yapacağım sırada,Hakverdi amcanın hareketlenmesiyle koşmaya başladım.
Boku yedim !

➰➰➰

Uzun bir koşuştan sonra nihayet Hakverdi amcayı atlatabilmiştim. Ellerimi dizlerime koyup,derin derin nefesler almaya başladım.Kesinlikle kilo vermiştim ! Belkide kaslanmıştım ? Heyecanla doğrulup,omuzlarımı dikleştirdim.Kesinlikle kaslanmıştım !

🎀 Sahilde gerinerek yürüyordum.Tek değildim,elbette.Ben ve kaslarım..

Önünden,yada sağından-solundan geçtiğim her kız gözlüklerini indirip bana bakıyordu.Sadece bana değil, kaslarımada..Umursamazlık oynayıp ilerliyorken,az ileride salak Ayaz'ı ve yanındaki birkaç kızı görüyorum..

Ayaz;yine sırf kaslarını göstermek için şortunu indirebildiği kadar indirmiş, o çok beğendiği,rayban gözlüklerini takmış kızlarla ilgileniyordu.Saçları kuruydu.Anlaşılan bay salak Ayaz,sırf saçları bozulmasın diye denize girmemişti..Hım..

Biraz daha ilerlediğimde,Ayaz'ın yanındaki her kız bana dönüyor.Ayaz; bir maymun edasıyla,sırıtışını yok edip gözlüklerini indirdiğinde,göz kırpıyorum.Bütün kızlar Ayaz'dan ayrılıp bana gelirken,"Boraşkım," diyor.Büyük bir zaferle sırıtıyorum.

Taaki,rüzgarın saçlarını savurup durduğu,azötedeki masum kızı görene kadar.Güneşle birlikte parlayan saçları,bembeyaz teniyle bana bakıyor.
Gülümsüyor,ve diyorki;

"Önünde taş var,dikkat et geri zekâlı."

"Sana diyorum ! Âlo !" Başımı hızla iki yana salladım.Karşımda duran bit boylu kıza tepeden bir bakış attım.

"Ne var ?" dedim umursamazca.Şimdi hiçte havamda değildim ! "Lütfen çekil,beni rahat bırak !" deyip koşmaya başladığında,anlamaz gözlerle kıza baktım.Arkamı döndüğümde,bana bir et edâsıyla bakan köpeği görmemle,"Ay,köpek !" diyerek koşmaya başladım.Bir süre sonra önümdeki bit kızı geçmemle, dayanamayıp,geri döndüm.Kızı sırtıma alıp,koşmaya devam ettim.
Kız;bağırarak sırtıma yumruk atıyorken,poposuna şaplak attım.

"Ulan seni !" diye bağırdığında, ormanı geçmiş,kamp alanına girmiştik.Kızı sırtımdan indirip,derin bir nefes aldım."Oha ya !" dedi saçlarını düzeltmeye çalışırken. "Ne yapıyorsun,hayvan !"

Bit boylu kızla epey uğraştıktan sonra anlaşma yapıp birbirimizden özür dilemiştik.Ardından savaştan çıkmış enkaz edasıyla kûlübenin yolunu tutmuştum.Zaten ne bok varsa benim başıma gelir !

Cebimdeki anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğimde,kısa süreli bir şok yaşadım.Akın ?

"Bora !" dedi Zeynep gülerek."Abim gelmiş !" Ayaz ve Akın birbirlerine bakıp,gülümserken güçlükle yutkundum.İyide,Akın beni hiç sevmezdi ki !

"Merhaba," dedim şansımı deneyerek.
Bana kısa bir bakış atıp,ceketini kapattı."Merhaba üvey kardeşim." Güçlükle yutkundum.Evdeki sessizlik artarken,kapıyı örtüp hızla banyoya koştum.Üvey ? Üvey.

Ben doğduktan bir ay sonra gerçek ailem ölmüştü ve bana Soydamlı ailesi bakıyordu.Onları gerçek ailem gibi görmüş,onsekiz yaşıma gelince gerçeği öğrenmiş bitmiştim.Yinede ailede Akın dışında herkes bana öz gibi davranıyordu.Evet..Akın..

Sırf ailesine yaranabilmek için bana yapmacık bir sevgiyle yaklaşan; bulduğu ilk fırsatta ezmeye çalışan ve beni hiçbir zaman sevmemiş üvey abim..Hayat herzaman insana gülmüyordu,işte.

Duvara yaslanmış ağlarken,kapım birçok kez tıklanmıştı."Bora aç kapıyı, kardeşim ! " Ayaz kapıyı kırarken, Zeynep Akın'a kızıyordu."Sen üvey değilsin lan !" dediğinde,"Üveyim !" diye bağırdım,ağlayarak.

Neden ben ? Ben ne yaptım ki..

"Bora,yalvarırım aç kapıyı ! Akın'ın dediğine bakma ! Ağzından kaçırdı !"

İşte böyleydi..Üvey olmak..