Aslı, düğün için gittiği şehirde, başına geleceklerden habersizdi. Aşk o farkına varmadan kalbini ele geçirmişti.
Murat ile Aslı..
---
Sen benim alın yazımsın..
Sen ise benim ömrüm...
---
Bir aşk düşünün. Sadece düşünün ve sonunu siz yazın.
Arabamın kapılarını kilitledikten sonra evin demir kapısına doğru yorgun adımlarla ilerlemeye başladım. Kapıyı açıp ayakkabılarımı çıkartırken işte kendimi zorlamanın cezasını çekiyordum. Üzerimdeki yazlık montu ve mor çantamı partmantoya astım. Salona geçip kendimi en yakındaki koltuğa attım. Yorgunluktan gözlerim kapanmaya başlarken telefonumun zil sesi kulaklarımı doldurdu.
Yayıldığım koltuktan istemeye istemeye kalkıp partmantoya gittim. Çantamdaki telefonu kısa bir arayıştan sonra buldum. Yeşil bölmeyi kaydırdıktan sonra yorgunluk kokan sesimle ,
''Efendim Leyla.'' dedim.
'' Bebeğim naber?'' diye cilveli bir şekilde konuşan Leyla'ya görmeyeceğini bildiğim halde göz devirip kıkırdadım.
'' Yine ne isteyeceksin bebeğim?'' diye sorarken karşıdan kıkırdama sesleri geliyordu.
'' Ya Aslı, bazen beni bu kadar iyi tanımandan nefret ediyorum. Neyse bu seferlik affediyorum.'' dedikten sonra derin bir nefes aldığını belirten hışırtılar kulağıma doldu. '' Bak diyorum ama sakın hemen yok deme.''
'' Önce demen lazım.'' .
'' Tamam hazır mısın?'' bıkkınlıkla nefesimi dışarı bırakırken,
'' Söyle yoksa telefonu kapatırım.'' dedim tehdit barındıran sesimle.
Karşıdan gelen derin nefes alma sesleri sonucunda Leyla'nın sesini duydum.
'' Aslı, benim acil memlekete dönmem lazım. Benimle gelir misin?''
'' Neden gitmen lazım ?'' diye merakla sordum.
'' Abim evleniyor!'' diye sevinçle şakıdı.
Kalçamı kapının yanındaki küçük masaya yaslarken kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.
'' Ne zaman?''
'' Bende bilmiyorum her şeyi gidince öğreneceğim. Sende benimle gelirsin dimi?'' diye sordu yalvarırcasına.
'' Bunu mu bu kadar abarttın, tabi ki gelirim.'' dedim.
Sevinçle '' Teşekkürler Aslı'm.'' dedi.
'' Ne zaman yola çıkıyoruz ?'' diye sordum.
'' Bilmem ki haftaya cuma uygun mu?''dedi.
Biraz düşündükten sonra müdürden izin almam gerektiğini ve haftaya uygun olacağına kanaat getirdim.
''Akın müdürden izin almam lazım.''dedim.
'' O zaman haftaya alıyorum biletlerimizi ?''dedi.
Onayladıktan sonra vedalaşıp telefonu kapattık.
Merdivenlerden çıkıp odamın kapısını açtıktan sonra telefonu yatağın üstüne attım. Dolabın önüne geçtikten sonra kıyafetlerimi çıkardım ve geceliği üstüme geçirdim. Makyaj masasına oturup yüzümü temizlerken telefonumu şarja taktım.
Makyaj masamın çekmecesinden annemin kolyesini alıp boynuma dikkatlice taktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geceleri yatmadan önce bu kolyeyi takmak memlekette olan annemin yanımda olduğunu hissettiriyordu bana. Onu çok özlemiştim, en kısa zamanda yanına gitmem lazımdı.
Alarmın çalması üzerine yorgun bir şekilde gözlerimi açtım.Yataktan yavaşça kalktıktan sonra dolabın yanındaki küçük kırmızı bavul görüş açıma girdi. Geçen bir haftada gerekli tüm ayarlamalar yapılmış, biletler alınmıştı. Müdürüm Akın Bey pek zorluk çıkarmamış 3 haftalığına beni idare edeceğini söylemişti.
Leyla ile bu hafta içinde işlerimizi ayarlamaya çalışmıştık. O beni hiçbir zaman yalnız bırakmamışken benim onu en mutlu zamanında yalnız bırakmam olmazdı.
Geceden hazırladığım kıyafetleri sandalyenin üzerinden aldıktan sonra banyoya ilerledim. Duşa girip üstümdeki uyanmakla gelen uyuşukluğu atmaya çalıştım. Duştan çıkıp siyah boğazlı kazak ve dar paça pantolonumu giymiştim. Leyla'nın dediğine göre gittiğimiz yer genelde soğuk oluyormuş. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra mutfağa inmiştim.
Mutfağa girdiğim gibi kendime ve Leyla'ya sandviç hazırlayıp streç filme sardım. Gerekli olabilecek birkaç yiyeceği yanıma alacağım spor çantaya attığımda kapı zili çalmıştı. Mutfaktan koşar adım çıkıp kapıyı açtığımda karşımda nefes nefese bir Leyla vardı. Kocaman gülümsedikten sonra kapının kenarına indirdiğim bavulu kapının diğer tarafına koyup evi son kez kontrol ettim.
Nihayet evden çıkıp kapının önündeki taksiye bindiğimizde biletleri son kez kontrol edip sohbet etmeye başladık. Leyla bana memleketini ve ailesini anlatırken taksicinin sesiyle daldığımız sohbetten ayrılıp parayı ödedik.
Elimizde bavullarımızla Sabiha Gökçen Havalimanı'na giriş yaptığımızda uçağa 25 dakika daha vardı. Beklemek için koltuklara oturduğumuzda Leyla telefonunu çıkarmış ailesine haber veriyordu. Ben etraftaki koşuşturan insanları izlerken Leyla bana dönüp,
'' Aslı, abim arkadaşlarıylaymış. Onlarla gelecekmiş bizi almak için.'' diye açıklama yaptı.
'' Tamam . Benim için sorun yok.'' deyip tedirgin yüzünün rahatlamasını sağladım.
_______
Uçakta birkaç saat uyuduktan sonra, uyandığımda yarım saat sonra ineceğimizi öğrenmiştim. Leyla'yı tatlı uykusundan uyandırdığımda, uçağa binmeden önce birkaçını bitirdiğimiz çikolatalardan kalanları yedik. Uçakta servis edilen yemekleri yiyemiyorduk.
Uçak inişe geçtiğinde telefonumu cebimden çıkarıp saatin kaç olduğuna baktım. Saat akşam yediydi. Hostesin söylemesiyle uçaktan indiğimizde, hava kararmıştı. Soğuk hava yüzüme çarparken kalın giydiğim için kendimi tebrik ettim. Bavullarımızı aldıktan sonra Havalimanı çıkışına ilerlemeye başladık. Leyla abisi ve yengesinin tanışma hikayelerini anlatırken kahkaha atmaya başladığımızda karşımızda duran bir erkek grubu dikkatimi çekti. O kadar kalabalık değildi, dikkatimi çeken şey içlerinden birinin bize gülerek el sallamasıydı. Yüzümde kahkahadan arta kalan gülüş silinirken tanımadığım adama sert bakışlar atmaya başladım. Leyla onu dinlemediğimi fark etmiş olacak ki baktığım tarafa doğru döndü.
Leyla el sallayan adama karşılık verince onun abisi olduğunu anladım. Sert bakışlarım yumuşarken diğer adamlara göz gezdirdim. Kenarda herkesten heybetli duran adam dikkatimi çektiğinde adamın pür dikkat beni izlediğini fark ettim. Bakışlarım tekrar sertleşirken adamında benden aşağı kalır yanı yoktu.
Leyla'nın abisiyle tanıştıktan sonra Leyla gereksiz bir şekilde diğer adamları tanıtmaya başladı. Söylediği isimlerden hiçbiri aklımda kalmazken, son söylediği isim sanki aklımdan hiç çıkmayacakmış gibi beynime yerleşmişti.