MAHALLE ARASI - 11

36.1K 1.3K 206
                                    

Keyifli okumalar...

------

Yüzümü kavrayan sıcak eller soğuk tenime tezatlık oluştururken içim titriyordu.

Bir elim kapı kolunu tutup kapıyı iyice kapattığı anda yüzümdeki eller de aynı hızla çekiliverdi.

Kısa süreli şoku Murat'ın sesi bozdu.

"Buğra neden buraya geldi, Aslı?"

Nereden başlayacağımı bilemediğim bir ifadeyle kollarımı birbirine bağlayıp suratına bakarken "Bilmiyorum! " dedim.

Bir elini ensesine atmışken "Peki, sana ne söyledi?" dedi.

"Bir kızdan bahsetti!" kaşlarımı çatıp devam ettim." Adı Melek 'miş."

Murat'ın mimiklerine ve hareketlerine odaklandığım sırada birkaç adım geri gitti ve olduğu yere bir anda çöküverdi.

Endişeyle yanına çöktüm. Etrafımızı saran hüzün eşliğinde "Anlatmak istersen dinlerim." dedim.

Söylediklerimden sonra eğdiği kafasını kaldırıp gözlerime küçük bir çocuğun saflığıyla baktı.

Birkaç saniyelik bakışmamızın ardından hiç beklemediğim bir anda beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Ellerim boşlukta kalakaldığında içimden bir ses ona engel olmamamı söylüyordu.

Bu sesi dinleyip hareketsiz duran ellerimi kaldırdım ve omuzlarını sıkıca sardım.

Ne kadar süre sarıldığımızı bilmiyordum. Fakat sessiz geçen dakikalar bunun fazla bir süre olduğunu işaret ediyordu.

İnce belimi saran kalın kollar geri çekildiğinde omuzlarından ellerimi çektim.

"Belki sonra, Aslı." dedi ve hızla ayağa kalkıp gitti. Arkasından öylece bakakalmıştım.

-----

Ertesi sabah uyanır uyanmaz bavullarımızı kapı önüne koyup ev halkıyla vedalaştık.

Arabaya peşimizde bavullarımızla ilerlerken gözlerim yan evin perdesi çekilmiş camına kaydı. Nedense o camın arkasında biri varmış ve beni izliyor gibi hissettirmişti.

Arabaya yerleştiğimizde Ahmet'te sürücü koltuğuna oturmuştu. Yanıma oturan Leyla kafasını omzuma koyup uykusuna devam ettiği sırada çantamdan telefonumu çıkarıp saate baktım. Telefonumu çantama geri koyup hızla akıp giden yolu izlemeye başladım.

Havaalanına geldiğimizde bavullarımızı alıp giriş yaptık. Havaalanının içinde yer alan kafeteryaya doğru uykulu bir şekilde yürümeye başladık. Ahmet de bizimle gelmişti. Sandalyelere oturup kahvaltı için sipariş verdik. Leyla masaya başını yaslayıp uyumaya çalışırken Ahmet telefonda Esra ile konuşuyordu. Siparişlerimiz gelince zar zor Leyla'yı kaldırıp yemeklerimizi yemeye başladık.

Lavaboya gitmek için masadan kalkacaktım ki aklıma telefonum geldim. Telefonumu almak için sandalyenin üzerindeki çantamı açtım. Ne kadar arasamda telefonumu bulamayınca arabada çantamdan çıkardığımı hatırladım. Düşürmüştüm herhalde!

Masadakilere haber verip Ahmet'ten araba anahtarlarını aldıktan sonra havaalanından çıkış yaptım.

Arabanın uzaktan kumandasını elimde sallarken otoparka ilerliyordum. Arabanın yanına gelince arka kapıyı açıp biraz göz gezdirmenin ardından yere düşmüş telefonumu gördüm. Eğilip aldıktan sonra arabayı kilitleyip tekrar havaalanına yürümeye başladım.

Otoparktan çıkıp köşeyi dönecektim ki duyduğum motor sesiyle irkildim. Omzumun üstünden sesin geldiği yere baktım. Siyah motosikleti görmemle kaşlarım çatıldı. Adımlarım bir anda duraksarken gördüğüm yüzle kalbim hızla atmaya başladı. Murat kaskını motorun üstüne koyup acele adımlarla havaalanına yürümeye başladı.

MAHALLE ARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin