Yerimden hızla kalkıp göz yaşlarımı sildim. Kimseyle konuşmak istemiyordum.
Şapkami takıp çantamı tek omuz takarak keremin yanından geçtim.
Hızla yürüyerek sahilin boyunca yürümeye başladım.
"Beni bekle maya" dedi kerem.
"Git buradan. Yanlız kalmak istiyorum" diyerek bağırdım.
Evet bağırdım !
"Sakin ol" diyerek kolumdan tutup beni durdurduğunda kolumu çekmek için hamle yaptım fakat sıkıca kavramıştı.
Surat ifadesi ve soluk alışverişi sinirlendirdiğini gösteriyordu.
"Beni dinliyceksin! Anladın mı ?"
"Dinlemek istemiyorum" dedim sinirle. Sesim tekrardan fısıltı gibi çıkmıştı.
"Dinlemek zorundasın! Bak maya ! Hayat bazen istediğimiz gibi gitmez! Anladın mi ? bazen hayatımız iğrenç olaylarla dolabilir. Sen kendi hayatını zor bir hayat kı sanıyorsun. Aslında milyonlarca çocuk var senin yerinde olmak isteyen. Bu kadar kör olma. O çocukların elde edemeyeceği şeyleri sen elde edebiliyorsun ve şanslısın anladın mı beni ! Ama onlar kimsesiz ve hayattan habersizler" dediğinde surat ifadesi masum bir çocuğun ağladı ağlayacak gibi olmasını andırıyordu.
Istemeden alt dudağımı ısırdım.
Hangi çocuklardan bahsediyordu ?
"Kim onlar" dedim zorla yutkunarak. Sanki saatlerdir su içmemiştim ve boğazım yanıyordu.
"Yarın okul çıkışı onları sana gösteririm" dedikten sonra benimkinden ifadesiz suratını inceledim.
Sanki birşeyleri düşündükçe rengi atıyor , terliyordu.
Denizi izlemeye başladığında ister istemez onu izlemeye başladım.
"Bana bakma" dediğinde irkilerek önüme döndüm.
"Çok meraklıyım sanki" diyerek diğer tarafa döndüğümde "meraklı diğilsin niye bakıyosun" dediğinde eski keremin geldiğini anlamıştım.
Gözlerimi kısarak baktığımda gözlerine bakmamaya devam etsemde onunda gözlerini kıstığını mimiklerinden anlıyordum.
Yerimden kalktıktan sonra "gitsem iyi olur" dedim. Ayağa kalkıp "iyi git" dediğinde gözlerimi devirip yürümrye başladım.
Arkamdan "yarını unutma" diye bağırdığında dudağımı ısırarak yoluma devam ettim.
Eve geldiğimde odama koşarak çıktım. Bide babamın sorularına maruz kalamazdım.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra ellerimi lavaboya yaslayıp aynada suratsız ifademi izledim.
Neden gülümseyemiyordum ?
Neden bu sıfattan nefret ediyordum ?
Kafamı kurcalayan sorularla beraber acıyla irkildim.
Elimden hâlâ kan akıyordu. Öncekine göre daha az olsada suyun altına girdikten sonra daha çok acıyı hisseder olmuştum.
Belimdeki gömleği yırtıp elime sardım.
Saçlarimı toplayıp üzerimi değiştirdim. Bu akşam çok şey yaşamıştım ve... uyumazsam kafayı yiyecektim.
Sabah gözlerimi araladığımda hemen elimi yüzümü yıkadım. Karnım çok af oldugu için mutfakta birşeyker atıştırıp odama geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
Teen FictionYalnızlık sana ruhsuzluğu getirir. Konuşmak ve gülmek bir insana hangi olayla yüz çevirebilir ? Ruhsuz olmak elinde olmaz sadece sen istersin !