Kerem sadece baksırıyla yatağımda yatıyordu.
Sinirle kapıyı yumruklamaya başladım.Azsonra uykulu gözlerle kapıyı açtığında "pantolonunu giy" dedim.
Sırıtarak "utandın mı sen?" dediğinde dişlerimi sıkarak "kerem pantolonunu giy ve evimden defol git. Seni görmek istemiyorum" dedim.Kerem pantolonunu giydikdikten sonra aşağıya inerken bende üzerime tayt ve tişört geçirip saçlarımı topuz yaptım.
Mutfağa girip bardak çıkardım.
Köşedeki masaya oturmuş "banada çıkarsana" dediğinde onu dinlemeden kendime kola koyup tabağımı hazırladım.
Çatal almak için tekrar tezgahâ yöneldiğimde tabağı önüne çekmiş beni bekliyordu. Çatalı önüne attıktan sonra "ye ve defol git" dedim. Göz teması kurmaktan kaçınsamda bir kaç kez gözlerimiz birbirine değmişti.Kendimede kola koyup tabak hazırladıktan sonra bir sandalye alıp tezgahın önüne çektim ve bende yemeğimi orada yemeye başladım.
"Az daha istiyorum" dediğinde duymazdab geldim fakat bir kaç kez daha söyleyince kalkıp koydum.
"Kola" diye bağırdığında ise kutu kolayı fırlatsamda yakalamıştı.
Yukarı odama çıkıp kapıyıda kilitledim.
-------------
Tam 4 saat olmuştu ve odada can sıkıntısından patlamak üzereydim.
Hakan ve mete'yi aramıştım ama hakan telefonu açmamış mete ise "ben delirmedim, özür dilerim"diyip telefonu kapatmıştı.Kapıyı yavaşça açıp bir adım attığım sırada bacağımı bir el sıkıca sardı.
"Sen kapının önünde mi bekledin ? Ya manyak mısın sen ?" diye mırıldandım.
Sırıtarak "evet manyağım" dedi ve bu seferse koluma yapıştı.
Odaya girdiğimizde "konuşalım" dedi.
Gayet ciddi gözüküyordu."Konuşucak hiçbirşeyim yok" dedim sinirle.
"O kızların hiçbiriyle ilişkiye girmedim. Sadece... Beni umursamanı istedim. Seni aşmak istiyorum ama sadece benimle konuş, benimle göz göze gel, bana gülümse, bana sarıl istiyorum. Ama sen bunları yaparsan sadece bana yapmayacaktın. Tabularını yıktım sonrada onları ellerimle tekrar ördüm. Çünkü... Ben senin bana ait olmanı istedim. Sadece beni umursaman için o kızı öptüm ya da elinden tuttum" dediğinde sinirle "işe yaramadı ama" dedim.Kerem sırıtarak yatağıma uzandı.
"Bence işe yaradı yani bana aşkla baktığını görebiliyorum" dediğinde "sana nefret dolu bakıyorum" diye mırıldandım.Onu yanımda istiyordum evet. Ama yaptıkları unutulu veya affedilir cinsten değildi.
"Git" diye mırıldadım.
"Git ve birdaha da karşıma çıkma kerem. Çünkü ben... Hayatımda ilk defa yaşadığım bu olayları nasıl aşabileceğimi bilmiyorum" dedim biraz daha yüksek çıkan sesimle."Gitmiyorum" diyip yatağa daha çok kuruldu.
"Yüzsüz" diye mırıldandıktan sonra odadan çıktım.
Seyda arıyor...
"Efendim" diye mırıldanıp balkondaki koltuğa oturdum.
"Bebişim bir saat sonra bizim kafeye gel" dedi neşeli sesiyle.
"Gelemem. Kerem gitmiyor evden" dedim."Ya aman kerem yabancı mı? Gel işte hadi bekliyorum" dedi ve yüzüme kapattı.
Telefonumu koltuğa fırlattıktan sonra odama çıkıp siyah pantolon ve büyül beden kırmızı siyah bir oduncu gömleğini alıp odadan çıktım.
Onları giydikten sonra postal ve siyah sırt çantamı takıp hızla kapıyı çektim.
Telefonumun evde kaldığı aklıma gelince tekrar içeri girmek zorunda kalmıştım.
Kerem "nereye" diye sorunca duymazlıktan gelerek telefonu aldım ve tekrar çıkışa yöneldim.Bende güçlü olması nedeniyle kapıdaki kolumu tutarak beni geri çekti ve kapıya yaslanarak önüme geçti.
"Nereye dedim" dedi ısrarla.
"Kızlarla buluşacağım." dedim sinirle."He sahil kafede mi?" dediğinde kaşlarımı çatarak " sen nerden biliyorsun?" dedim.
"Sence salak gibi mi gözüküyorum ? Tabiki seni takip ettirdim. Ama sadece güvenliğin için" dediğinde sinirle gözlerimi açıp kapadım.
"Evet salak gibi gözüküyorsun. Ayrıca çekil şuradan geç kaldım" dedim.
Kapıdan çekilip ciddi bir ses tonuyla "geç kalma. Telefonun daima açık olsun. Canımı sıkma maya" dediğide gözlerimi devirdim ve yürümeye devam ettim.---------
"Şaşırsanıza" dedim kızlara. İkiside kahvelerinden bir yudum alarak bana döndü.Derin "yani bunda pek şaşırılcak nokta yok. Kerem bu yani değişik, asabi, romantik ve maceracı kişiliklidir" dediğinde seyda da araya girerek "yani 2 kişilikli bile değil 4 kişilikli" dedi parmaklarıyla 4 işareti yaparken.
"Cidden psikoloji bırakmadı" dedim kafamı olumsuz anlamda sallarken.
"Kerem'in peşini bırakacağını sanmam yani daha önce böyle birşey yaşamadık ama kerem'in karakteri gereği" dedi derin arkasına yaslanarak.
"Karakter falan anlamam ben rahat bıraksın yeter" diye fısıldadım.
"Sahi siz nasıl tanıştınız" dedim kaşlarımı çatarak.Derin sessizce gülümserken seyda'da muzip bir gülüş attı.
"Seyda , hakan ve kerem ayni yetimhaneden kerem gidince seyda'yı da almak istemiş ama izin vermemişler tabi. Sonrada kerem seyda'yı yetimhaneden kaçırmış. O zamanlar hakan'la kerem hiç anlaşamıyormuş ama kerem seyda için Hakan'ı da almak zorunda kalmış çünkü seyda ile Hakan neredeyse birlikte büyümüşler." dedi derin ve hemen sonra seyda söze başladı.
"Ben doğdun doğalı yanımda Hakan yani bir dediğimi iki etmezdi. Korurdu kollardı beni. Yurtlar aynı değildi ama aynı bahçenin içinde karşılıklı yurtlarda kalıyorduk. Her gece yatmadan penceresinden bakar bana el sallardı. Sonra kerem geldi. Kerem çok kavgacı olduğu için sürekli yetimhane değiştiriyormuş. Küçükken çok asi. Ve dediğim dedik bir çocuktu. Bir gün sessizce kenarda otururken gittim yanına sohbet ettim onunla. Kendimi anlattım ama o gün hiç birşey konuşmadı benimle. Yarın aynı yerde tekrar gittim yanına o gün bahsetti biraz kendinden. Sonra hakan ona az zaman ayırdığım için kerem'e sinir olmaya başlamıştı tabi. Kerem ben hakan birlikteydik hep. Onlar anlaşamasalar bile yinede seviyorlardı birbirlerini e hâlâ öylede. Sonra kerem giderken bizi de aldı.
Mete'nin annesi o zaman yurt müdürü olduğundan bizi aramaya başlamış mete'de kaçtığımızı gördüğü hâlde annesine demeyince bizimkilerin kanı ısındı onuda aldılar yanımıza. Derin...yani biz derin'i sokakta bulmuştuk." dediğinde derin lafa atıldı.
"O zamanlar annem ve babam çok kavga ediyolardı. Bende onlara ders vermek için evden çıktım ama yolu bulamadım tabiki. Yolların fatihi metede biz götürelim ben biliyorum demişti ama tabiki bilmiyordu. Akşama kadar evi bulmaya çalıştık ama bulamadık. Kerem her zamanki gibi dayanamayıp karakola gidelim deyince karakola gittik. Sonra beni annemler aldı. Sonra mete durur mu ? Her gün evin önüne gelip pencereden benimle konuşmaya başladı. Zamanla birbirimize böyle bağlandık işte. Sonrada sen geldin hayatımıza" dedi elimi sıkarken. Bende gülümsemekten yoksun bir şekilde ağzımı kıvırdım sadece.Telefonuma mesaj gelince kiliti açıp ortaya koydum.
Kerem'den
Eve gelmen gerek. Annen geldide.------
Merhabalar. İki seneye aşkın bir süredir yoktum buralarda. Umarım sizde gitmemişsinizdie ve ufakda olsa bir yardımınız olur devam etmeme.
Umarım kitabı silmemişsinizdir.
Lütfen yorum yapın ve vote bırakın.
Umarım istediğiniz tarzda yazmaya devam ederim.
Gitmemiş olmanızı o kadar çok istiyorum ki...
Okuyan hemen yoruma gelsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
Teen FictionYalnızlık sana ruhsuzluğu getirir. Konuşmak ve gülmek bir insana hangi olayla yüz çevirebilir ? Ruhsuz olmak elinde olmaz sadece sen istersin !