6. bölüm

598 34 2
                                    

Multi batu.

Kollarımı sardığım boynuna ancak çenem gelsede belimi tek koluyla kavrayıp beni kucağına alan kerem gülümseyerek "çok mu korktun" dediğinde ayrılarak "tabiki hayır" diye mırıldandım.

Kerem elini omzuma koyarak beni merdivenlere sürüklediği sırada çantamı ve şapkamı aldım. Şapkamı kafama geçirdikten sonra aşağıya indik. Keremin arabasına bindikten sonra "beni eve bırak" diyerek cama kafamı dayadım.

Kerem bana bakmadan kafasını olumlu anlamda salladı.

Araba kullanırken hep kafası hafiften sağa eyikti ve arabayı tek eliyle kullanıp diğerini cama yaslıyordu.

Eve geldiğimizde dudaklarımı yemeye başladım.

"Sanırım... sana bir teşekkür borcum var" dediğimde "sorun yok maya batu bunun cezasını çekecek. Neden seni seçti bilmiyorum. Belkide bir kaç kere seni yanımda görmüştür" dediğinde "kerem ona birşey yapmasan olur mu" dediğimde sinirle "yüzünü gördün mü sen" diye bağırdı.

"Gördüm ama bunu istemeyerek yaptı. Özür diledi. Batu iyi biri" dediğimde "maya eve git" dedi. Sinirlenince alnında beliren damarı bu kez daha bir belirgindi.

Arabadan inip kapıyı sertçe kapattım.

Eve girdikten sonra odama çıkıp kendimi banyoya attım.
Üzerimdekileri kirli sepetine attıktan sonra duşakabine girip suyun bedenimden akıp gitmesine izin verdim.

Duştan sonra saçlarımı kurutup bana büyük gelen siyah pijama takımımı giyip nescafe yaptım ve kitabımla birlikte boydan boya cam olan duvarımın yanındaki tekli koltuğa oturup yağmura karşı kitap okumaya başladım.

Zaman su gibi akıyordu. Ne çabuk elimdeki kitabın bittiğini anlamamıstım.

Kitabı kenara bırakıp bardağı mutfağa bıraktım.

Kapının çalmasıyla merdivenlerin yarısından tekrar indim.

Delikten bakma zahmetine girmeden "kim o" dedim. Dışarıdan tanıdım sesin gelmesiyle gözlerimi devirdim.

Kapıyı açtığımda kerem içeri girip ayağıyla kapıyı kapatmıs sonrada beni koltuğa oturtmuştu. Önümdeki sehpaya oturup elindeki poşetten bir krem çıkardı.

Yüzüme sürüp kremin kapağını kapattı. "Her sabah akşam sür" diyerek kremi bana uzattığında kafamla onu onayladım.

Ellerini deri ceketinin cebine koyup "batuya birşey yapmadım" dediğinde "batu senden neden nefret ediyor" dediğimde "bunun cevabını öğrenmen gerekmiyor" dedi.
"Batu beni bir nevi kaçırdı kerem" dediğimde "biliyorum. O salak seni kaçırdı. Neden biliyor musun" dedi alayla ve sinirle gülerek.

"Çünkü seninle aramda birşey var sanmış" dedi yine alayla.

"Batu daha önce okula gelip seninle aramda birşey olup olmadığını bana sormuştu" dediğimde kerem yüzünü burusturarak duyduğunu hazmedememiş gibi "ne ne dedin sen" dedi.

"Duydun işte" diye mırıldandığımda "ve sen bunu bana söylemedin öyle mi ? Maya senin hayatında insanlar nasıl bilmiyorum ama hayat kirli kötü ve zalim. Batu sana birşey yapmamış olabilir ama ya yapsaydı. O zaman ne olacaktı! Söylesene!" Diye bagırdı. Cevap vermedim. Uzun süre odada sadece sinirle nefes alış verişleri yankılanmıştı.

"Ama yapmadı" dediğim anda "yapsaydı" diye kükredi.

Irkilerek koltuğa sindim.

"Belki de yapmalıydı" dediğimde donup kaldım.
"Yani sevinecektin ? Benim acı çekmem sana sevinç ve huzur verecekti öyle mi" dediğimde "hayır! Onu öldürmem için bahanem olacaktı" diye yeniden bağırdı.

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin