Bilgisayar ekranına tutkun iki kişi... Serdar Toprak, yazılım öğretme işini becerebilecek mi yoksa; hayatının dersini mi alacaktı. Bundan habersiz ders vermeyi kabul etmişti... Asya yazılım mı öğrenecek yoksa; hayatı mı öğretecekti. Bilgisayar ekr...
Herkese merhabalar uzun zamandır bölüm yazamıyorum o yüzden affınıza sığınıyorum canlar... Yeni bir oluşumda liderlik yapınca bide mesleğim psikolog olunca daha yoğun bir sürece giriyorum.yazmam gereken bir tez idare etmem gereken elliden fazla insan var o yüzden lütfen hoş görün hikayeyi bitirmek için elimden geleni yapıyor olacağım... Hepinize sevginizi üstümden eksik etmediğiniz için teşekkürler iyiiki varsınız... Bu bölümü de minigime armagan ediyorum. KbraOzdmrci güzel hikayene en yakin zamanda baslayacagim tatlim...
Bölüm başlıyorrrr
Birini hayatına kabul etmeyen buzlar kraliçesine ne olmuştu da akışkan çikolata kıvamına gelip bu teklifi kabul etmişti. Seviyorum be dedi ilk defa kendim için birine şans veriyorum. İlk defa mantığım değil yüreğimle hareket ediyorum. Evet sonunda kahrolacağımı bilsem de bunun sorumluluğunu almak istiyorum. Aşk başımı döndürsün aklım başımda olmasın istiyorum 23 yıl başımda durdu da ne oldu. Sonucu ne olursa olsun arkasında duracağım dedi.
Serdar sevinçle uyandı. Bu gün sevdiğim kadın da beni seviyor. Ömrümün diğer yarısı ne yapıyor acaba dedi sabah namazına uyandığında. Uyandırsam mı kıyamam zaten 3 de yattı 7 de uyanacak uyusun hiç değilse benim için o kadar uykusuz kaldı. Bir sabah yanımda uyanacak mı acaba o kıvırcık karamel taneleri yastığıma serilecek mi? Onu seyrederek uyandırabilecek miyim ? uyandığında yüzünde tatlı bir tebessüm olacak mı? İnsan nasıl bu kadar yaşama sevinci dolu olabilir ki? Hayatıma renk getiren kadın enerjisini tüm doğaya yayıyor... elini dokunduğu her şey güzelleşiyor diyerek namazına başladı. Bittiğindeyse şükrediyordu. Bana sevdiğimi bağışladığın için şükürler olsun nasibime kavuşturduğun için hamdolsun ben nasıl bir sevap işledim ki onu bana nasip ettin dedi. Asya ne kadar aksini iddia etse de onun kötülük yapamayacağını sevgi dolu bir kalbi olduğunu ve korktuğu için kimseye kapılarını açmamak için duvarlar ördüğünü anlamıştı. Sevdiği insanlar için bu kadar gözü kara oluşu Serdarı güldürdü benim hırçın sevgilim dedi... yine bir çay suyu koydu. Asya'yla ayrıştığı tek nokta Asya sabah kahve düşkünüydü. Serdarsa çay tiryakisi. İçinden gülmeye başladı Serdar... kahve yalnızlık içeceği çaysa topluluğu ve muhabbeti severdi. Ama en çok aşkla demlemeyi seviyordu Serdar bir buçuk senedir. Her çay içişinde birde boş bardak koyardı yanına... birlikte içiyorlarmış gibi hissettiriyordu. Her seferinde çaktırmadan çay içerken Asya'yı arayıp onunla konuşuyordu böylece yanında hissediyordu zaten.
Sabah uyandığında Asya tatlı bir huzursuzluk hissetti. Yalnız ve özgürlük günleri sona ermişti. Buna o kadar alışınca birinin olması tuhaf hissettiriyordu. İlk şarabını içersin önce buruk ama sonra içini içtikçe keyif vermesi gibi dilinin bağı çözülmesi gibi. Uyandığını anlasın diye mesaj attı "günaydın canım" "Günaydın Asyam" "erkencisin canım" "namaza uyandım sonrasında uyku tutmadı çay içiyorum canımın içi"
"bende simdi gözümü açtım. Erken uyanmayı sevmiyorum biliyorsun az tembellik yapabiliyor muyuz :D" "sen yap tabiî ki bitanem." "ben hazırlanayım işe geç kalıyorum sonra afiyet
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
