7.BÖLÜM
Beni öpmesinin şokuyla, karşılık vermiyordum.Dizlerim titriyor, kalbim hızla çarpmaktan durmak üzereydi.Gözlerimi kapattım.
Onun öpüşüne karşılık verdiğimde, bundan bulduğu cesaretle beni kendine bastırdı.Hayır, bu ilk öpüşüm değildi mağlesef..ilk öpücüğümü Stefan'a vermiştim.Onlar taşınırken gizliden bir tane, masum bir öpücük kondurmuştum.
Ağzında ki tat ve kokusu benden beni alırken, beni yakın olduğumuz duvara yasladı.Islak duvar sırtıma değdiğinde ürperdim.Beni kucağına aldı.Onu daha çok kendime çektim.Bunun üzerine öpüşleri sertleşti.Artık dillerimizide kullanmaya başlamışken, boynuma inmeye başladı.Köprücük kemiğime geldiğinde, orada bir çürük bıraktığına yemin edebilirdim.Bu durumda inledim ve başımı geriye attım.O ise aldırmadan işine devam ediyordu.Gözlerimi kapatıp, kafamı arkaya daha çok attım.Yağmur yüzüme değiyor ve beni ıslıyordu.
Justin daha sert olmaya başlarken beni yere indirdi.Ardından yeniden dudaklarımı öpmeye başladı.Gömleğimin düğmeleri ile oynamaya başladı.Kısa sürede ilkini açtı.Ardından gözlerimi açtım.Gözleri kapalıydı.
Dudaklarımı dudaklarından aniden çektim.
"Ju-justin dur.." arınlarım birbirine değiyordu.Sorarcasına bana baktı.
"Bunu...yapamayız...bi-biz.." İkimizde nefes nefeseydik.Gözlerimi gözlerinden ayırıp, onun gözleri olmayan bir yere çevirdim.
"Biz.." derin nefes aldım. "Yaptığımız, Ya-Yanlış.." Gözlerimi kaldırıp gözlerine baktım.Gözlerinde hüzün vardı.
Geri çekildi.Beni duvara sıkıştırması hariçinde..ne saçmalıyorum ben? BİRAZ ÖNCE JUSTİN İLE ATEŞLİ BİR 5 DAKİKA GEÇİRMİŞTİK.EĞER ENGEL OLMASAYDIM, İŞİ PİŞİRİYORDUK MİLLET..
"Liz..sen garipsin.." gözlerini bir saniye benden çekmiyordu.
"Kendime hakim olamıyoru, tanrım..Sen benim üvey kız kardeşimsin ve.." parmaklarını saçlarının arasından geçirdi.Islak saçları, parmakları ile hareket ederken dahada seksi oluyordu.Birde bu yetmezmiş gibi, dili ile dudaklarını yalıyordu.Hadi amaaa...
"B-Ben.." duraksadım.Ona bakmadan devam ettim. "Arabaya gitsem iyi olacak." duvara yasladığım sırtımı geri çektim.Ona bakmadan ilerledim.
***
Eve geldiğimizde direkmen odama çıkıp yatağıma yatmıştım.Öyle bir şoka girmiştim ki, sarhoş olduğumu unutmuştum.Arabada tek kelime laf etmedik.Hatta eve gelirken bile.Pattie'yi bile merak etmiyordum o derece.Yattığım yataktan kalkıp üzerimi giyindim.Ardından kendimi yatağa atıp olanları düşündüm.Özellikle son olanları.Kendi kendime gülüp, kahkaha atıyordum.Ardından elim istemsizce dudaklarıma gitti.Ve Justin'in yaptığı, köprücük kemiğimde ki morluğa.Aslında morluk değilde daha çok kırmızılıktı.Sırıttım ve ayağa kalktım.Ardından dans ettim.Sonra bunun aptalca olduğunu fark edip yatağıma girdim.
İçimdeki mutluluğu hiçe sayarak gözlerimi kapattım.Aslıma hala söylediği tek cümle geliyordu.'Elizabeth, yalnızca bana aitsin..' Gözlerimi kapattım ve o anı defalarca hatırlayıp hayaller kurdum.Tek hatırladığım şey, uykuya dalmam olmuştu.
***
Telefonumun melodisi ile gözlerimi zoraki açtım.Telefonumu komidinin üzerinden alarak kulağıma götürdüm.
"Efendim?" uyku sersemi ile kafamı kaşıdım.
"Tanrım, liz.Ben Sam! 1D grubu ile dans provasına gidecektik.Neredesin? Seni bekliyorum." Ani hareketle ayağa fırladım.