stan 8.bölüm

409 18 7
                                    

8.BÖLÜM

HATIRLATMA;

Bir homurdanma sesi duyduğumda kafamı o tarafa çevirdim.

"Tanrım, gelen bir Nacho değilse umurumda de-...Elizabeth?" Tamam, bunu Selena sürtüğünü bornozlu bir şekilde Justin'in evinde gördüğümden bellidir beklemiyordum.Yani böyle bir şok daha.Bu barda sövme derecesine geldiğim çocuktu.Sarışın, tapılası mavi gözlere sahip çocuk.İşte şimdi hapı yutmuştum..

9.Bölüm

Gözleri fal taşı gibi açılmış ve beni burada bulmayı ummuyor gibiydi.

"Ni-niall?" kekelerken istemsizce sesim sessizleşti.

"Siz," Sam elleri ile Niall ve beni gösterdi. "önceden tanışıyormusunuz?" ben hala şokun etkisindeyken Niall toparlandı.

"Şey..onunla şeyden tanışıyoruz.." etrafa baktı.Aklına birşey gelmiyordu.Ona yardım etmeliydim.Ama etmiyordum, çünkü mavi gözlüleri kıskanırdım.Tamam, yalan söylemeyi sevmiyordum.Buda iyi bahane olmadı değil mi? Evet ben iyi bir yalan bulamayan aptalın tekiydim.

"Ben ve Niall...küçüklükten arkadaşız.." Niall rahatça nefes alıp, bana teşekkür eden bakışları attı.

"Pekala, nereden tanışıyorsunuz bakalım?" Lafa aniden atılan Harry, biraz öncekinin aksine sinir bozucuydu.

Niall ile birbirimize baktık ve aynı anda "Amerika" dedik.Bu iyiydi.Bir saniye, değildi.Çünkü o Texas demişti.Heyy!!

"Yani..önce Amerikada karşılaştık ve...İngiltereye gezi için gittiğimizde de Niall ile buluştuk." sırıttım ve ardından Niall'ın omuzuna kolumu attım.

"O iyi bir arkadaştır." dedi Niall.

"Hey, sen hiç Amerikaya gitmemiştin hani? Yani internet sitende öyle yazmışsın." Louis bunları söylerken kaşlarını kaldırmıştı.

"Sen nereden biliyorsun LOU!?" Sinirlenmişe benzeyen harry'e Niall ile aynı anda kahkaha attık.

"Herneyse, hadi dansçıları çağralım." Liam yüksek sesle bunu söylerken sadece kendisi dinliyordu.

"Ben su içmeye gidiyorum." Zayn ayaklanıp ortalıktan kayboldu.

"Bende Lou'nun olmadığı bir yere gidiyorum." Liam'ın laflarına aldırış etmeden Harry'de gitti.

"Hey Harry bekle, Louis'in seni seviyor.." Lou koşarak harry'nin peşinden gitti.

Ben onlara bakarak sırıtırken, Sam ile Liam'da sansçıların yanına gittiler.

"Liz.." koluma değen sıcak bir dokunuşla sıçradım. 

"Şey, Niall...ben..dün olanlar için üzgünüm.." derin nefes aldım. "Kötü bir gündü.." ayaklandım.

"Önemli değil, merak etme çocuklara özellikle Sam'e söylemeye niyetim yok." gülümsedi.

"Teşekkürler Niall.Sana iyi bir Nacho ısmarlıyacağım." birden gözleri parladı.Ardından ağzı aralandı, heyecandan konuşamıyor gibiydi.

"S-sen ci-cidd-i olamaz-olamazsın!" sırıttım ve kafa salladım.

"Tanrım, bana daha önce hiçbir kız Nacho ısmarlamamıştı." Beni gözleri ile büyüten Niall'e daha çok güldüm.

"Sen...komiksin." söylediğimin saçma olduğunu düşünsemde daha çok güldüm.Teşekkür eder gibi ayağa kalkıp referans verdi.

"Sende çok güzelsin." Sırıtması kesilip, gülümsemeye çevrildiğinde o gece aklıma geldi.Justin'in bana güzel deyip, benimle dalga geçtiği gün.

stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin