Birinizin size ihtiyaç duyması çok garip bir şeydir, bu bir kişinin size muhtaç olması gibi değil ve size değer verdiğinin, sizi sevdiğinin en büyük kanıtıdır aslında.
Avukat olmadan önce hukuk okulundayken hiç kimsenin birbirine ihtiyaç duyması gerekmiyordu, okuldayken edindiğin arkadaşlar dersindeki konular gibi okulu bitirdikten sonra unutulacak ve gidecekti, oysa en sevdiğin arkadaşlar bile. Çünkü zaman insanlardan bir çok şey koparır. Bunun farkındaydım, bu yüzden kimseyle arkadaş olmazdım, okulda derslerim yüksek olsa bile ben diğer sınıf arkadaşlarımın gözünde düşmüşüm meğerse, fakat bunun farkında değildim. Bir öğretmenim şunu demişti 'Siz zamanla yeşerecek olan bir tohum gibisiniz' ne dediğinin hiçbir zaman anlamadım bu sözü günlüğümün en görülür kısmına yazdım ve anlamaya çalıştım. Ve anladım da...
İnsanlar bir tohum gibi yeşeriyor ve büyüyordu, böyle şekilleniyordu. Anılar, geçmişteki olaylar ve her ne ise hepsinin faydası yoktu bizi büyüten değerler ve arzulardı. Eğer size değer veren bir arkadaşınız varsa şanslısınız. Peki ya şansa inanmıyorsanız? İşte orada sizi ele veren arzularınız olur. Ne istediğini bilen, hedeflerinizi belirleyen ve her zaman yolunuzun üzerinizde olmanızdır sizi tohum yapan.
Annem ile bir konuşma geçirmiştik;
Annem; Sen her zaman iyi bir kızsın Annabel.
Ben; Teşekkür ederim anne, sende çok iyi bir annesin.
Annem; Her zaman ne istediğini ve ne yapacağını bilen bir kızsın, bu yüzden senle gurur duruyorum.
Ben; Bazen ne istediğimi ve ne yapacağımı bilmiyorum, bu yüzden birisine ihtiyaç duyuyorum.
Annem; Biliyorum, bu yüzden her zaman senin yanındayım kızım.Bir insanın her zaman yanında olacağı annesidir, belki babası da olabilir ama en çok annesi. Bu yüzden her zaman yanında olacağım bir çocuk istiyordum, çünkü annemin bana verdiği bu hissi bende birisine hissettirmek istiyordum. Tıpkı Maria gibi.
Bu yüzden evli ve çocuğu olan kişilerin boşanma davalarını geri çeviriyordum. Bir anne ve baba ne olursa olsun çocuğu için her şeyi geri almalıydılar, hiçbir zaman çözülemeyecek bir sorun yoktu, her sorunun bir çözümü vardı. İşim yüzünden sürekli maddi sıkıntı çekmek zorunda kalıyordum çünkü neredeyse her gün boşanmak isteyen çift geliyordu bir kişi geldi size anlatayım; Asher eşi Tiffany'den boşanmak isteyen bir adam.
Ben; Neden boşanmak istiyorsunuz?
Asher; Çünkü eşim benden bir şeyler gizliyor her defasında ve bunu yapmamalısın dediğimde ise bunu inkar ediyor. Elimde kanıt olmadığı için bu yüzden bir şey yapamıyorum.
Ben; Peki size yemek ve tüm ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu?
Asher; Evet ama sürekli bana ilgi gösteriyor en sevdiğim yemekleri yapıyor ve yatakta bile benim istediğim her şeyi yapıp kendisini bana bırakıyor.
Ben; Kusura bakmayın bayım ama gerekli sebepler bulamadığınız için size boşanma davası açamam.
Asher; Ama size ne kadar para isterseniz veririm.
Ben; Ben diğer avukatlar gibi paracı değilim. Eşiniz bence sizi seviyor, tüm yaptığınız şu davranışlar delice. Umarım aklınız başınıza gelir (adam ayağa kalkar) lütfen giderken kapıyı kapatın.Tıpkı böyle boşanma davalarına ilgi duymuyordum, adamın istediği her şey oluyor daha halen ne istiyor anlamadım. Erkeklerin bazen paranoyak olduğunu düşünüyorum. İşte bu yüzden erkekler konusunda Maria De Palma'ya ihtiyaç duyuyorum. O erkekler konusunda çok güzel bir kitap yazmıştı halen sürekli okuduğum kitap olmasına rağmen beraber bu konulardan bahsedip gülüşüyoruz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annabel Moore
Non-Fiction18 Ağustos 1982 yılında İngiltere'de doğdu. Annesi İrlandalı babası ise İngiliz'di. İyi bir çocukluk geçiren bu kadın ilk evliliğinden ayrılıp, ikinci evliliğinde ise ihanete uğradı. Avukat olan Annabel yardımsever kişiliğiyle çok sevilen ve sürekli...