14.Bölüm

10 0 0
                                    

Amerika'nın en popüler üniversitesi olan Stanford Üniversite'sinden mezun olmuş bir arkadaşımla bugün karşılaştım kendisi doktordu. Doktorlar bilinirsiniz baya titiz olurlar. Fakat bu burnunu karıştırıyordu. Çok başarılı bir doktor olmasına rağmen hayatındaki yaptığı seçimler çok kötüydü. İki kez boşanan ve ardından dul bir adamla evlenmesi, sürekli şaşırtıcı davranışlarda bulunuyordu. Hey bugün Carmen Ortega'yı gördüm, ne kadar şanslıyım. Not: O bir Amerikan değil.

Amerika'da kalmamam gerektiğini farkına vardım en sevmediğim şeylerden birisi de geçmişe dönmemdir. Sanki geri adım atmış gibi hissettim kendimi. Londra'da bir hayatım vardı. Londra'da bir düzenim vardı. Arkadaşlarımı gördüğümde 'ben buyum' ben bir 'avukatım' diyebiliyordum. Şimdi ikisi de değilim, zamanla değişmeyen insanlardan çok imreniyordum. Halen imreniyorum. Ne zaman hiçbir şey değişmeyecek? Ne zaman hayatım tam yerinde duracak ve yön değiştirmeyecek? Sadece bunları istiyorum ve bana çok görüyorlar.

Maillerime bakarken garip bir mail görmüştüm;

'Seni bugün havalimanında gördüm ve halen çok güzelsin' Kim olduğuna şaşıracaksınız! Kendisi Harrison White olur. Harrison benle rekabet etmesinin sebebi sadece avukat olmam değil onla bir ilişkim vardı. Bilirsiniz, bir nefret her zaman sevgi yetersizliğinden oluşur. O bana aşıktı ve bana bir yemeğe davet etmişti bende ise Hayır dedim. Çünkü o zamanlar yeni boşanmıştım. Birkaç ay sonra tekrar şansını denedi; Ne kadar ortak noktamız var, sen avukatsın ve bende avukatım. Ve ona tekrar Hayır dedim. Ertesi gün kızmıştı ve benim davalarımın birisi çalmıştı hem de 'bedava' ya. Davayı kazandı da. Ondan nefret etmeye başladım çok acımasızdı. Akrep burcu olduğundandır belki; Akrepler aşığım der, seviyorum der fakat sevdiğini incittiğini veya rahatsız ettiğini anlamaz, kendi kafasının dikine gider. En acımasız planları yapar ve kendilerini zavallı durumuna düşürür. EVET. Zavallısınız, akrepler. Zorla güzellik olmaz, bunu bir türlü anlayamadınız.

Davayı kazandıktan ertesi gün pişman olduğunu söyledi ve bana güzel bir dava verdi ben ise hayır dedim. O günden sonra benden nefret etmeye başladı, ki bu umurumda değil. Amacı sürekli 'seks' olan birisinin aşkına inanamazdım.

Kendimi yalnız hissetmeye başladığım günlerde bile bana hatırımı soramayan kişilere arkadaşım bile demezdim. Bu günlerde herkes kendine ve ben halen 'yalnızım'. Bu yüzden Carmen'e bana birisini bulmasını söylemiştim. Buldu da; İleride evlenmiş olduğum; Michael Bauer. Bu ismi kenara yazın çünkü adını çok duyacaksınız...  

Annabel Moore Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin