Her şeyi düşünmüştüm, tüm hayatımı ve bu olan her şeyi. İlk defa kendime bu kadar fazla yüklendim. Ne yapacağımı ve ne edeceğimi bilmiyordum. Bir üçgenin içindeydim. Maria, Benjamin ve ben. Her şeyi bırakıp öyle uzaklara gitmek istiyordum ki, tek yapabildiğim sürekli aynı şeyleri tekrarlamam, ki ben böyle birisi değilim. Artık kim olduğumu bilmiyordum. Bu hikayeyi onun için yazıyordum Maria için ama tüm bu olanlar ona değildi, banaydı. Bana ihtiyaçları vardı ve benden bir şey seçmemi istiyorlardı. Benjamini fazla tanımıyordum fakat Maria'nın beni kullanmasına gerek yoktu, çünkü biliyordu ki her zaman onun yanında olacağım. Beni bu konulardan uzak tutmak istiyordu. Beni incitmekten o kadar korkuyordu, bu yüzden benden uzaklaşıyordu ki, bilmediği şey beni daha da çok incittiğiydi. Belki de bu oyundu. Beni Benjamin'e yollamak için oynadığı bir oyundu. Küpemin düştüğü gün Benjamin'in beni bulması beni takip ettiğinin farkındaydım, şuan düşündüğüm Maria ile birlikte miydi? Kafamın ısındığını hissedebiliyordum, ateşim yükselmişti. Her şeyi kenara bırakıp güzel bir hayat istiyordum, yeni bir hayat ve bir şeyleri başarmak istiyordum. Bunu neden başaramayacaktım ki? Benim diğer insanlardan neyim eksikti? Ben iyi değil miydim? Herkes güzel hayatı hak eder. Fakat benimki bir hayat değildi, hep aynı şeyler oluyordu. Maria ve Benjamin. Benjamin ve Maria. Ben neredeyim? Bu üçgenin içinde ben hiçbir şeyim. Herkes kendini düşünüyordu ve bunu daha önce umursamıyordum. Şimdi ise düşünmek zorundaydım. Artık burada önemli olan ben olmalıydım. Sadece ben.
Bu yüzden HAYIR dedim. Maria ve Benjamin hayatımdan çıkmalıydı, artık kim olduğumu bulmam gerekiyordu.
Sadece mail atmıştım onların yüzünü bile göremezdim.
'Şuan düşündüm ve ikinizi de hayatımdan çıkarmaya karar verdim. Bunun ne kadar zor olacağını biliyorum. Şuan korkuyor gibi görünebilirim ama şunu bilin ki korkmuyorum. Kaçmaya da çalışmıyorum, sadece kendime odaklanmalıyım hayatım sadece sizden ibaret değil ya ben iki kez boşanmış bir kadınım ilk eşim Afrikalı ve ikinci eşim Amerikalıydı. Bundan nefret ediyorum, ben bunların hiçbirini hak etmemiştim ve şuan neden bunları hak ettiğimi düşünüyorum ve biliyorum ki kendime fazla önem vermemişim. Her şey için teşekkür ederim fakat artık kendime bakmamın zamanı geldi.'
Bu maili gönderdikten sonra Maria'dan mail gelmişti.
Maria;
'Şuan sarhoş musun? Annabel gerçekten şuan ne diyeceğimi bilemiyorum. O kadar yaşadığımız yılı ve yılları nasılda bir günde silip yok sayabiliyorsun? Bu o kadar kolay değil ki. Kaçmadığını ifade etmişsin fakat bence kaçıyorsun kaçtığın şey biz, buradaki hayatın. Sana zarar verdiğimi bilmiyordum, çok bencil davrandığımın farkındayım. Peki, her şeyi kabul ediyorum ama bilmeni isterim ki Londra'ya geldiğinde bil ki senin hep yanında olacağım.'
Ardından Benjamin'den mail gelmişti.
Benjamin; 'Tüm bu olan her şeyden özür dilerim Annabel. Seni uzun süredir kontrol ediyordum fakat bu kadar zarar göreceğini bilmiyordum. Şuan kendimi suçlu hissediyorum, hayatımdan çıkarman için bir sürü sebebin var ve haklısın da. O ilk günkü tanıdığın adam değilim, olamam da. Fakat kalbimde her zaman özel bir yerin olacağını bilmeni isterim. Kendine iyi bak. İstediğin zaman beni arayabilirsin bunu da unutma. Nerede olacağımı biliyorsun...'
İşte artık hayatıma odaklanmanın zamanı gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annabel Moore
Non-Fiction18 Ağustos 1982 yılında İngiltere'de doğdu. Annesi İrlandalı babası ise İngiliz'di. İyi bir çocukluk geçiren bu kadın ilk evliliğinden ayrılıp, ikinci evliliğinde ise ihanete uğradı. Avukat olan Annabel yardımsever kişiliğiyle çok sevilen ve sürekli...