Bana bugün çok güzel görünüyorsunuz Annabel demişti. İlk tanıştığımız gün çok romantik olmak ile birlikte biraz iticiydi. Yarı Alman, yarı Fransız ve sarışındı. Sarışınları pek sevmezdim. Cilt problemleri, güneşe karşı hassas olmaları ve sürekli göze çarpıyorlar muzlu vanilyalı gibi görünmeleri itici geliyordu. Pembeleşmeleri ne kadar şirin olmasına rağmen yine de itici. Irkçı gibi görünüyor olabilirim şuan ama değilim. Kendisi hem Alman hem de Fransız aksanıyla konuşabiliyordu fakat İngilizce de biraz zorlanıyordu. Kendisi tercüman olduğu için; İspanyolca,İtalyanca, Hollandaca, Çince ve ileri derecede Arapça biliyordu. Sarışın, hassas ciltli çocuk Dubai'de tercümanlık yapıyordu. İlk başta bende inanmamıştım, bilirsiniz insanlar ilk buluşmada çok yalan söyler ve yakala davranırlar. Ben öyleydim. Bu yüzden yalan söyledim.
İlk buluşmamızda ona avukat değil, bir aşçı olduğumu söyledim. İki kez evlendiğimi ve bir zamanlar dul olduğumu söylemedim. Biseksüel olduğumdan bahsetmedim. İki ailem olduğundan bahsetmedim. Yaşımı küçülttüm... Michael Bauer ise kendinden bahsettiğinde çok öz ve dolaydı konuşuyordu; direk çocuğu olduğunu söyledi. İlk eşinden nasıl ayrıldığını bahsettiğin de ilk eşi onu artık seksüel olarak çekici bulmadığı söyledi. Bu komikti ve aşırı derecede meraklandırıcıydı. Penisinde mi sorun vardı? Hayır bu olamazdı çünkü çocuğu var belki de yatakta fazla iyiydi. Bunun nedenini soramazdım sadece ona gülümseyip, kendisi hakkında diğer şeylerden bahsetmesini bekledim. Konuşmayı seviyordu. Canı sıkıldığında video klipleri yapıyormuş ve bu çok seksiydi. Neden bunu seksi buldum halen bilmiyorum fakat video klip dediğinde azıyordum. Konu birden çiçeklere gelmişti en sevdiği çiçek Jerbera olduğunu söyledi.Bu ilginçti. Ben gül, papatya, karanfil veya orkide der falan derdim ama jerbera demişti. Bu çiçeği hayatımda bir veya iki kez falan görmüşümdür. Annesi çiçekçiymiş ve babası ise öğretmenmiş. Ailesinde 4 kardeş varmış ve kendisi en büyüğüymüş. Fotoğraf çekmeyi seviyormuş bu yüzden her gittiğinde bir sürü fotoğraf çekip bunu albümlere koyup koleksiyon haline getiriyormuş. Başta itici gelmişti fakat tanımaya başladığımda mükemmel biri olduğunu düşünmeye başlamıştım. İşte bir insanı bu yüzden tanımadan yargılamamalıyız, dıştan iyi olmayabilir ama içinde ne iyilikler vardır kim bilebilir.
Bu arada yaşından bahsetmeyi unuttum; 37 yaşındaydı.
NOT: Kirpikleri o kadar sarıydı ki evlendiğimiz ilk gün kirpiklerini almasını söylemiştim ve almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annabel Moore
Kurgu Olmayan18 Ağustos 1982 yılında İngiltere'de doğdu. Annesi İrlandalı babası ise İngiliz'di. İyi bir çocukluk geçiren bu kadın ilk evliliğinden ayrılıp, ikinci evliliğinde ise ihanete uğradı. Avukat olan Annabel yardımsever kişiliğiyle çok sevilen ve sürekli...