1.9

190 16 7
                                    

Oğlu sözlerine başlarken odanın kapısında beliren babası'da annesi'de konuşmasından sonlarına doğru ağlamaya başlayan ancak bittikten sonra hıçkırmaya başlıyan oğullarına adeta etten bir kalkan olarak ağlamaya başlamışlardı o esnadada Angelina'da odadan hıçkırıklar eşliğinde ağlıyarak çıkmıştı Myungsoo bunu fark etmişti ancak yapabileceği birşey yoktu şuan onun peşinden gidip ona ümit veremezdi ama bu dört duvar arasındada duramazdı anne ve babasına bir bakış atıp oda koşarak hem odadan hemde şirketten çıkıp arabasına atlayıp yanındaki koltuktaki CD'ler arasındaki tek korece CD'yi hemen koyup sesini saklamak için sonuna kadar sesini açmıştı ki çalan şarkıda tam uyuyordu ona "XIA - Flower" Myungsoo yaklaşık 25 dakika arabayla gidip sonunda akşam saatleri olduğu için ıssız bir sahil bulmuştu ve arabasını denize sıfır bir şekilde park etmişti ki arkasından onu takip eden anne babasıda arabalarından inerek ona yaklaşmak isteyince birden Myungsoo parlamıştı eliyle baya bir hızlı şekilde sol göğsüne vuruyordu ve feryad edercesine "Neden Baba? Neden Kalbim hala onun ismiyle sesleniyor bana?"
Babası : Çünkü hala onu seviyordunda ondan oğlum!
Myungsoo : (Yavaş yavaş suya girerek) Peki bu ne zaman bitecek?
Babası : (Korkuyla elini oğluna uzatır ama sonra vazgeçek elini ağzına götürür) Sen ne zaman kalbine başkasını almaya çalışırsan o ses anca o zaman susar.
Myungsoo : Ben bunu istemiyorum ben sadece onu istiyorum o olamzsa kimse olamasın istiyorum ama gururum bana onunlada olmaz diyor (İki eliyle bu seferde kafasına vurarak sanki bir ses duyarmış gibi) (Bağırarak) "Sustur şunu sustur baba."
Babası : Neyi ?
Angelina uzun zamandır izledikleri karşında herkesin huzur verdiğini söylediği sesini kullanmaya karar verir ve "MYNAME'in Day By Day" şarkısını söyleyerek Myungsoo'ya yaklaşır ve tuhaf bir şekilde Myungsoo birden durgunlaşır bu esnada Angelina Myungsoo'nun başta elinden tutar ama ağlamaktan olucak ki yorgun düşen bir anda Myungsoo'nun başı Angelina'nın göğsüne düşer o esnada Myungsoo'nun babası hemen yanlarına gelir ve Myungsoo'yu Angelina'nın üstünde almak ister ancak Myungsoo Angelina'nın elini bir türlü bırakmaz Angelina ise"Tamam ben size yardımcı olıyım"diyerek arabada Myungsoo'nun yanına oturmuştu ve eve doğru yola çıktıklarında birden annesinin omzundaki Myungsoo kafasını Angelina'nın omzuna koymuştu ve gözlerini hafif aralıyarak ona baktığına Anglina yemin edebilirdi neyse sonunda evdelerdi Myungsoo odasına gitmek için zorlada olsa Angelina'nın elini bırakmıştı o akşam aralıksız uyuyan Myungsoo ertesi güne kalbinde bir sızıyla ve başında keskin ağrılarla uyanmış hemen toparlanıp işe gitmeden önce anne babasından yaklaşık 30 kere onları selayıp özür dilemişti ve evden çıkmıştı bugün babası şirkete gelmiycekti o yüzden hem biraz gergin hemde rahattı ki yan evin kapısı açıldı ve Angelina çıkıyordu ve Myungsoo kendisini gördüğünden emin olduğu halde ona selam vermiyen Angelina'yı anlıyordu ama ondan nasıl özür diliycekti? Hem neden onun karşısında neden en güçsüz yanlarını gösteriyordu her seferinde? O bunları düşünürken Angelina arabasına binip çalıştırmıştı bile Myungsoo'da onun arkasında şirkete vardıklarında ise ikiside hiç konuşmuyordu tam Myungsoo birşey söyliycekken dün konuştuğu hizmetçiler onu durdurup "Efendim" demişlerdi hizmetçilere şaşkın bir bakış atan Angelina Asansörer doğru ilerleyip gözlerini ona bakan Myungsoo'nun gözleriyle buluşmasına izin vermişti Myungsoo'da oda neden bundan bu denli huzur bulduklarını tam anlamıyla anlıyamamışken asansörün kapısı kapanmıştı Myungsoo artık biraz daha hissediyordu hizmetlileri odasına davet edip onları güzelce dinleyip sorunlarını çözüp tam odasından uğurlarken ondan imza almak için gelen Angelina'yı fark edip önce onun geçmesini başıyla işaret edip odaya girer girmez Angelina elindeki dosyaları Myungsoo'ya uzatıp "Lütfen bunları imzalayın ve ilk fırsatta bana geri verin"
Myungsoo : Neden imzalamam için burda beklemiyorsun?
Angelina : Birazdan toplantım varda ondan.
Myungsoo : Lütfen bekleyin hemen imzalayıp sana teslim ederim.
Angelina : Peki öyle olsun 'diyip Myungsoo'nun işaret ettiği koltuğa oturur ve sıkıla sıkıla Myungsoo'yu bekler
Myungsoo : (Hem okuduğu yerlerin altına imza atarak hemde konuşmaya başlar.) Özür dilerim.
Angelina : Efendim.
Myungsoo : Özür dilerim ben kolay kolay kimseden helede kadınlardan özür dilemem lütfen beni affet ve dün hiç yaşanmamış saymakta bana yardım et
Angelina : Eğer istediğiniz buysa küçük bey.
Myungsoo : (Öfkeyle yerinden kalkarak üzerine gittiği için korkup oturduğu yerden kalkan Angelina'nın dibine kadar gider ve işaret parmağını sallıyarak) Bana bir daha asla o isimle seslenme.
Angelina : Peki Küçük bey.
Myungsoo : (Öfkeden kudurarak masayla kendi arasında Angelina'yı sıkıştırıp dediği her kelimenin üzerine basarak) Bana bir daha asla öyle seslenme
Angena'yla arasında sadece bir karış mesafe kalmıştı artık ve ikiside konuşmuyor sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı Myungsoo'nun elleri Angelina'nın ellerine dokununca Angelina kendine geldi ve hemen Myungsoo'u itip tokatı patlatmıştı ve "Sen çok bencilsin başına gelen herşeyi hak ediyorsun seni sefil Jiyeon iyi ki sana bunları yaşatmış sen hepsini hak etmişsin pislik."demişti ama hem onun hemde Myungsoo'nun bilmediği bir konu vardı ki bu sözleri hem oğlunu yanlız bırakmamak hemde son anda planlanan yönetim kurulu toplantısı için şirkete gelen Myungsoo'nun annesinin Angelina'nın sözlerini duymuştu ve Myungsoo'nun odasının yanındaki odanın kapısının önünde asistanıyla konuşan Myungsoo'nun babasının ve Myungzoo'nun tutmasına rağmen Bayan Kim hala Angelina'nın üstüne gidiyordu
Babası : Ne oluyo yaa?
Annesi : Bu kız oğluma "O kızın yaptıkları sana az bile" dedi resmen.
Babası : (Angelina'ya dönerek) Bunlar doğru mu? tam bu esnada annesini tutarken bir anda yere oturup kafasını ellerinin arasına alan Myungsoo'nun ağzından "Ben sadece kalbimi sana açmaya çalışıyordum." Cümlesi dökülünce Angelina olmak üzere odada herkes şaşkınlıktan büyüyen gözlerle Myungsoo'ya bakıyordu ki Myungsoo hızlıca ayağa kalkıp Angelina'nın önüne geçip ona "Benim sevgimi öldüren ben değilim. Sensin bunu sakın unutma" (Burdan Düşlerimin Prensin'deki Shin'e "Joo Ji Hoon'a selamlar olsun. Bu söz dizideki en sevdiğim sahneye ait resmen.) dedikten sonra odasından çıkıp en yakındaki tuvalete girip yüzüne su çarpıp tekrardan odasına gitmişti annesi ve babası oturuyordu ayaktaki Angelina'ya ateşli gözlerle bakan annesini saymazsak odada sadece sessizlik vardı ki odaya Myungsoo girer girmez Angelina "Konuşalım" demişti ama Myungsoo onu duymazdan gelip masasına oturup Angelina'nın getirdiği dosyadaki kağıtları inceleyip imzaladıktan sonra oturduğu yerden Angelina'ya uzatarak Angdlina'ya vermişti dosyayı alan Angelina'nın gitmediğini gören Myungsoo kapıya doğru ilerliyerek açtığı kapıya bakan Angelina'ya eliyle "Buyur" dercesine sallamıştı Angelina ise onun yanına gidip "Özür dilerim" demişti Myungsoo ise ona karşılık olarak "Çuvalın içindeki bulgur bir kere yere döküldümü tekrardan tüm bulguru nasılki toplıyamazsan bendende ne kadar özür dilersen dile seni beynim affetse bile kalbime bir daha asla giremiyceksin."demişti ve Angelina'nın arkasından kapıyı kapatıp 1 saat boyunca annesi ve babasıyla ilgilenen Myungsoo toplantı saatinin geldiğini fark eder ve ailesiyle top,antı odasına geçer odada tek eksik Angelina'ydı ki oda çok geçmeden gelmişti odaya gözlerinin şiştiğini konuşuyordu herkes nedenini tahmin etmeye çalışıyorlardı ki Myungsoo "Dedikoduya bir son verin burda şirketimiz için toplandık" diye bağırıp herkesi susturmayı başarmıştı ve sözü size bırakıyorum dercesine Anne ve babasına dönerek eğilmişti
Babası : Öncelikle şirketimizin gelişmesine yardımcı olduğunuz için hrpinize teşekkür ederiz. Bu toplantıyı acil bir şekilde organize etmemizin sebebi artık yorulmuş olmam şirketimizin yeni beyinlerle yeni işler yapmasını istiyoruz eşim ve ben emekli olmaya karar verdik (Bayan Kim'de edn az eşi kadar o şirkette sabahlamış ve emek vermişti.) Şirket yönetimide varisimiz olan Myungsoo'ya emanet edicez.
Myungsoo her ne kadar şaşkın olsada bu günün geliceğini biliyordu ama bu denli erken beklemiyordu şimdi bu koca şirket onun mu sorumluluğundaydı?
Myungsoo : Müdürüm (Myungsoo iş yerinde resmiyetten hoşlanırdı.) Bu görev için henüz hazır hissetmiyorum kendimi.
Babası : Haklısınız Myungsoo birden bütün şirketin sorumluluğunu size vermekten hiç bahsetmedim ben farkındaysanız yavaş yavaş sirketi teslim edicez size olması gerektiği gibi yani.
Myungsoo : Peki efendim diyip kapıda onu acilen çağıran sekreterini görünce babasında izin alarak sekreterinin yanına gidince sekreter kız elimdeki mektubu uzatarak "Efendim bu mektup biraz önce size geldi getiren kurye Kore'den geldiğini söyledi bende acil birşey olabilir diye düşünerek hemen size vermek istedim." Demişti ki Myungsoo elindeki mektubun adresini tanımıyordu merakla odasına geçip sandalyesine oturup hem merak hemde endişe ile mektubu açmıştı...

I Just Love YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin