1.11

161 17 5
                                    

[Hikayemizin toplam okunma sayısı 1.000 olmuş beğeni sayımızda 117 beğenip kütüphanelerine ekleyenlerin sayısıda 11 olmuş gerçekten çok teşekkür ederim desteğiniz ve varlığınız için teşekkür ederim bu bölüm toplam 2031 kelime ama bir sonraki bölüm bunun iki katı olucak. Ayyy çoook mutluyum yaa Allah sizden razı olsun beni gerçekten çok mutlu ettiniz.]

Doktor : Nasıl oldu peki?
Bayan Kim : Yine Myungsoo o kızı görmek için okula en erken saatte gitmişti ki kızin gelmediğini görünce gizlice okuldan kaçıp kızın evine gittiğinde kızın okuldan kaçtığını fark etmiş ve onu okula götürmek isterken Myungsoo yola atlayınca o kızda onu kurtarmak için Myungsoo'muzu itip kendi arabanın altında kalıp feci şekilde can vermişti.
Doktor : Peki anlıyorum... diyerek diğer hastalarıyla ilgilnmek için izin isteyip yanlarından ayrılırken Dani birden gözyaşları içersinde ani bir kararla Japonya'daki bir şirketin ona olan iş teklifini olumlu bur geri dönüş yaparak oraya gitmekten başka bir çözüm bulamamıştı Myungsoo'yu unutmalıydı artı yani büyümeliydi Bay ve Bayan Kim'i selamlayıp uçağına geç kalmamak için çok hızlı bir şekilde hastaneden çıkarken son defa yani o son defa olmasını dilediği Myungsoo için gözyaşlarınıda serbest bırakmıştı Angelina ise Bay ve Bayan Kim'in yanında Myungsoo'nun uyanmasını bekliyordu ki Annesi ve babasıda bir ara işleri nedeniyle ayrıldıkları hastaneden tüm gelişmeleri kızlarından alıyorlardı günün sonunda hem kızlarını almak hemde Bay ve Bayan Kim'i görmeye gelmişlerdi
Bayan Queen : Merhaba nasılsınız?
Bayan Kim : Bu nalde nasıl olunursa!
Bay Queen : Merak etmeyin herşey geçicek.
Bayan Kim : Bencede. Teşekkür ederiz.
Bayan Queen : (Angelina'ya dönerek) Kızım sende hazırlan çok yoruldun burda eve gidelimde bir duş alıp biraz dinlen
Angelina : hiç olmazsa Myungsoo uyansaydı derken odaya giren hemşire "Hasta bu gece boyunca uyutılacak. Lütfen herkes evlerine gitsin."demişti ve seruma tekrardan iğne yapıp odadan çıkmıştı
Bayan Queen : Hadi gidelim. (Kızına bakarak) Bir şey lazım olursa sizden telefon beklediğimiz unutmayın.(Bay ve Bayan Kim'e bakarak)
Bayan Kim : Peki Hoşçakalın.
Bay ve Bayan Queen kızlarınıda alıp odadan çıkarlar hastaneden tam çıkarken
Bayan Queen : Angelina Myungsoo'yu unut artık...
Angelina : Efendim?
Bay Queen : Neyi anlamıyorsun kızım?
Angelina : Neden Myungsoo'dan sizin sözünüz yüzünden vazgeçeyim? Onu anlamadım.
Bayan Queen : Bak kızım normal insanlarla bile bir hayatı geçirmek bu denli zorken bir şifozren'le 2,3 kat daha zordur.
Angelina : Haklı olabilirsiniz ama Myungsoo beni isterse bende hiç sorgusuz onunla mihraba yürürüm o sevmeyi iyi bilen biri belki benden bile iyi bilen biri biliyorsunuz ki ben dünya'yı seven ve onu korumayı kendime iş ilan etmiş biriyim ve bu konuda birçok ödülede sahibim ama bu güne kadar hiç Myungsoo gibi seven onunki kadar saf,temiz,içten bir sevgi hissetmemiştim.
Arabaya binerler ve yol boyunca susarlar evlerine varıncada herkes direktman odalarına gidip bir süresonra uyumuşlardı.
Myungsoo ve ailesi için zor bir geceydi ancak gelecekteki gecelerden oldukça kolay bir geceydi ki artık geride kalmıştı doğan güneşi görmesi için perdeyi aralıyan annesine tüm öfkesini belli ederek bakan Myungsoo'nun davranışları sadece annesini düşman ilan ettiğini gösteriyordu babasınıda sevmiyordu ama annesine olan öfkesi tarifsizdi odada yanlız olmalarına sığınarak Bayan Kim oğluna yaklaşıp onunla konuşmaya çalışıcaktı en azından kararı bu yöndeydi
Bayan Kim : Oğlum nasılsın?
Myungsoo : ....
Bayan Kim : Neden susuyorsun?
Myungsoo : .....
Bayan Kim : Ben sana ne yaptım?
Myungsoo : .....
Bayan Kim sonun dadayanamayıp ona sadece kinli gözlerle gülen oğluna bir tokat atmıştı sonrada bir iki kez göğsüne yumruk yaptığı eliyle vurmuştu kendine getirmek istemişti ki sonradan çok pişman oksada Myungsoo hala hiçbir tepki vermeden ona bakıyordu ki sağ gözünden tek damla gözyaşı akmıştı.
Bay Kim : Sen ne yapıyorsun?
Bayan Kim sesin geldiği yöne dönerek karşında ona ölesiye derecesinde şaşkın gözlerle bakan 2 çift göz görmüştü ve bunlardan biri eşi diğeride Myungsoo'nun doktoru idi.
Doktor : Beni dışarda bekleyin (Sert bir şekilde.)
Doktor Myungsoo'nun durumuna bakarken hiç birini dinlemesede kocasınına olanları anlatmak için onu takip ederek odadan çıkan ikilimizin arkasındanda doktorda çıkmıştı.
Doktor : (Bay Kim'e bakarak) Lütfen eşinizle birlikte evinize gidin. Bir gelişme olursa ben sizi ararım.
Bay Kim : O gidebilir ama ben burda kalıcam oğlumun durumu nasıl?
Bayan Kim : O mu? Oğlum mu? (Bay Kim Myungsoo'ya ilk defa "Oğlum"diyordu...)
Bay Kim : Lütfen soruma cevap verin Oğlum nasıl?
Doktor : Bilmiyorum...
Bay Kim : Nasıl yani?
Doktor : Biraz önceki olaydan sonra hiç konuşmadı ama bedeni sağlıklı görünüyor ama bildiğiniz gibi bizim olayımız beyinde ve onunla iletişime geçip haraketlerini değerlendirmeliyiz ama Myungsoo şuanda sessizce oturmuş sadece dinliyor hareket bile etmiyor. Neyse ben tekrardan bi yanına gidiyim sizde biraz evinize gidip dinlenseniz daha iyi olucak galiba.
Bay Kim'i zorda ikna eden Bayan Kim oğluna görünmeden eşiyle birlikte evlerine giderek Myungsoo'da tuvalete gitmek için açtırdığı kemerlerin geri geldiğinde tekrardan takmak istiyen hemşireye "Bütün gece boyunca zaten taktım onları her yerim acıyor onun sayesinde"yazan notu gösterip boş boş bakıyordu hemşire'de "Sadece bir süreliğine. Tamam mı? Myungsoo'nun kafasıyla onay verdiğini görünce bağladığı 2-3 kemerleri hızlıca açmıştı ki Myungsooyeni bir kağıda "Ben acıktım" yazmıştı bunu gören hemşire ona yemek getirmek için 3-4 metre ilerdeki yemekhaneye gitmrk kçin odadan çıkınca Myungsoo hemen yeni bir hot yazıp oturduğu yere bırakıp odadan çıkmıştı hızlı adımlarla baş hekimin odasına gidip kapıyı çalmadan odaya girmişti odada sadece baş hekim vardı
Myungsoo : Merhaba sizden bir ricam olucaktı ben 6002 numaralı odada kalna Myungsoo adındaki hastayım yani size göre hastayım ya neyse konumuz bu değil oda numarama bakarsanız babamın kore'nin başta gelen Holdinglerinden birinin sahibi olduğunu görürsünüz şimdi benim size bir teklifim var beni evimde tedavi ettirmenizi hatta evde istirahate göndermenizi istiyorum bende bu yardımızın ödülü olarak size 1.000.000 vericem ne dersiniz?
Başhekim: Oda numaram kaç demiştin? (Sinsi bir gülümsemeyle)
Myungsoo : 6002
Başhekim : Doktorun Lee mi?
Myungsoo : Ne farrk eder?
Başhekim : O doğrucu davuttur neyse ben onuda halletmeye çalışırım.
Myungsoo : Peki diyip odasına dönmüştü hemşirenin bir arkadaşıyla konuştuğunu fark edince yavaşça süzülüp odasına girmişti ondan sonra hemşirede odaya girmişti ancak Myungsoo odada yoktu hemen gözüne yataktaki not ilişmişti ve eline alıncaherşeyi anlıyan hemşire direktman odaki dolaba yönelip kapaklarını açıp Myungsoo'yu bulmayı umuyordu ki tam o esnada dolabın tam arkasındaki banyodan çıkan Myungsoo hasta önlüğünü çıkartıp ailesinin getirdiği pijamaları giyiyordu ki üstünü daha giymeden banyodan çıkınca dolabın kapağının üzerindeki aynadan Myungsoo'nun fit fiziğini görünce birden eriyen hemşireyi gören Myungsoo hemen elindeki pijamasınıda giyer ve söylenir "Sonunda gelmişsin."
Hemşire : Sen konuşuyorsun?
Myungsoo : Evet ben bunu bakıyım (işaret parmağıyla kafasını kaşıyarak) galiba 17 yıldır yapıyorum.
Hemşire : Sabah neden hiç konuşmadın o halde?
Myungsoo : Neyse nede? Bu arada buna hala inanıcak kızlarda mı varmış tuhaf? Bu arada hemşirenin elindeki yemeği alıp yatağına oturup yemeğe başlamıştı
Hemşire : Efendim ?
Myungsoo : Notu diyorum notu hala "Saklambaç oynuyoruz. Ve ben asla dolapta değilim." yazdığı halde hala dolaba bakan kızlar olduğunu bilmek tuhaf neyse ben biraz yemek yiyip uyıycam sen istersen diğer hastalarla ilgilen...
Hemşire : Ben 6 yıl boyunca senin gibi insanlarla ilgilenmek için okumadım zaten birazdan doktorunda gelicek hemen yede hemen uyu herkes kurtursulsun senden. diyip odadan çıkmıştı ki çok geçmeden odaya doktoru gelmişti
Doktor : Başhekimin kararıyla bundan sonra evinde tedavi görüceksin... bugün içersinde çıkarsın... odadan çıkar
Kendi kendine konuşarak "Ben bu işten hiçbirşey anlamadım ama çözücem" derken odasına geldiğini fark edince hemen telefonuna sarılır
Doktor : Alo Bay Kim mi ?
Bay Kim : Evet siz kimsiniz?
Doktor : Ben Myungsoo'nun doktoruyum başhekimimizin kararıyla oğlunuzun tedavasi için bundan sonra evde olması gerekiyormuş lütfen buraya gelin ve gereken işlemler ile ilgilenin.
Bay Kim : Nasıl olur daha 2 gün önce yattı oğlum oraya ?
Doktor : İnanın bende bilmiyorum ama bu hiç normal değil.
Bay Kim : Lütfen beni bekleyin hemen geliyorum oraya.
Doktor : Peki bekliyorum.
Bay Kim'de gelince Doktor'la birlikte Başhekimin odasına giden ikilimizin soruları karşısında hazırlIklı olduği için soğuk kanlıolduğu her halinden belli olan başhekime soruları ardı ardına sıralayan Bay Kim ve Doktor'u durdurup oturmaları istemişti ve konuşmaya başlamıştı
Başhekim : Òncelikle şunu söylemem gerekiyor ki Doktor Lee sizin 2. ikaz edişim bu 3. olmıycak...
(Bay Kim'e dönerek) Efendim lütfen sakin olun hastanemiz ile ilgili kötü düşüncelere kapılmayın lütfen evet oğlunuzu evden tedaviye göndermek istedik bunun tek nedeni eşiniz.
Bay Kim : Ne eşim mi istedi bunu?
Başhekim : Hayır. Sabah olanları duydum ve sonuçta eşiniz Myungsoo'nun annesi ve hasta çocukları en iyi anneler koruyup kol kanat gerer ayrıca Türk'lerin bir atasözüne göre "Gözden ırak olan gönüldende ırak olurmuş" eşinize ve oğlunuza bir şans verin baktınız olmuyor oğlunuzun geçen yaz ki amerika yolculuğunuzdan dönüşünüze yakın yaptığınız görüntülü konuşmalarda hayatı boyunca hiç olmadığı kadar mutlu olduğunu söylemiştiniz o zaman ki sahibi olduğu şeyleri tekrardan sahib olmasını sağlayın.
Bay Kim : O zamanlar ki kız arkadaşı zaten bugün bu halde olmasının nedeni?
Başhekim : Emin misiniz?
Bay Kim : Evet.
Başhekim : Myungsoo çocuk yaşlarından beri bir şifozren ve si bunun bile farkında bile değilsiniz ama bizden neden oğlunuzu 2 günde eve yolladığımızı soruyorsunuz?
Bay Kim : (Acayip utanmıştı ve yüzü kızarmıştı) Çıkış işlemlerini nerden yapmam gerekiyor.
Başhekim : Danışma size yardımcı olur.
Bay Kim : Teşekkür ederim. der ve odadan çıkar önüne gelen ilk hemşireden "Oğlum 6002 nolu odada kalıyor ona çıkış işlemlerini yaptığımı söyler misiniz? Bana kızgın olabilirde." Hemşire'den "Peki"cevabını aldıktan sonra hızlıca danışmadaki işini bitirip onu bekliyen oğluna yaklaşıp elindeki çantasını bir adamına verip oğlunun omzuna kolunu koyup arabaya doğru adımlar atarlar ve arabaya bindiklerinde babasının "Eve gidiyoruz." Dediğini duyunca birden öne atılarak "Eve mi?"
Bay Kim : Evet oğlu.
Myungsoo : Ben daha bunu hazır değilim beni ya hastaneye tekrar yatır yada bu ülkede bana başka bir ev al lütfen.
Bay Kim : Bir şartla bir bayanda seninle kalıcak.
Myungsoo : Bana uyar evim hep temiz olur.
Bay Kim : Anlaştık. O halde seninle birşüreliğine bir otelde kalalım benimde annenden biraz uzak durmam gerekiyor ikimizinde sağlığı için.
Myungsoo : Eski günlerdeki gibi. Tamam
Bay Kim : Evet eski günlerdeki.
Kim ailesininde hissesi olduğu Amerika'nın 6 yıldızlı sayılı otellerinden bırine gelmişlerdi ve Myungsoo oda servisine adeta tüm odayı donatmasını istemişti
Bay Kim : Bunları nasıl yiyiceksin?
Myungsoo : Hastane yemeklerinde bıktım artık çok geldiyse iptal ediyim.
Bay Kim : Saçmalama benim param senin paran ben senin için çalışıyorum senin mutlu olduğunu bilmek beni sadece mutlu etmez yaşatır yani nefes aldıran tek neden ve kapı çalar oda servisi tüm yemekeleri odaya bırakmak için 3 sefer yapmıştı Bay Kim sadece oğluna bakıyordu
Myungsoo'da fark edince "Neden bakıyorsun?"
Bay Kim : Gerçektende seninde dediğin gibi bu ufak kaçamak eskiden yaptıklarımıza benziyor en son bunu yaptığımızda sen 13 yaşındaydın ve o zamanda tavuğun butunu bu şekilde yerdin tüm burnun sos olurdu aynı şimdiki gibi.
Aynaya bakan Myungsoo babasının haklı olduğunu fark edince kocaman bir kahkaha atmıştı. Yaklaşık 1 ay boyunxa bu şekilde yaşamışlardı baba oğul bu süreçte annesi her ne kadar istesede bir güç onu her seferinde vazgeçirdiği için oğluyla görüşmek istediğini bile eşi dahil hiç kimseye söyliyememişti bile
Bay Kim : Myungsoo ev hazır oğlum ne yapalım?
Myungsoo : Baba bende seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum. Ben diyorum ki burda mı kalsam sende istediğin zamana kadar burda kalırsın senin olmadığın zamanlardada illa ki kapıya çıktığım anda beni görür burda kalanlar ne dersin? Hem birazda her kirlendiğinde spordan döndükten sonra temiz bir oda bulunca insan ister istemez alışıyor buraya!.
Bay Kim : Peki bana uyar ama şartım geçerli olucak planlar değiştiğine göre bende bir tane daha şart daha koymak istiyorum bundan sonra bir süre dışarı her çıktığında sana bir adamım eşlik edicek?
Myungsoo : Bana uyar...
Bay Kim : O halde anlaştık.
1 ay boyunca Angelina Myungsoo'yu hergün arayıp duruyordu ama Myungsoo ona cevap vermiyordu ve daha yeni yeni gitmeye devam ettiği şirketede onun olamdığı zmanlarda gidip geliyordu yine onun olmadığını öğrendiği için şirkete gittiğinde onu odasında bekliyen Angelina'yı fark edince biraz önce asansör'de ona Angelina'nın gittiğini haber vermesi için görevlendirdiği adamınım "Özür dilerim efendim mecburdum" dediğini anlamıştı .
Angelina : Bana söyleseydin ben sana ne zaman şirkete gelip gittiğimi mesaj atardım amlum telefonlarıma bakmıyorsun.
Myungsoo : (Gayet ciddi bir şekilde) Ne zaman gelip-gidiyorsun şirkerimden? (Son söylediğinin üzerine basa basa söylemişti)
Angelina : Böyle olmasına gerek yok biliyorsun dimi? Seninle güzel bir geleceğimiz olabilir.
Myungsoo : Bulgur ve Çuval Angelina ben bulgurla dolu bir çuvaldım ve sen bana sözlerinle oluşturduğun bir bıçakla saldırdın ve benim kanım olan bulgurlarım ortalığa saçıldı şimdi lütfen bundan sonra beni ya arkadaşın olarak yada iş arkadaşın olarak gör ama sakın sevdiğin adam olarak görme beni çünkü bu imkansız.
Angelina ağlıyarak ordan uzaklaşırken odada tek kalan Myungsoo kapının çaldığını işitir ve amerikadaki dostlarını karşısında görünce sevinçten adeta dili tutulur
Dostları : Brad,Tom ve Gray'i karşısında gördükten bir süre sonra kendine gelen Myungsoo onlara sarılır ve arkalarındaki odadaki onlara gülümsiyerek bakan babasını görür ve ona teşekkür edercesine kafasını eğer ve içire girer dostlarıyla bir süre sohbet ettikten sonra babasınındanda izin alarak dışarı çıkan ekibimiz biraz eğlendikten sonra Myungsoo tek başına bir sahilde elinde soğuk içeceğiyle uzun zamanlar önce girdiği o CD dükkanına tekrardan girince tekrardan K-Pop rafına gönermişti ve artık gerek eski gerekte yeni K-Pop CD'leri K-Pop rafında yer alıyordu Myungsoo kasiyer kızla kısa bir sohbet edip denize nerdeyse sıfır park ettiğ arabasına gidip CD'yi takıp arka kapıları açıp kuma yatarak piyano vesitalini dinliyordu ki bir ses işitti
"Sen hep bu kadar sıkıcı mıydın? "
----/Bölüm Sonu\----
___|Betül Queen|___

I Just Love YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin