Baya bir geç oldu ama yinede geldim 1 sezon daha sizlerle olucak umarım severek okuyup bana vote ve yorumlarınızla destek olmaya son hız devam edersiniz.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
| 20. Bölüm |
Îşte yeni bir gün ve bugünün temposundan korkan bir adet Myungsoo...Bayan Kim'in odama dalmasına alışkınım ama yanında babamın olmasına değil Bayan Kim güneşlikleri açarken babamda yatağımın yanına oturup bana sesleniyordu "Myungsoo..." ismimden nefret etmiştim artık o kadar tatlı uykumdan beni alı koyan ismimdi sonuçta değil miydi ? Ne oluyor yaaa!!!!... zaten saçma sapan rüyalar sayesinde anca 3 saat sonra derin ve güzel uykuma dalabildim ama artık uyanıp babamla konuşmam lazım
Babam : Bak oğlum kafan çok karışık biliyorum annen sandığın kadın beni yıllarca aldattı annenin başka bir adamla kaçtığını ve ondan çocuk sahibi olduğunu söyledi ancak o ve sevgilisi bu oyunu bize sırf para tırtıklamak için oynamış
Myungsoo : Sanada günaydın baba!
Babam : Afedersin oğlum içim içimi yedi 6 ay boyunca bir an önce sana anlatmam gerekti özür dilerim sanada günaydın canım
Myungsoo : Benden beni doğuran kadına veya sana eskisi gibi davranmamı bekleme yeter ki evet siz benim anne ve babamsınız ama ben sizi tanımıyorum! Bundan sonra baba-oğul ilişkisinden çok yaş farkından dolayı aramızda bir saygı ilişkisi olucak anlaştık mı? Ayrıca bu evdede kalamam senden bir ricam var şuanda kazandığım maaşla hayalimdeki evi alamam senden tek ricam bu ama şartımda var tabiki sana evin parasını yavaş yavaş ödiycem....
Babam : Saçmalama....
Myungsoo : Tek şartım bu
Babam : Ben bir babayım ve izin verde bu hayattaki tek gayem olan oğlumun iyi yaşamaası için ona bir ev bırakayım diyince sadece içten baya bir sesli nefes alabilmiştim ki buda babama "...bunu daha sonra konuşalım" dediğimi anlatabilmiş olmalıydım ki babam yatağımdan kalkıp kapıda durmuş "Kahvaltıya gel hadi ev işini bu hafta içinde ayarlarız" diyip muhtemelen alt kata inmiştibende hemen elimi yüzümü yıkayıp yanlarına inmiştim tabikide her zamanki gibi takım elbisemle olmasını istemiştim ama evde bir tane bile takım elbisem yoktu evdeki tüm takım elbiselerimi kuru temizlemeye göndermişler gelişimin heyecanıyla almayı unutmuşlar bende elimde olan bir t-sirt ve kot'la işe gitmek zorunda kalıcaktım ki birde tarz bir ceket bulup bence güzel bir kombin yapmıştım kahvaltı masasına oturduğum anda bu konuyu açmıştım ki annem hemen hizmetçilere "Duydunuz hemen gerekeni yapın!" bende hemen lafa atlayıp "gereken derken?" demiştim ki aldığım cevap beni çook şaşırtmıştı "... Unutan hizmetlinin takım elbiseleri buraya getirmesini ve daha sonrada kovulması istedim işte!" demişti çünkü annem elimdeki kaşığı sertçe tabağımın yanına bırakarak hizmetliyi bu seferde ben yanıma çağırmıştım anneme sert sert bakışlar atarak hizmetliye "Elbiseleri almayı unutan hizmetliye söyleyin elbiseler konusunda daha dikkatli olsun! Ve 2. bir emre kadar kovulmıycak!" dediğim zaman annemin ve babamın mahcup bakışları bana gereken cevabı vermişti bende artık masadan kalkıp "Bugün Bay Park'la görüşüp şirketten ayrılıcam Kore'yi gezmek istiyorum biraz sence uygun mu baba?" deyip uygun demesi için can atıyordum! babamsa "Bir sorun çıkmazsa tabiki olur!" demişti bense kendi kendime "Ne sorun çıkabilirdi ki?" diye diye çoktan arabaya binmiştim şirkete gidene kadar biraz daha kestirmiştim şirketin kapısında Bay Park'la karşılaşmıştım ki o an tüm sinirimi ondan çıkartabilirdim ki arabasından ağlamaktan perişan bir hale dönüşen Hyomin inmişti ki o an sadece susmak istemiştim yine ve yine!
Bay Park : Hyomin'de hazır ben buraya gelirken oda gelip nişanlısıyla tanışsın istedim sonuçta o bu şirketin babasıda bizim şirketin ceo'larından biri ailecek başarılar yani deyip gülümsüyordu o an o suratını paramparça yapma istemiştim ama içerde yaşanıcakların hiçbirine Hyomin'in şahit olmasını istemiyordum ki ben şimdi ne olucak? ben bunları düşünürken arkamdan evden çıkıp anca şirkete gelen babam beni ve misafirlerimizi itekliyerek toplantı odasına sürüklüyordu ve artık ayakta olan tek kişi bendim odaya girerken babam bir sekretere Hyomin'in müstakbel nişanlısını çağırmasını söylemişti ki ben buna mani olmuştum kıza "Ben söyliyene kadar kimse bu odaya girmiycek!" diyince başta babam olmak üzre herkes şaşırmıştı kızda babamdanda onayı alınca "Peki efendim!" deyip odadan çıkmıştı ki bende hemen ceketimin fermuarını açıp masaya ellerimi koyup direkt Bay Park'a bakıyordum "Öncelikle 21. Yüzyıl'dan size merhaba demek istiyorum sevgili Bay Park!..." diyince hemen sözümü "Efendim..." diyerek kesmişti bende hafif sinirlenip tekrardan arkamı dönmüştüm odadaki herkese ve "Yaşınıza olan saygımdan dolayı kendimi zor tutuyorum sizdende aynı öz veriyi bekliyorum..." "... Hyomin benim dostum ve o çok zor zamanlar geçirdi o zamanlarda yanında değildim ancak şuanda yaşadığı zor zamanlarının mimarı ailesi dediği insanların olduğu için daha çok açıtıyor olmalı değil mi Hyomin?" dediğim anda gözyaşlarına tekrardan akmaları için izin vermişti bunu görünce içim paramparça olmuştu ve konuşmak gittikçe zorlaşıyordu sesim gür çıkıyordu ama gözüm hep ağlıyan Hyomin'e kayıyordu "Bu evlilik imkansız bir şey ve asla gerçekleşmiycek bir olaydır!" diyince Bay Park hemen atılıp bana sinirli sinirli bakıp "Nedenmiş o ?" demişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Just Love You
FanfictionBazen sadece bakarsın bazende bakmaktansa sadece "Onu Yaşarsın" "I Just Love You" Serisinin İlk Kitabıdır!