[OMO.... Hikayemizin okunma sayısı 4K'e mi gidiyor? Sizi çok seviyorum. Ve biliyorum çoğunuzun istemediği bir şekilde hikaye Hyomin ♥ Myungsoo hikayesine döndü. Lütfen sabırla okumaya devam edin ilerde neler olucağını kimse bilemez nede olsa değil mi? Son olarakta hepinize tekrardan teker teker teşekkür ederim♥]
Ertesi sabah ise güne çok yorgun ve her saat başı dün işi bıraksada bir eşyasını unutur umuduyla gözlerim hyomin'i arıyordu ancak o yoktu bense ruhu dünya ve kıyamet (! Müslüman yaptım Myungsoo'yu resmen neyse okumaya devam ;) ) arasında sıkışmış bir durumdayım her nefes almaya çalıştığımda kemiklerim kalbime batıyormuş gibi hissediyorum neden hiçbir sevdiğim kız beni sevip benim onları tamamlamama izin vermiyor? Off... offf babamın yönettiği bir toplantıdan yeni çıkmıştım babam benim Amerika'ya dönmeme kararı alırsam veya okulumu bitiriyip dönünce bu şirketin bütün hisselerini bana vericeğini açıkladı ne karar vermeliyim? Diye ben kendi kendimi yerken babam eklemişti "... Myungsoo bu ve %100 benim kurup, yönettim diğer şirketimizin tek veliahtı olduğu için Myungsoo'nun kararları ve yapıcağı değişiklikler sorunsuz bir şekilde uygulanacağına inancım tam." Yani babam tüm yetkileri bana devretmişti diğerleri çıkarken ben biraz daha kalıp babamla bunu konuşmaya karar verdim
Myungsoo : Baba...
Babam : Efendim Myung!
Myungsoo : Neden şimdi verdin bana bu yetkileri 2 ay içersinde geri dönücem bunu biliyorsun?
Babam : Bak oğlum ben artık çok yoruldum ve senin en yakın zamanda işlerin başında görmek istiyorum bu suç mu?
Myungsoo : Anlıyorum ancak ben buna daha hazır değilim. Lütfen 3 yıl daha burda olamıycağım gerçeğini kabul et.
Babam : Sen en iyisi bunu düşün Myung
Myungsoo : Kararımın değişeceğini düşünmüyorum ama peki deyip izin isteyip odadan çıkmıştım ki tam babamın kapısının önünde diyebiliceğimiz yakınlıkta bir yerde iki sekreter fısıldaşıyordu bir yere bakarak "Duydun mu? Bunun nasıl bir kız olduğunu?"
"Evet patronun oğlunu yani en yakın dostunun eski nişanlısını ayartmaya çalışmış?"
"Evet bizim patronda kovmuş bunu!" "Ne iğrenç bir kızmış oysaki o kadarda güzel!" diyorlardıBende merak edip kafamı uzatıp kimden bahsediyorlar diye bakıyım dedim sonuçtan şirketimizde hala benimle birlikte 3 hisse sahibi ceo var ama o arkadaşının nişanlısı cümlesinden sonra biraz korkarakta olsa bakmıştım iki sekreterin baktığı yere ki korktuğum gerçek olmuştu yine tüm güzelliğiyle unuttuğu ajandasını almaya gelen Hyomin duruyordu karşımda bense arkalarında olduğum için iki sekreterinde aralarından geçerken "İstifa ettiğiniz için teşekkür ederim!." demiştim ki ikiside bir süre afallayıp bana boş boş bakarken birden ikiside diz çökerek af diliyorlardı ancak onlara bakmayı bile midem kaldıramazdı o yüzden bende hemen Hyomin'in masasına daha fazla yaklaşıp
"Beni bu denli özlediysen beni arıyabilirsin bu tür oyunlara gerek yok!"
Hyomin : Lütfen sessiz ol.
Myungsoo : Neden?
Hyomin : Konuşanlar sadece o kızlar değilde ondan!Bu cevabı duyunca Hyomin'i çekiştire çekiştire babamın biraz önce çıktığı odasına getirmiştim sinirlenerek kaşlarımı çatarak dik dik bakerken bir yandanda kolundan cekerek aramızdaki mesafeyi iyice kapatarak
Myungsoo : Senin neler çektiğini bilmiyorum ama ben sensiz ölüyorum. Nefesim yeterli değildi sanki, taa ki dün seni öpene kadar o an yaşama tekrardan dahil oldum ama tekrardan ihtiyacım var bana nefes almayı tekrar öğreten dudaklarından bir öpücüğe senin sayende adeta bir vampir oldum seni öpmeden duramıyorum. diyip şaşkın hyomin'in gözündeki kocaman gözlüklerden kurtulup tam dudaklarımın ve bedenimin özlemini dindiricekken o güzeller güzeli gözlerinin geldiği hali görünce birden zaman durdu gözyaşlarımız artık saniyede 3-4 damla olarak akıyordu ki beni kendime doğru ilk çeken ve dudaklarımızın arasındaki mesafeyi silen hyomin olmuştu o kadar güzel ve nazikçe öpüyordu ki beni ama geçen seferkinin aksine bu sefer ki çok kısa sürmüştü ve bu sefer bitmesini ben istemiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Just Love You
FanfictionBazen sadece bakarsın bazende bakmaktansa sadece "Onu Yaşarsın" "I Just Love You" Serisinin İlk Kitabıdır!