Myungsoo uyandığında pişmanlık tüm bedenini kaplamıştı.
Yatağın ayak ucundaki koltukta oturan Hyomin'in gözlerimdeki korkuyu hissedebiliyordu.
"Hyomin..."
"Sus. Sakın bana ismimle seslenme, dün gece ki gibi bana ismimle seslenme!"
Hyomin Myungsoo'nun yataktan kalkmadına izin vermeden çabucak odadan çıkmıştı.
İkiside bundan korkuyordu. Hyomin aylıkken, ona dokunmayacağını emin olduğu Myungsoo'nun sarhoşken bir o kadar korku sebebiydi.
Myungsoo banyodaki işlerini halledip, odadan çıktığında Hyomin kahvaltı yapıyordu.
Ona görünmek istemeyen Myungsoo iş için evden çıkarken, hizmetçileri onu durdurdu.
"Efendim, yarın akşam aileniz yemeğe gelecekmiş. Haberiniz olsun istedim."
Babamlar neden geliyordu ki? Dedi Myungsoo ama çokta üzerinde durmadı.
Çünkü daha büyük sorunları vardı.
Dün olanlardan sonra işe nasıl odaklanacaktı? Bilmiyordu ama denemeliydi, hatta başarmalıydı da.
Mesai saatinin bitiminde Myungsoo eve gitmek istemedi. Onun yerine bir arkadaşında kalmayı tercih etti.
"Merak etmezsin ama ailem sorarsa diye yazıyorum. Arkadaşımda kalacağım. Hyomin ben çok üzgünüm. Özür dilemem hiçbir işe yaramayacak ama yinede dileyeceğim çünkü üzgünüm ama pekte pişman sayılmam. Bir hayaletin uğruna beni görmezden gelmen, beni durmadan itmen çok canımı yakıyor. Evet ben Jiyeon'u sevdim. Eğer kaçmamış olsaydı onunla evlenecektim. Ama bak bugün seninle evliyim, hemde 9 aydır. Yakında 1 yıllık evli olacağız. Bana ne zaman güvenceksin? Bilmiyorum ama seni seviyorum."
Hyomin okuduğu mesajla buz kesmişti. Myungsoo onu korkutuyordu. Hyomin mesajı ertesi gün okumuştu. Çünkü erkenden uyuyup, olanları unutmayı deniyordu.
Hyomin telefonu odanın bir kenarına atıp, evlerinin en sevdiği koca koca camlardan dışarı izlemeye başlamıştı.
Akşama gelecek olan misafirleri hazırlık yapmak için mutfağa giren Hyomin saatin nasıl akşam olduğunu anlamamasının tek güzel yanı düşünmemiş olmasıydı.
Myungsoo geldiğinde hizmetçiler elindeki çicekleri ve JHoliday pastane ürünlerini alıp mutfağa götürmüşlerdi.
O sırada odasında giyinen Hyomin güzel elbisesiyle merdivenlerde belirmişti.
Myungsoo bir süre ona baktıktan sonra, eve geliş saatini bilen ailesinin dakikliğinden dolayı çalan kapıya çevirmişti bakışlarını
Ailesini kapıda gördüğü anda ikili aynı anda eğilerek büyükleri selamlamışlardı.
Aile büyükleride ikisini sevecen bir gülümseme ile selamlayıp içeri girmişlerdi.
Hyomin eve giren büyüklerini hemen yemeğe buyur etmişti.
Myungsoo sandalyesine yerleşmesine yardım ettiği eşinin koluna dokunduğunda Hyomin kolunu şiddetle çekip "Tamam gerek yok." diyip, Myungsoo'nun yerine geçmesini sağlamıştı.
Yemek boyunca masadaki tabaklara uzanmak için uzattıkları elleri birbirine değdiğinde bile gerilen Hyomin Myungsoo'nun canını yakıyordu.
Sonuçta Myungsoo öcü değildi veya katil veya ırz düşmanı!
Myungsoo sonunda biten yemekten sonra geçtikleri koltuklarda babasının yanına oturunca anneside Hyomin'le konuşmak için bir süredir beklediği anın geldiğini fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Just Love You
FanfictionBazen sadece bakarsın bazende bakmaktansa sadece "Onu Yaşarsın" "I Just Love You" Serisinin İlk Kitabıdır!