1.15

85 7 0
                                    

Myungsoo direksiyon başında adeta bir put misali dona kalınca Jiyeon onu sarmaya çalıştı uzun süre sonra tekrardan arabayı çalıştıp hastaneye gitmişlerdi arabadan indikten sonra Myungsoo Jiyeon'un elinden sıkıca tutup dudaklarında şu sözler döküldü "Sen benim nefesimsin bunu ne burdan alıcağımız sonuç nede başka birş3y değiştirmiycek sen sadece benim kalbimsin bebeğim tek arzu ettiğim tek birlikte uyumak istediğim kişisin." buna karşın Jiyeon sessiz kalınca Myungsoo gözlerini sevdiği kızdan ayırıp girişe doğru ilerlerken eli elindeki sevgidiğinin onu çekiştirdiğini fark etti
Jiyeon : Çok korkuyorum! Evet biliyorum seni terk eden bendim ama şimdi çok korkuyorum işte seni terk ettiğim zaman bile evimdeki tüm odalarda resmin vardı ben seninle en azından resminle konuşmadan tüm günü sana anlatmadan uyıyamazdım çok fazla pes edip yanına gelip sana "Sen benimsin" demek istedim ama nasıl bir kişinin ölmesine sebep olurum diye kendimi tuttum sonra sen Hyomin'i öptüm ve beni kocaman bir bilinmezle burda bırakıp gittin bense sensiz aylarca burda hayalet gibi gezdim ama şimdi olanları görünce anlıyorum ki sende en az benim kadar acı çekmişsin! Ahhhh neydi bizim suçumuz? Neden kader bizimle bu şekilde oynuyor? Jiyeon'un anca sözleri bitince fark etmişti sevdiğinin adamın yanaklarından saniyede 5 tane gözyaşının yerdeki soğuk asfalt parçasını adeta delercesine düşmekte olduğunu hemen eliyle gözyaşlarını sildikten sonra elini sevdiğinin yanağında bir süre tuttuktan sonra elini tekrardan Myungsoo'nun eline kenetliyerek hastaneye sonrada doktorun odasına girerek doktordan sonucun olduğu zarfı almışlardı ve hiç vakit kaybetmeden açmak istiyen Myungsoo'yu Jiyeon durdurup "Lütfen biraz bekliyelim" demişti Myungsoo'da ona hak vermişti sonuçta bu ikisi için çok önemli bir olaydı ikisininde hazır hissettiğ zaman öğrenilmesi gerekilen bir sırdı bu derken Myungsoo telefondaki mesajla irkildi
" Yaaa Myung-So - Şiiiiiii! " Myungsoo mesajı okurken yüzünde kocaman bir gülümseme belirmişti çünkü mesajın sahibini biliyordu ona böyle anca Seungho seslenirdi ve bilirdi ki Seungho mesajlarına geç cevap verilmesinden nefret ederdi o yüzden hemen dostuna cevap atmak için işe koyulmuştu
Gönderen : Myungsoo
Efendim Seung-Ho- Şiiii?
Gönderen : Seungho
Sen nasıl dostsun lan?
Gönderen : Myungsoo
Yine ne saçmalıyorsun lan yetersiz?
Gönderen : Seungho
Güya dostumsun ama hiç sormuyorsun ne yapıyorsun beni özledin mi diye?
Gönderen : Myungsoo
Karşılaşmasaydık sanki beni arıycaktında neyse yinede birazda olsa haklısın ama bendeki ekşın sende olsa marsa yerleşirdin!
Gönderen : Seungho
1. Ben ay'ı tercih ederim bir kere anla artık şunu
2. Neden sorunların olduğundan benim haberim yok!
Ben şaka olarak demiştim ama sen gerçekten silmişsin beni
Gönderen : Myungsoo
Lan bide sen başlama (part part gönderiyordu bu mesajı)
Yazıyor...
Gönderen : Seungho
Demek seni merak etmemem gerekiyor peki olsun bundan sonra Jiyeon hanm dinlesin senin sorunlarını boşuna bana mesaj atma telefonumunu kaptıyorum
Myungsoo Seungho'nun son mesajını kendi mesajını yazarken gördü ve inanılmaz bir korkuyla mesajını yarıda kesip dostunu aramaya başladı ama ne yazık ki Seungho telefonunu kapatmıştı gerçekten Myungsoo hemen mesaj kısmına geri dönüp telefonunu açınca görmesi için mesajı tamamlamaya karar vermişti ama onun bu telaşlı halini gören Jiyeon'un koluna dokunmasıyla Jiyeon'un ne kadar üşüdüğünü taa iliklerinde hissetti mesajı eve gidince yazabilirdi hem Seungho onun senelerdir dostuydu ve onu tanırdı o telefonu olmadan yaşıyamazdı yani çok geçmeden telefonunu açardı Jiyeon'u arabaya bindirdikten sonra arabayı adeta uçurmuştu eve geldiklerinde Myungsoo Jiyeon'u önden gönderip kendide valizleri alıp onun gibi içeri girmişti Jiyeon artık bu elbiselerden kurtulmak istediğini söyleyip hemen duş almak istediği için banyoya gidince Myungsoo'da mesajını tamamlayıp gönderdikten sonra dostunu aramaya devam ediyordu
Mesajı : Seninle tanıştıgımız gün kan kardeşi olmuştuk hatırlıyor musun? Birbirimizi kardeş olrak tanıtırdık bu yüzden anne ve babalarımızdan çokça azar işitmiştik hatta tokat bile yediğimiz oluyordu ama senin gibi bir öz kardeşe sahip olamamak ne kadar kötü bir duygu biliyor musun sen tamda benim istediğim hayal ettiğim kardeş figürüne %100 uyuyordun anne bir keresinde "Seungho neden benim kardeşim değil ki" diye sormuştum tanrı seni bir meleği benim gibi salağa emanet edemiyceğini biliyordu sanırım ben tam birsalağım sense benim meleğim Jiyeon benim hayat arkadaşım olmasının hayalini kurduğum kadın sense benim hayalimde öz hayatımdaki kan kardeşimsin! Beni ne yokluğunla sına nede sırtını dön benim bu hayattaki iki mücevherimden birisin sen dostum diyebildiğim tek insan beni affet!^^
Ama işler hiçte planlandığı türde ilerlemiyordu Seungho ne telefonunu açıyordu nede mesajı okuyordu (Myungsoo'nun telefonunu engellenmiş olabilirdi yani telefonu açık olsada Myungsoo'ya kapalı olduğunu söyliyebilirdi o malum bayan :) ) sonunda Jiyeon banyodan kafasında bir havluyla çıkıp yeni elbisesini Myungsoo'ya gösteriyordu ancak Myungsoo zorla gülümseyip "Süper..." diyordu
Jiyeon : Neyin var canım ? deyince Myungsoo hemencecik olanları anlatmıştı ona tabi onunla ilgili kısımları kırpıp sonuçta Myungsoo iksinin iyi anlaşmasını istiyordu tam o esnada Jiyeon'dan hiç beklenmiycek bir hamle olarak dudaklarından "Hyomin'i mi arasak kesin onunladır?" deyince Myungsoo'da " Bende öyle düşündüm amasenin rahatsızolmandan korktum " demişti
Jiyeon : Sorun yok canım istersen bende arıyabilirim
Myungsoo : Evet ya Hyomin'le konuşmak pekte istediğim bir şey değil hani senden rica etsem ben duş alırken sen Hyomin'le konuşsan ?
Jiyeon : Tamam çıkarcağın elbiselerini makineye koyabilirsin hemen yıkamam lazım elbiseleri yoksa kafama takılır.
Myungsoo : Tamam temiz sevgilim benim!  deyip banyoya gitmişti
Jiyeon'da konuşmanın bir an önce başlayıp bitmesini istediği için hemencecik Hyomin'i aramıştı Hyo'da onun bu hislerini anlamış olucak ki hemen telefonunu açmıştı
Jiyeon : Merhaba Hyomin unni?
Hyomin : Merhaba
Jiyeon : Şey ben Seungho'yu sorucaktım Myungsoo ile aralarında yanlış anlaşılma olmuşta
Hyomin : Şuanda yanımda değil yanlızım ben
Jiyeon : Hımm... o zaman ondan haber alınca veya buluşunca Myungsoo'yu aramasını söyler misin?
Hyomin : Olur!
Jiyeon : Peki sen nasılsın bu arada?
Hyomin : ......
Jiyeon Hyomin'in telefonunu kapattığını fark edince hemen yerinden kalkıp kendini meşgul etmesi için mutfağa ilerleyip yemek yapmaya başladı yaklaşık 5 dakika sonra meraklı gözlerle banyodan çıkan Myungsoo'ya konuşmasını aktarınca Myungssoöfkeyle elindeki baş havlusunu sertçe kafasında ileri geri haret ettirirken "Nerde bu çocuk?" diye hafifçe bağırmıştı amerikan tarzındaki mutfaklarında masada otururken Jiyeon'a dönüp "Bu arada benim için yaptığın bu iylik için teşekkür ederim canım" demişti Jiyeon'da ona dönüp "Önemli değil bir gün Hyomin unniyle konuşmam gerekicekti zaten" deyip önüne dönmüştü ki arkasından yaklaşıp ona sarılan sevgilisinin varlığı ve boynuna çarpan sıcak nefesi Jiyeon'u fazlasıyla huzursuz etmişti Myungsoo ise halinden son derece memnun bir şekildesevdiğinin bir süredir sıcak nefesinin titrettiği bedenindeki en fazla nefesinden nasibini alan omzuna bir öpücük bırakıp "O kadar güzelsin ki" deyip odasına doğru giderken Jiyeon'a birşeyler söylemeye devam ediyordu "Gidip bilgisayarımı alıyımda yeni okulumuzu araştıralım!" deyip yakındaki odasındanbilgisayrıyla hemencecik mutfağa döndüğünde gözyaşlarını gizlice silip bilgisayarını açar açmaz gözyaşları adeta bir okyanus misalı şiddetle akmaya başlamıştı bunun nedeni Myungsoo bu eve genellikle Seungho,ailesi ve kendi ailesi ile gelirdi o yüzden bu evde tek bir bilgisayar vardı ve hep burda kalırdı tüm bu olanlar Myungsoo'ya fazla gelmişti ve son kez şansını denemek için telefonuna sarılıp hemen Seungho'sunu aramıştı ve telefon sonunda açılmıştı
.....
Seungho?
.....
Orda olduğunu biliyorum kardeşim lütfen konuş benimle!
(fısıldayan nerdeyse duyulmıycak bir tonda cevap vermişti Seungho)
Myung-sshii?
Evet benim kardeşim sen iyi misin?
Myung-sshii! Diyip içinde tuttuğu nefesi sesli bir şekilde vermişti ve sesi kesilmişti
Myungsoo Jiyeon'a haber vermeden hemen bir karakola koşup olanları anlattı ancak 24 saat beklenmesi gerektiğini öğrendi ve Myungsoo hemen hastanelere koşup araştırmaya başladı işte bu bu çevredeki son 2 hastaneden biriydi ve Myungsoo sabahtan beri çoook yorulmuştu neyse şuanda önemli olan bu değildi danışma kısmında oturan bayana yaklaşıp
Myungsoo : Merhaba Seungho adında bir hastanız var mı? demişti ve bayan bilgisayardan araştırmaya başlamışken birden arkasında geçen sedyedeki hastanın eli onun baldırına çarpmıştı arkasını dönünce beyaz çarşafın altında olan adamın elinin ona deydiğini fark edince son derece korkmuştu ama ambulans görevlisinin ağzından dökülen o sözcükler Myungsoo için resmen bir intihar sebebiydi!

/Bölüm Sonu\
|Betül Queen's|
♥♥♥ Son bölüme yaklaştığımız bu günlerde bana ve hikayeme olan desteğiniz benim için paha biçilemez! ♥♥♥

I Just Love YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin