I Just Love You

2.5

[Gerçekten doğru mu görüyorum gerçektende 4K mi olduk? Çoooook çooook teşekkür ederim beni destekliyen herkese sonsuz sevgimi sunuyorum sizi seviyorum millet! ❤️🎁😇😍😘]

Ertesi gün nasıl uyandığımı bilmiyorum ancak uyanmıştım işte dün olanlar hemen aklıma üşüşmüştü neden aşk hayatım bu denli karanlıktı belkide Hyomin haklıydı Jiyeon kalbimi o kadar kırmıştı ki onarması için sadece ona ihtiyaç duyuyordum artık biraz sakince işlerime yoğunlaşsam iyi olucak hem zaten oda....

neyse "...şimdi işe gitmeliyim" diyerek kendimi gaz vererek oturduğum yatağımdan tamamen kalkarak kahvaltı masasından sadece bir tane ekmek alarak arabama gitmiştim (Kore'de ekmekler küçük ve pahalıdır)

telefonumu dün gece şarj etmediğim için arabaya bağlayıp şarj ediyordum ki telefon açıldığı an gelen bildirimler sayesinde yine açtığıma pişman olmuştum
35 cevapsız arama
40 tane mesaj
20 tane sosyal medya iletisi ve bunların %98 o kıza ait geri kalanıda abisine yine sinir depolayıp şirkete ulaşmıştım kapıda tanıdık bir sima belirmişti Eunhae'di bu
"Tanrı aşkına bu bela ne zaman biticek!" diyerek arabamı otopark'a çekip ordan şirkete girmiştim

odama girincede hemen ilk iş kapıdakileri arayıp "O kızı asla şirkete sokmayın" diye talimat vermeştim kapımın çalmasıyla dikkatim dağılmıştı gelen bir asistandı ve imzalamam gereken dosyaları getirmişti dosyaları inceleyip bazı eksikler filan bulmuştum tekrardan düzenleyip getirmesi gerektiğini söyleyip gòndermiştim ki oda bana üzerinde çalıştığımız defile için yapıcağımız toplantıyı hatırlatmıştı bense "(elimi kafamın arkasındaki saçlarımın arasına sokarak yüzümede muzur bir gülümseme ekleyip)
"Ben onu tamamen unutmuştum hatırlattığın içn teşekkür ederim Somi" diyip onu yolcu etmiştim şirketimdeki yeni gelen çalışanları pek olmasada emektar çalışanlarımızın isimlerini,eşlerini,hayatlarını çoğunlukla bilirim örneğin Somi 23 yaşında busan'lı ve nişanlı hatta nişanında ailesine bir diğer şirket çalışanımla nişanlandığı için ben taktim etmiştim damat beyimizi

neyse şimdilik bunu bir kenara atalım toplantı saat kaçta olucağınıda unutmuştum

"lanet olsun" diyip odamdan yeni çıkan sekreter asistanım Somi'ye yetişip sinsi bir gülümsemeyle toplantının saatini sormuştum ki kafama yediğim şaplakla kendime gelmiştim tam öcümü almaya karar vermiştim ki Somi kahkaha atarak benimle yakalamaç oynuyordu şirkette

evet şirketin içinde oyun oynuyorduk bizim şirketimiz çoğundan hatta hepsinden baya bir farklıydı benim hiç kardeşim olmamıştı ama onun yerine bir sürü nerdeyse yaşıtım çalışanım vardı ve çoğu çalışanım yani Somi ve onun gibi benimle böyle oynama hakkına sahip kişilerin sayısı baya fazlaydı

genellikle eski çalışanlarımı kovmam ancak yenilerin gözünün yaşına bakmam aynı dün olduğu gibi

neyse şimdi ki hedefim Somi unni "benim daha uzun bacaklarım var bence zorlama unni!"

diyip peşinden koşuyordum oda hemen "Uzun olabilirsin ama pratik zekan pekte iyi değil"

deyip elindeki kağıtları bana doğru atıp uzaklaşıyordu bense Chen'le gözgöze gelmiştim hemen bana yardım etmeye başlamıştı

"Tahmin ediyim yine Somi'nin işi bu!"

"Valla siz nişanlı değilde kardeş olabilir misiniz? Bu kadar birbirinizi nasıl tanıyabiliyorsunuz anlamıyorum ben yaa?"

diyip kağıtları ona emanet edip Somi'yi bulmaya çalışıyordum ki söz ettiğimiz toplantının saatinin geldiğini odada toplanan kişi sayısının fazlalığıyla fark etmiştim Somi ve Chen'de yanyana koltuklara oturup sadece benim eksik olduğumu belli edercesine masanın tam ortasındaki boş koltuğu gözleriyle işaret ediyorlardı hemen içeri girip hafifçe Somi ve Chen'e çarparak "(muzur bir gülümsemeyle) pardon" deyip yerime geçmiştim ve toplantıyı başlatmıştım