Arkadaşlar bu bölüm baya gecikti ama okurken heyecanınız bana olan kızgınlığınızı örter diye umuyorum. İyi okumalar umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin kuzular :D
EMİR'İN GÖZÜNDEN
Bülent Bey'i aradığımda haberden gayet memnun oldu ve yarın için ajanstan bir profesyonel manken göndereceğini söyledi.
Bu gece rahat uyuyacaktım. Duş alıp hemen yattım. Çok rahat bir uykudan sonra kahvaltı yapıp markete alışverişe çıktım. Alınacaklar listemi görmek istemezdiniz. Markete tam 185 Tl ödeyip eve geçtim. Eşyaların çoğunu yerleştirdikten sonra evden stüdyoya gitmek için çıktım. Kitabevine geçer geçmez gözüm Melek'i aradı. Ama sadece Aslı var gibi görünüyordu.
"Angel yok mu ?"
"Angel? "
"Ha, Melek'den bahsediyorum."
"İçeride çekim için hazırlanıyor."
Mutfaktan dönüp kiler gibi odanın önüne geldiğimde sağ elimle kapıyı çaldım. Ses veren olmayınca kapıyı yavaşça açtım.
"Angel? "
"Hey, bir hödük gibi davranmayıp kapıyı çalabilirdin öyle değil mi? "
"Sanki duyuyorsun! "
"İyi vurmamışsındır."
"Hem ne yapıyorsun sen burada? "
"Çekim için hazırlandım, nasıl olmuşum" dedi kendini göstermeye çalışırken.
"Kot pantolon, tişört ve dağınık saçlarla çekime mi hazırlandın? "
"Evet, olmamış mı? "
"Pazara elma almaya gitmiyorsun, bilmeni isterim.""Çık Allah'ın cezası çık da soyunayım."
"Buradayken de soyunabilirsin, rahatsızlık vermem."
"Çıkıyor musun yoksa tacizci var diye bağırayım mı ?"
"Bekle giyeceğin kıyafetleri getireyim ayrıca kuaför geldi saçını adama bırakacaksın, o kıyafetlere uygun yapacak."
"Tamam hadi kıyafetleri getir artık."
"Bekle beni burada."
Üç parça kıyafeti alırken Melek'i bunların içinde hayal ettim. Kim bilir ne kadar güzel olurdu.
"Kıyafetlerin Angel" dedim kapıdan seslenerek. Kapıyı tam açmayıp yarısından kıyafetleri elimden aldı.
On dakika geçti geçmedi Angel kuaförü yanına istedi. Bende adamla birlikte yürüdüm. Kapıya gelince, vurarak "Angel" dedim.
"Sen git yoksa kuaförü içeri almam" dedi.
"Saçmalama öyle de göreceğim böyle de, benden mi utanıyorsun?"
"Hayır, git yoksa kuaförü içeri almam."
"Tamam tamam" dedim ve oradan ayrıldım. Kitabevinde sandalyede otururken içeri bir genç girdi.
"Pardon, Bülent Bey beni mankenlik için ajanstan özel olarak gönderdi."
"Nasıl yani eşlik edecek manken sen misin ?"
"Evet, öyle istendi."
"Sen geç şöyle kardeşim, ben hemen dönerim."
Yukarı çıkıp Bülent Bey'i aradım.
"Alo.."
"Evet ?"
"Bülent Bey bu içerideki ne oluyor ?"
"O içeridekinin ne olduğunu söylersen ben de sana açıklamamı daha kolay yaparım Emir."
"Bu manken.. neden erkek? Neden kaslı? Neden böyle yakışıklı? Çirkini yok muydu veya cılızı ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANGEL
Teen FictionSıkı sıkıya sarılmanız gereken insanlar var. Ölüm var, yanlızlık var.. Onların kapısını çalan ölüm bir pişmanlık hikayesine dönüşüyor. Zamanınız varken ders çıkaracağınız bir kurgu. Keyifli okumalar. Ölüm var,sarılın. ❤