ANGEL

BÖLÜM 10

EMİR'İN GÖZÜNDEN

İki gün boyunca Melek doğru düzgün yüzüme bakmıyordu. Bugün ona en çok sevdiği papatyaları alıp yanına gidecektim. Benimle değilken sürekli Samet ile olması sinirime gitmiyor değildi.
Hatta bugün onun en sevdiği renk mavi ( ayrıca benimde ) bir sweatshirt giydim. Arabaya binip önce çiçekçiye sonra da stüdyoya gittim.
Bu iki gün içinde Bülent Bet tam üç kez aramış, en sonunda dayanamayıp açmıştım. Mankenin yüzünü dağıttığımdan önce bağırıp sonra Melek'i ajansında istediğini söyledi. Yoksa işimin sonu olacağını bile söyledi. İstemeyerek de olsa Melek'i ikna etmem gerekecekti.
İçeriye girdim. Aslı'yı görünce;
"Melek yok mu" dedim.
"Bir saat önce çıktı"
"Nereye çıktı? "
"Bilmiyorum ama yanına bir çanta dolusu sprey boya aldı"
Boyayı ne yapacaktı ki bu kız? Nereye gitmişti? Eninde sonunda geleceği yer burasıydı. Gelene kadar bekleyecektim onu.
Bir saat geçti ama hala dönmedi. Samet yüzü asık bir şekilde kapıdan girdi.
"Dostum, Melek'i arıyorum arıyorum açmıyor, onu merak ediyorum."
"Bende iki saattir burada onu bekliyorum ama gelmedi."
"Buradan çıkarken nereye diye çıktı biliyor musun Aslı" dedi Samet Aslı'ya bakarken.

"Bilmiyorum, hava alacağım demişti sadece ama yanına bir çanta sprey boya almıştı."

"Sprey mi ?"

"Evet koyarken görmüştüm."

"Nereye giderdi bu kız şimdi durup dururken" deyip elini duvara vurdu.

"Aslı hemen krem ve bir bandaj getir" dedim.

"İyiyim ben Emir, gerek yok."

"Sormadım !"

Aslı Samet'in eliyle ilgilenirken birden telefonum çalmıştı. Arayan dayımdı. Aslında benim değil annemin dayısı olduğundan büyük dayı demem gerek ama ben hiç ayırt etmiyordum.

"Efendim dayıcım ?"

"Melek Koçak neyin geliyor ?"

Neyim geliyordu Melek benim ? İki dakika bunu düşünüp cevap verdim.

"Tesadüfüm."

"Nasıl ?"

"Neden soruyorsun ki dayı ?"

"Çünkü emniyette şuan. Seninle ilgili bir şeyler anlatınca haberim oldu. Ne tesadüf ki benim olduğum binaya getirildi."

"Ne ile suçlanıyor dayı ?" Sesim iyice endişeli çıkıyordu.

"Yapılması yasak yerlere sokak sanatı yaparken siviller yakalamış."

"Halledebilir misin dayı ?"

"Ayıp ettin, tabi ki de hallederim. Yine de sen gel kızı al."

"Tamam dayı çıktım bile."

Benim dayım (annemin dayısı) on bir yıldır asayişte resmi polis. Melek ne anlattı da dayım öğrenip beni aradı ?

Trafik her zaman ki gibi yoğundu. Bir buçuk saatte yetişebildim ancak. Hava soğuktu, aceleden ince bir hırka alıp çıkmıştım.

Şuradan bir çıkalım gösterecektim ben sana sanatı !