BÖLÜM 20

87 14 5
                                    


             Oldukça heyecanlı bir bölümle karşınızdayım bugün. Bu heyecanlı bölümün ardından oldukça duygusal salya sümük ağlayabileceğiniz bir bölüm sizi bekliyor. Gelecek olan yb ile ilgili tahminlerinizi bekliyor olacağım. Sizce Emir'e ne olacak, kurtulabilecek mi yoksa öldü mü , Melek'in haberi olacak mı, Samet bundan sonra neler yapacak ? yorumlarınızı ve oylarınızı unutmayın kuzular.  KEYİFLİ OKUMALAR ^^

                                                               EMİR'İN GÖZÜNDEN

         Ben sustukça o durmadan konuşuyordu. Sesi huzurdu. Gülüşü gülüşüm, bakışları mutluluğumdu. Melek benden bir parçaydı.,

      "Her gün arayıp susmaktan bıkmadın değil mi? Madem arıyorsun konuşsana, susma! Eğer bir kez daha arar..."

   "Özledim" diyebilmiştim sadece. İkimizden de hiç ses çıkmıyordu. Ağzımdan dökülecek her kelime gözümden akan yaş oldu.

  Bir özledime sığdırmıştım içimdeki her şeyi. Sevgimi, kızgınlığımı, kırgınlığımı, en çok da bende büyük boşluk bırakan "neden" sorusunu. Melek öyle hemen bırakacak kız değildi. Bunu öğrenmeliydim.

  Telefonu kapatıp günlük rutin işlerimi hızlıca hallettim. Bugün dövmeci arkadaşımın yanına gidecektim. Bu yüzden önüme ilk gelen gömleğimi ve kot pantolonumu giyip çıktım. Yolda Melek'i düşündüm. Nasıl özlediğimi düşündüm. O son olaylardan sonra evi Melek'e bırakıp Muğla'ya gelmiştim. Muğla güzeldi. İnsanları güzeldi. Ama hiçbiri bir Melek etmiyordu. Çok geçmeden gideceğim yere yetiştim.

   "Bence bana bir hoş geldin demelisin Cenk" dedim kapıdan geçerken.

   Arkasını dönen Cenk beni karşısında görünce haylice şaşırmıştı.

   "Sen buraları bilir miydin dostum? " (Cenk)

    "Çok oldu görüşmeyeli değil mi ?"

   "En son İstanbul fuarına geldiğimde görüşmüştük, on bir ay oluyor hemen hemen." (Cenk)

   "Ee, işler nasıl gidiyor? Sıkıntın var mı" dedim sol elimi omzuna koyarak.

   "Sorman yeterli Emir. Hayırdır sen İstanbul'u bırakıp gelmezsin buralara. Bir sorun yok değil mi ?" (Cenk)

   "Yok kardeşim yok. Sadece senden küçük bir ricam olacaktı."

   "En iyi yapabildiğim şey dövmedir bilirsin onun dışında da ne istersen yaparım senin için" deyip gülümsedi.

     "Onu istiyorum zaten Cenk."

      "Vay Emir Solmaz buralara kadar bir dövme için mi geldi? Bu kadar önemli olan dövmenin modeli nasıl olacak peki dostum ?"

      Modeli anlattıktan sonra dövmeye başlayan Cenk'in üstüme abanmasının dışında iğne ucu gibi batan şeyin verdiği acıyla bir tutulamazdı bile. Böyle bir psikolojiden bu dövmeyi hala nasıl yaptırdığımı ben dahi bilmiyordum.

         Cenk'in eli hızlıydı, yaklaşık 35 dakikada koskoca dövmeyi bitirdi. Yanan göğsüme inat elime aldığım gömleğimi giyip ayağa kalktım.

        "Kim bu diye sormayacağım dostum. Zamanı geldiğinde sen anlatacaksın" deyip sol gözünü kırptı.

       "Eline sağlık kardeşim, beklediğimden de iyi oldu."

      "Ne demek işim bu. Sahi sormayı unuttum, ne içiriyim kardeşime" diye sorunca Cenk, Bülent Bey'i aramam gerektiğini bir kez daha söyledi iç sesim.

ANGELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin