16. Bölüm ~ Doğum Günü

723 34 8
                                    

Multimedia - Hira

Adımlarımı hızlandırıp son kez aynada kendime baktıktan sonra kapıyı açıp dışarı çıktım.

Başımı kaldırıp arabanın olduğu yöne çevirirken bir an yere düşeceğim zannettim. Ayaklarım girdiğim şok nedeniyle beni zar zor taşırken karşımdaki çocuğa inanamıyor gibi baktım. Kuzey? Ne işi vardı burda? Hayal görüyor olmalıydım.

Telefonuyla ilgilenmeyi bırakıp bana bakmayı sonunda akıl edebilmişti.

Baştan aşağı beni süzüp hafif öksürdükten sonra

" Arabamı senin işlerin için kullanmayı acilen bırakmalıyım. " diyip arabaya doğru ilerlerken arkasından yüzümü buruşturarak onun taklidini yaptım.

Evet yaptım ve ani dönüşüyle yüzümün o halini görmesi de bir olmuştu. Hemen kendimi toparlayıp ona yapmacık bir sırıtış yolladım.

" Taklidimi mi yaptın sen? " diye sorusunu yöneltirken arkama dönüp biri var mı diye bakıyormuş gibi yaptım. Tamam bu hareketimle aptal gözükebilirdim.

" Kim ben mi? Yok ya ne taklidi. " diyip durumu toparlamaya çalışırken başını iki yana sallayıp oflafı.

" Sana aptal demem için yaratılmışsın. "

Laf soktum edalarıyla arabanın sürücü koltuğuna yerleşirken onu izledim. Öküzlük parayla değildi sonuçta.

Bu şimdi beklemez beni burada bırakır düşüncesiyle hemen onun yaptığı gibi arabaya binip kapıyı çektim. Tamam elim hızlı kaçmış kapıyı hayvan gibi çarpmış olabilirdim. Ama bana öyle bakmamalıydı. Alttarafı kapı sonuçta yani.

" Pardon. " diyip koltuğa sinerken eş zamanlı olarak arabayı çalıştırdı.

Araba süreni görmüştüm ama hiç bu kadar ciddi araba süreni de görmemiştim. İnsan biraz gülerdi. Ya da ne biliyim en azından bir tebessüm. Neden böyle bir şey istiyorum bilmiyorum ama gülümsemesini merak ediyordum. Gerçek gülümsemesini..

Yine çenemi tutamayıp meraklı bir şekilde ona döndüm.

" Beni neden sen almaya geldin? " diye sordum. Arkasına yaslanıp tek elle direksiyonu tutmaya devam ederken hiç de havalı değildi. Tamam belki biraz..

" Ölüp bitiyorum zaten. Durup dururken şu aptalı evinden alıp gideceği yere ben bırakayım diyorum. "

Resmen benimle dalga geçiyordu.

" Adım var benim. Hani bil diye söylüyorum belki kullanırsın. " diyip arkama yaslandım.

Masal dese ne olurdu. Aptal nee? Sayesinde bir şeyi kırk kere demesiyle aptal olmama çok az kalmıştı. Aptal falan değildim yani.

Hiç cevap vermeden arabayı sürmeye devam etti.

" İn. " demesiyle gözlerimi camdan çekip Kuzey'e baktım.

Yine çenemi tutamayıp

" Burası mı? Ee niye geldim ki ben şimdi buraya. Sen yok musun yani bu planın içinde? " diye sorunca alaylı gözlerini bana çevirdi.

" Kutlama türü şeylerden nefret ederim. Hadi bunu geç senin için bir plan yapmak. Hah. İn aşağı hadi. "

İçimde oluşan kırgınlığı yüzüme yansıtmamaya çalışarak kapının kolunu açmak için elimi uzattığımda

" Dur. " demesiyle ona döndüm. Meraklı bakışlarla ona bakarken

" Ulan Barış! Beni soktuğun hale bak. "

VANİLYA KOKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin