20. Bölüm ~ Hastane

847 48 26
                                    

Multimedia - Barış ve Zeynep :))

Bir yanım şakağıma dayalı olan silahın soğuk , tüyler ürpertici baskısını hissederken bir yanım da Kuzey'in düşüncelerini okumak ister gibiydi.

Bana zarar vermeyeceğini tahmin ediyordum ama Batuhan'a da belli olmazdı. Ani bir hareketimde içimizden herhangi birine elindeki o her an patlamaya hazır olan silahla ateş edebilirdi ve bu sebep olmak istediğim en son şeydi.

Şuan sadece burdan kimseye zarar gelmeden kurtulmayı ve kazasız belasız evlerimize dönmek istiyordum. Evet hepimizin. Zeynep'i alıp eve gitmeyi , Kuzey'in kötü birşey yapmadan eve gitmesini , Barış'ın da aynı şekilde zarar görmemesini..

Beni düşüncelerimden sıyırıp gerçek konumuma getiren şey Batuhan'ın pis pis gülme sesiydi.

" Ovv hadi ama Sayın Arıcı senin için bu kadar düşünecek bir teklifte bulunmadım."

Kurduğu cümleye karşı yüzümü buruşturdum. Ne yani ben değersiz biri falan mıydım herkesin gözünde? İnsanların kolay vazgeçebileceği falan. Tamam belki Kuzey için öyle olabilir ama insanlıkta ölmemişti sonuçta. Beni burda bu pislik herifle bile bile bırakmazdı heralde. Ailemizi öldüren bu şerefsize beni bırakmazdı. En azından kendimi bir süre böyle avutsam iyi olacaktı.

Bakışlarımı Kuzey'e çevirdiğimde bana bakıyordu. Elindeki silahı sıkı sıkı kavramış oldukça öfkeli görünüyordu. Düşüncelerimi anlamasını istermiş gibi ona gözlerimle anlatmaya çalıştım. Kimsenin zarar görmemesini , elinden kötü bir kaza gelmemesini istediğimi hissettirmeye çalıştım. Ama ne yazık ki kurduğu cümlelerle bu tezimi gerçekleştiremediğimi anladım.

" Boş laf yapmakta üstüne yok gerçekten. Sıkıldım artık biliyor musun? Dişime göre bir rakip değilsin. Beni hırslandıramıyorsun bile çünkü benden çok çok diplerdesin. Ve seninle bir şeylerin yarışına girmek artık bana zevk vermiyor. "

Kuzey birkaç adım atarak bu kurduğu cümlelerle Batuhan'ın daha çok sinirlenmesine sebep olmuştu. Bunu gerilen kaslarından anlayabiliyordum.

" Bu özgüven nerden geliyor bilmiyorum Kuzey Arıcı ama tek bir hamleyle bu özgüvenini bir süreliğine yok edebilirim sanırım. Ve bu benim için büyük bir şeref. "

Ben daha ağzından dökülen kelimeleri anlamlandırmaya çalışırken birden patlayan silah sesiyle ağzımdan koca bir çığlık koptu. Gözlerim sesin olduğu yöne doğru çevrildiğinde bedenim de buna eşlik etmekte ısrarcıydı.

Hızlı adımlarla Barış'a doğru ilerlerken arkamdaki sesleri önemsememeye çalıştım.

" Kardeşim!! Barış! İyi misin? "

Kuzey benden önce davranıp hızla Barış'a koşmuştu. Barış'ın üstündeki beyaz tshirt yerini kırmızıya boyarken kolundan vurulduğunu anladım.

" B-barış iy-i misin? "

Daha az önce yaşadıklarını atlatamayan Zeynep'in yanına gidip kollarımı ona sardım.

" Şiştt bir şey yok tamam sakin ol. O iyi. Dimi Barış? "

Umutlu gözlerle onlara baktığımda Barış'ın diğer eliyle başparmağını kaldırıp evet anlamında salladığını görünce gözümden bir damla yaş yanaklarıma doğru usulca süzülürken kollarımı Zeynep'ten ayırdım.

" Onu hastaneye götürmeliyiz. Çok fazla kan kaybetmemesi lazım. Sanırım kurşun kemiğe fena halde saplanmış. "

Kuzey'in kurduğu cümleyle hızla başımı aşağı yukarı salladım. Konuşacak gücü kendimde bulamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VANİLYA KOKULU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin