Aşkın Karanlık Yüzü#Wattsy2016

Bölüm 16-Yeni aşk mı?

             Sabaha kadar düşündüm. Uyuyamadım. Uzay'ın dediklerini,yaptıklarını,yapacaklarını,Rüzgar'ın söylediklerini....Hepsini düşündüm ve bir sonuca vardım.Rüzgar'la biraz deneyeceğim.Çünkü Uzay herkese ayrıldığımızı söylemiş ki ortada daha böyle bir durum bile yok.Ben de güçlüyüm ve bunu göstermek için de Rüzgar'la çıkacağım.O yapıyorsa ben de yapabilirim o kadar!Okula gitmek için kalktım.Üzerimi giyerken telefon çaldı.Arayan Cansu'ydu.Yine tam zamanında aramıştı ,en müsait olmadığımda.Üzerime giydiğim tişörtün üzerine giymek için elime bir hırka alıp telefonu açtım.Saçımı yapmak için telefonu hoparlöre alıp masaya koydum.Saçımı bağlayıp telefonu normale aldım ve kulağımla omzum arasına sıkıştırdım. Cansu'yu dinlemiyordum ama arada bir dinliyormuş gibi yapıyordum.Çantamı hazırladıktan sonra kapıyı açmak için elimi uzatırken Cansu;

"Neee?"diye bağırdı.Sanırım yanlış bir şeye evet demiştim.

"Yine neye evet dedim ben."dedim tedirgince.

"Ne yani Rüzgar'ı seviyorsun ve Uzay'la ayrıldığınız doğru öyle mi?"

"Kısmen."dediğimde aynı şekilde bağırıp;

"Çabuk okula gel bunları yüz yüze konuşmalıyız."deyip telefonu yüzüme kapattı.Kafamı sallayarak güldüm.Bu arada motorun yanına gelmiştim.Telefonu çantaya attıktan sonra motora binip okula gittim.Okula vardığımda Cansu,Ahu ve Mete beni bekliyordu.Derin bir nefes alıp yanlarına gittim.Can hemen söze girdi;

"Sen kendini ne zannediyorsun.Nasıl Uzay'dan ayrılırsın?"demesine kalmadan Cansu;

"Aşkım sen bu işe karışma.Ne diyorduk.Ha sen kendini ne zannediyorsun.Nasıl Uzay'dan ayrılırsın?"dedi ve ben gülmeye başladım.Bana şaşkınca baktıklarını görünce;

"Gerçekten çok tatlısınız ama ders birazdan başlayacak çocuklar.Sonra hesap veririm artık olur mu?"deyip gülmeye devam ederek içeriye girdim.Alev ve Uzay koridorda kol kola,yalnız ve gülerek yürüyorlardı.KOL KOLALAR,YALNIZLAR VE GÜLÜYORLAR!!!"Sakin ol Nazlı sakin.Ah saçmalama ne sakini o kızı yolacağım."diye kendime gaz verirken Rüzgar;

"Günaydın prenses."diye bağırdı.

"Bana prenses deme.Hiç hoşlanmam."dedim ve kaşlarımı çatıp dolabıma doğru yürüdüm.Uzay beni görünce gülmeyi kesti ve Alev'in kolundan çıktı.Sanki onu kıskanıyorum da. Tamam belki biraz.Ah iyi tamam çok.Çok kıskanıyorum!Neyse dolaba geldiğimde Rüzgar'ın hala yanımda olduğunu fark ettim.Gözlerimi devirip;

"Senin dersin yok mu?Zil çaldı da."dedim biraz bıkkınca.

"Var ama zaten ben sizin sınıfının yanındaki sınıftayım."dediğinde dudaklarımı aşağıya sarkıttım ve;

"Peki anlaşılan gitmeyeceksin ama benim tuvalete gitmem lazım.Oraya da gelecek misin?"dediğimde şaşırdı ve sanırım biraz kırıldı.Bunu fark edip;

"Bak gerçekten seninle ilgili değil ama ben şuan yeni birine hazır olduğumu zannetmiyorum.Onun için lütfen.Ya anladın işte sen.Görüşürüz."dedikten sonra dudaklarımı büktüm ve yanağından öpüp sınıfa doğru yürümeye başladım.Sınıfa girdiğimde Alev benim yerime oturmuştu.Uzay'la sohbet ediyorlardı.Yine gülüşüyorlardı.Ama ben sakince;

"Kalk yerimden."demekle yetindim ve sinirli görünmemek için gülümseyerek konuştum.

"Başka yer mi kalmadı?"

"Ben de onu diyorum işte başka yer mi kalmadı?Kalk!"

"Senin derdin yer değil bence.Kıskanıyorsun değil mi?"

"Kıskanıyor olsaydım ne oturabilir ne de konuşabilir durumda olmazdın inan."dediğimde herkes bir ağızdan"oooooo"diye bağırdı.

"Bence kendine başka bir yer bul.Kalmayacağım çünkü."dediğinde kendimi zor tutarak yumruğumu sıktım ve;

"Uzay kalkar mısın lütfen."dedim gülümseyerek.Uzay korkuyla yüzüme bakarken kaşlarımı çattım ve Uzay oturduğu yerden kalktı.Alev bu duruma sinirlenip ayağa fırlayınca bileğinden tutup;

"Sen hala benimle uğraşmaman gerektiğini anlayamadın herhalde."dedim ve bileğini iyice sıktım.

"Aaa!"diye bağırınca;

"KALK!"diye emir verir gibi bağırıp bileğini bıraktım ve çekilmesini bekledim.Çekildiğinde kaşlarımı Uzay'a doğru çatıp yerime oturdum.Biraz sonra Can'la Cansu yanıma oturdu.Cansu;

"Bu yaptığın..."derken Can söze girdi;

"....HARİKAYDI."Can'nın bu sözüne karşın Cansu;

"Harika marika değildi.Tamam belki biraz ama tamamen kıskançlıktı."dediğinde sinirle kaşlarımı çatıp;

"Kıskançlık olsaydı Uzay'ı yanına gönderir miydim sanıyorsun?"

"Tamam ama dışarıdan kıskançlıktan ölen bir kız gibi görünüyordun."

"Ama öyle değil değil mi?Şimdi hoca gelecek ,bence yerinize geçin artık."dedim ve önüme döndüm.Önümdeki sırada Ahu ve Ege oturuyordu.Onların önünde de Uzay'la Alev.Gerçekten tahammül etmek çok zor bu kıza karşı.Zaten Rüzgar konusunda da fikrim değişti.Bence başka birisini bulmalı.Ben öyle peşinde çocuğun gibi gezen erkekleri sevmem.Ayrıca Uzay'ın çocuğa bir şey yapmasından korkuyorum.Düşünsenize,ya çocuğu döverse.Ben rezil olurum yine.Bunları düşünürken bir anda bir elin omzuma değdiğini hissettim.İrkilerek kim olduğuna baktım.Uzay'dı.Onu gördükten sonra Alev'e baktım.Sinirden kıpkırmızı bir şekilde bizi izliyordu.Sonra Uzay;

"Biraz kayar mısın?"dedi kaşlarını kaldırmış tatliş tatliş bakarken.Hiç bir şey demeden kaydım.

"Alev adına özür dilerim."dediğinde sinirden ne diyeceğimi bilemeyip ses tonumu biraz yükselttim.

"Neden sen onun adına özür diliyorsun ki?Neyisin ki sen onun?Ha?"dediğime karşı şaşırdı ve;

"Hiçbir şeyiyim.Ama onun özür dilemeyeceğini biliyorum.Onun için özür dilerim."

-"Hiçbir şeyi değilsin yani."

"Bu dediklerimden tek takıldığın bu mu gerçekten?"

"Ne var?Her ne olduysa oldu.Ama sen hala benim...."ne dediğimi fark edince sustum.Ama Uzay gülerek;

"Ben senin?"dedi ve bana biraz yaklaştı.

"Uzay ne yapıyorsun?Sınıftayız."

"Hiç bir şey yapmıyorum."

"O zaman söylemiyorum."

"Söyle yoksa herkesin içinde öperim."dediğinde yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissedip ellerimi yanaklarıma götürdüm ve sonra devam ettim;

"Tamam söyleyeceğim ama sırnaşmak yok."dedikten sonra Uzay kafasını salladı.

"Sen benimsin.Başkasının değil.Hele Alev'in hiç değil."dediğimden sonra etrafa bir göz gezdirdi.Bize bakan bir tek Alev'di. Ahhh gıcık!Neyse konumuza dönelim.Uzay etrafa baktı sonra beni öpüverdi.Hemen geri çekildi ve bana göz kırpıp sırasına geçti.Bu günde bunun şokuyla geçti.