18.Bölüm

90 3 0
                                    

Gözde'den
'Bırak kolumu pislik'diyip kolumu çekecekken karşımdakinin Göktuğ olduğunı görmemle şaşkınlığımı ve öfkemi parmaklarımın ucuna kadar hissetmiştim.
"Ya napıyosun!!düzgünce gelebilirdin!"diye bağırdığımda sakince bana bakıyordu.Daha fazla öfkelendim ve ona vurmaya başladım.
"En son yalnız bu sokaklarda gezdiğinde nolduğunu gördük"dedi hesap sorarcasına."Sen salak mısın! bu sokaklarda yalnız gezilir mi?!"diye hesabına devam ettiğinde
"Sanane!"demiştim ama bir sinirle..Doğru değil mi! sevmiyordu beni sevmeyecektide..
"Özür dilerim.."dedim.
"Önemli değil zaten arkadaşımsın ve önemsiyorum seni"dedi."ya ben senle arkadaş kalmak istemiyorsam?"dediğimde duymuştu ve "kalmalısın ama"dedi ve kolumdan tutup eve doğru götürmeye başladı.
"Bu kadar mı çirkinim?"dediğimde
cevap vermedi kolumu çekmeye devam ederken kolumu ondan geri aldım"cevap ver!"dediğimde  o noktaya gelmiştik hesaplaşma zamanımız gelmişti.
"Hayır aksine çok güzelsin!!gözlerin dudakların saçların herşeyinle çok güzelsin ama benim olursan benim zayıflığım olursun!"dedi ve kolumu tutup yürümeye devam etti bu iyi birşeydi değil mi? Ama olsun ben yine onu sevecektim ki.Hem niye ben o karşılıklı aşkı bulan sevgililerdeki aşkı Göktuğ'da arıyordum.O ukala,kendini beğenmişin tekiydi ve arkadaşlarından aldığım bilgiye göre babası yüzünden birazda tehlikeliydi.
Eve geldim ve birşey demeden içeri girecekken"dargın olmayalım"dedi duygusuzdu işte!!Ben arkadaş olmak istemiyordum ki onunla.Ama ne olursa olsun Göktuğ'un kalbindeki buzu eritecektim her ne olursa olsun...!!
Göktuğ'dan
Şuan benden nefret etmeli hatta iğrenmeliydi en azından biraz gururu varsa..
Telefonum çalmıştı ve baktığımda 'Selin'yazıyordu.Açsamıydım ki en son  hastanede görmüştüm ve ona 'defol git!'demiştim.Açtım.;
"Ne var Selin!"
"Abi babam..."dedi ve ağlamaya başladı
"Noldu!!"dedim.
"Abi babam kalp krizi geçirdi ve öldü..."dedi ve  daha şiddetli ağlamaya başladı.Telefonu kulağımdan çektim.Sevinmem gerekmez miydi? O adam beni hayatımı mahvetmişti ve şimdide ölmüştü.sevinmem gerekti.Ama aksine kalbim acıyordu.Ve boğazım düğümlendi.Telefonu kulağıma geri götürdüm.Ve
"Annem nasıl!"dedim
"Abi bayıldı serum verdiler şimdi uyuyor lütfen gel abi çok çaresizim.."
"Nerdesiniz?"diye sordum.
"Bizim hastanede lütfen çabuk gel"dedi telefonu kapattım ve arabaya bindim ve hastaneye sürdüm.

Hastanenin 3.katında morgun karşısındaydık.Selin bana sarılmıştı ve annemin uyanmasını ve hayatımı mahveden adamın son kez yüzüne bakmak için bekliyordum.Annem yanımıza geldiğinde 10 ayda ne kadar değişmişti diye söylenmeden edemedim.Selin ve bana sarıldı.Annemle böylemi kavuşacaktık.Babamın ölmesiyle.Morga girdik ve babama baktım şuan iyi kalpli bir adam tipi vardı onda.O an anladım ki hayatı yaşamalı insan her ne olursa olsun  kim bilir?belki onu bir daha göremiyeceğiz...
1 gün sonra
Göktuğ'dan devam...
Babamın cenazesini Denizli'ye götürecektik.Memleketi orasıydı sonra Selin'le 2 hafta Amerika'ya gidecektik.
Denizli'ye gitmek için otobüse binecekken bütün arkadaşlarımız buradaydı.Gözde'de en arkada gözyaşlarını siliyordu yanına gittim ve yanağındaki gözyaşlarını silip"Beni bekle prenses..."

Merhabalar geç geldi ama önceki yazdığım bölümlerin 4 katı uzun..Ayrıca heyecanlı yerlerde kısmıdım en azından ilk 3'ünde.
Neyse desteklerinizi beklerim..
Yeni bölümde görüşmek üzere...😘😘😘

UKALA ÇOCUK(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin