22.Bölüm(Sezon finali)

125 6 5
                                    

Bölüm bittikten sonra açıklamamı okuyun.Önemli!!
Gözde'den
Dediği şeyi anlamasamda anlatmayacağını bildiğim için sustum..
Beraber bizim tayfaya doğru giderken ellerimizi gördüklerinde çoktan 'hayırlı olsun'demeye başlamışlardı.
Hep beraber kalkıp okuldan kaçma fikrimi bizim ergenlere sundum.
"Okuldan kaçalım" derken bir sevinç ve heyecan yüzümü kaplamıştı.Herkes bana bakarken.
"Hala ergen sayılırız"dedim.Tamam kabul!.İyice batırdım.
"Sen olabilirsin ama ben değilim prenses"diyen Göktuğ'a baktım bana'prenses' demesi çok hoşuma gitmişti.
"Ama okulun son günü...karneler 6.derste verilecek ve Tarık abi bizi salmaz bay dengesiz"dediğimde hoşuna gitmiş olacakki sırıttı.
"Yaww Göktuş prensesimi üzme hadi gidek la"diyen Ömer'e baktım.
"Gözde'ye tek ben prenses derim lan!! Hem Göktuş ne lan!?"diyen Göktuğ'un gözlerinden ateş çıkıyordu.
"Yaww Göktuğ sende hemen. Şey ediyon ya neyse hadi kaçak gidek bak Tarık abi bakiy"diyen Ömer'e 'mal mısın?'gibi baktım.Bu çocuk kesin dil özürlülüğü vardı.Kesin.
Cansu'ya baktığımda üzgün olduğunu gördüm.Burak'tanda ses çıkmıyor kesin bir iş var bunlarda!
Cansu'ya baktığımda ağlamasına ramak kalmıştı.
"Dengesiz ben kızlarla lavaboya gidip geleyim"dedim ve Cansu ile Eylül'ün kollarından tutarak götürürken.
Göktuğ"Tamam prenses geç kalma etrafada fazla bakma!"diyen Göktuğ'a gülümsedim.Kıskanç sevgilim
Biz ne ara böyle olduk?ben sanki 1-2 yıldır sevgiliyiz gibi hissediyorum.
Lavaboya geldiğimizde kapıyı kapattım.Ve Cansu'ya baktım.
"Anlat"dedim Eylül'se çatık kaşlarıyla Cansu'ya bakıyordu.
"Burakk..."dedi ve ağlamaya başladı Eylül ve ben sarıldık.Ben anlamıştım aşk acısı çekiyordu meleğim.
"Noldu Cansu!!Sen kolay kolay ağlamazdın!"dediğimde yüzünü kaldırıp gözlerime diktirdim.
"Burak'a olan duygularımı vardı yaa..İşte ben ona söyledim onu sevdiğimi meğersem....Tek taraflıymış"dediğinde ağlamaya başladı..Belli ki gerçekten sevmişti ne diyim?
"Şişşt sakin ol canım senden iyisini mi bulcak o sümüklü hem hemen pes mi edeceksin?"diye sorduğunda Eylül'ü ödüllendirecektim güzel gaza getiriyordu çünkü.
Cansu daha fazla ağlamaya başladığında 2.dengesiz de buydu işte!
"Kızım biz ona sümüklü dedik sen sümüklü çıktın kaldır lan kafanı ben birazdan Göktuğ'un yanına gidicem bari benimkine saygı duyun"dediğimde gülmüştü tabi ki t-short umurumda değil maksat güzel dişleri ortaya çıksın.
Birden kapının tekmelenmesi ile karşımda bir Göktuğ görmüştüm.
"Niye gelmiyosun iki saat beni endişelendiriyorsun"diyen Göktuğ'a baktım.Daha 20 dakika bile olmamıştır!
"Dengesizsin gerçekten....!Ne diye kapıyı kırıp içeri giriyosun telefon diye birşey üretti Graham bell hatırla hani bir mesaj yada araman yeterdi"diye sitem ettiğimde Göktuğ dikdik baktı sonra sırıttı.
"Belki seni görmek istemişimdir prenses"diyip yanağıma dokunduğunda...Gözleri ile gözlerim buluştu.Tamam biraz yumuşamış olabilirim..Ama azıcık yani..
"Tamam tamam sen çık beni bekle"dediğimde dışarı çıktı ama kapının önünde durdu.Cansu ve Eylül'e baktığımda gülmekten yerde olduklarını gördüm.Ne yani çok mu komiğiz!?
"Çok mu komik!?"diye bir hışımla sorduğumda ciddileştiler sonra yeniden gülmeye başladılar.
"Evettt ayrıca çok tatlısınız"diyen Eylül'e ölümcül bakışlarımı attım.
Sonra bir hışım kapıdan çıktığımda Ömer'de gülüyordu.Burak ise ifadesizce bakıyordu.Kesin birşey var bu çocukta. Göktuğ'da yanıma gelince
"Nereye gidelim?"diye sordu.
"Bilmem"dedim sırıtmaya başladı.
"Aslında bir yer biliyorum ama.."dediğinde söylediklerini anlamam fazla uzun sürmedi birden ağzını elimle kapattığımda sırıtıyordu.
"Woops'a gidelim"dedim o da onaylarcasına başını salladı.Bak hala sırıtıyor ama bu!
Okulun arka duvarından atlarken ben atlayamayacaktım kesin!
Göktuğ anlamış olacak ki "atla sen ben tutarım"dedi.Bende başımı sallayıp atladım kucağına düştüğümde dudaklarımız arasında milim kalmıştı.Gözlerime baktıktan sonra dudaklarıma bakmaya başladı.Kesin öpçek beni!
Yaklaşmaya başladığında gözlerimi kapattım.Dudaklarımız buluştuğunda dudaklarının tadı...çilek gibiydi..Yaklaşık 10-15 saniye beni öptükten sonra kucağından indirdi.
"Dudakların çok güzel bir tat veriyor şeftali gibi.."dediğinde iltifat olduğunu düşünerek sırıttım.
"Hemen sevinme istediğimi aldım ayrılabilirim hemen"dediğinde sırıtmamın yerini hüznüm kapladı.
"O kadar şerefsiz misin?"diye ciddiyetle sorduğumda bana baktı"Ben bu kokuyu da kalbide bırakmam"dediğinde karşımda romantikleşen bir dengesiz vardı.Yanağından öptüm sonra arabanın önüne geldiğimizde koşarak yan koltuğa oturdum.Utanıyor muydum? Hemde çok.. Umurumda mıydı peki? Hiç sanmıyorum..!

UKALA ÇOCUK(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin