Neler olduğunu hatırlamak yaklaşık beş saniyemi aldı. Ardından tüm vücudum acıyla titredi. Aslında mantıklı bakılacak olursa yaşadığım onca şeyden sonra sadece bu kadar acı çekmem bile mucize sayılırdı.
Kafamı güçlükle yastıktan kaldırıp sırtımı yatak başlığına dayadım. Şu an bildiğim tek şey kesinlikle evde olmadığımdı. Kim beni o yaratığın elinden kurtarıp buraya getirmişti? Ben yeni soruma cevap ararken odanın kapısı açıldı ve çocuklar sırayla içeri girdi.
"Nasıl hissediyorsun Victoria?" diye konuşmaya başladı Marshall.
"Bence şu an soru sorma hakkına sahip olan tek kişi benim çocuklar." dedim. Artık daha fazla soruyu kaldıramazdım. Hepsinin surat ifadesinden anlaşıldığı gibi yaşanan her şeyden habersiz olan bir tek bendim.
"Biliyoruz. Özellikle dün akşam yaşanan olaylardan sonra daha fazla vakit kaybetmeden sana her şeyi anlatmaya karar verdik. Fakat..." diye konuşmasını yarıda kesti Sophie.
"Bak Victoria, bu duyacaklarının hepsi tamamen seninle ilgili. Anlatacağımız şeyleri duyduktan sonra artık dönüşü olmayan bir yola gireceksin." dedi Zoe.
"Duyacakların karşısında öncelikle büyük bir kahkaha atman bile olasılıklar arasında." diye Zoe'nin ardından devam etti Nick.
"Yüzyıllar önce dönemin en güçlü dört cadısı büyülü bir parşömene bir hikaye yazdı. Anlatılanlara göre hikaye yazıldıktan kısa bir süre sonra her bir cadı ard arda intihar etti ve kasabada intihar eden bu dört cadının bir araya gelip yazdıkları hikayenin zamanı geldiğinde gerçekleşeceğine inanılmaya başlandı. Cadıların güçleri göz önüne getirilecek olursa buna inanmakta gayet haklıydılar." diye anlatmaya başladı Vicky.
"Fakat yıllar geçtikçe bu kasaba efsanesine inananlar giderek azaldı. Özellikle bulunduğumuz tarihte inanan kişiler yok denecek kadar azalmıştı fakat senin kasabaya gelmenle işler değişti." dedi Marshall ve sustuktan sonra dudağını ısırıp kafasını öne eğdi.
"Efsane ile benim kasabaya gelmemin ne ilgisi var?" dedim kendimi tutamayarak. Bu anlattıkları ile benim nasıl bir alakam olabilirdi? Cadıların varlığını saymıyordum bile.
"Hikayeye yani efsaneye göre olaylar bir kızın bu kasabaya taşınması ile başlıyor. Bunun normal bir şey olduğunu düşünebilirsin ama tam on sekiz yıldır kasabaya kimse taşınmadı ve hikayede kasabaya taşınan kızın adı Victoria." diye sorumu yanıtladı Samy.
"Efsaneye göre kız, o parşömende yazan her şeyi yaşadıktan sonra dünyadaki tüm doğaüstü canlıların güçlerine sahip olacak. Kasabaya taşınman ile efsane gerçekleşmeye başladı. Kasabaya adım attığın ilk saniyeden beri efsanede yazan olayları yaşıyorsun." dedi Samy ve ardından ekledi
"Bunu kabullenmek zor biliyoruz, bu anlattıklarımız normal şeyler değil."
Anlattıkları karşısında nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Saçmalıktan başka bir şey değildi, bunu çok iyi biliyordum fakat içimden bir his anlattıkları her şeyin doğru olduğuna inanıyordu.
"Doğaüstü canlılara gelirsek eğer biz de onlardanız. Aramızda dört gruba ayrılıyoruz. Ciarcos, Skyser, Lacar ve Licor."dedi Marshall.
"Dövüş konusunda doğuştan yetenekliyiz. Ayrıca fiziksel güç dışında başka bir gücümüz daha var. Güçler kişiden kişiye değişiyor. Mesela ben insanların istediğim bir hastalığa yakalanmasını ya da yakalandığı bir hastalıktan kurtulmasını sağlayabiliyorum." diye konuşmasını bitirdi Marshall ve ardından Zoe devam etti.
"Ben nesneleri hareket ettirebiliyorum. Buna camları kırmak veya bir binayı yerle bir etmekte dahil. Sophie, geleceği görebiliyor. Samy, hipnoz yeteneğine sahip. İnsanları sesiyle ya da gözleriyle istediği şeyleri yaptırabiliyor. Nick ve Vicky ise kardeş oldukları için aynı güce sahipler. Refleksleri çok güçlü, örneğin kilometrelerce uzaklıktaki bir topun geldiğini hissedip top onlara ulaştığında rahatlıkla yakalayabiliyorlar."
"Daha birçok doğaüstü canlı var. Bizler gibi olanlara Licolac deniyor. Dün gece sana saldıran şey ise bir Upir'di. İnsan etiyle beslenirler, görünüşleri insanlardan çok daha farklıdır ve konuşamazlar. Bunun dışında vampirler, cadılar, kurtlar ve devler gibi birçok örnek verebiliriz." dedi Nick.
"Her bir canlı güçlerine göre gruplardan birine seçiliyor. En güçlü olanlar Ciarcos'lar, daha sonra ise Skyser'lar geliyor. Biz Skyser'lardanız. Skyser'lardan sonra Lacar ve Licor grubu geliyor. Bu iki grup en güçsüz olanları. Özellikle Licor'ların güçleri yok denecek kadar az."
"Bakın, sizin de söylediğiniz gibi anlattıklarınız saçma ve inanılabilecek bir tarafı yok. Sizden bana tüm bu anlattıklarınızı kanıtlamanızı istiyorum." dedim. Kesinlikle kanıtlara ihtiyacım vardı.
"Victoria, sana saldıran şeyi gördün ki eğer bir Upir senin için yeterli bir kanıt değilse..." dedi Samy ve kısa bir duraksamadan sonra devam etti.
"Şu an sana anlattığımız her şeye inanmanı istiyorum."
İçimdeki tüm şüphelerin bir anda yok olduğunu hissettim. Artık devlere, vampirlere, kurtlara inanıyordum ve nasıl göründüklerini düşünüyordum.
"Etkili olacağını biliyordum." dedi Samy ve koltuğa oturduktan sonra devam etti.
"Evet, nerede kalmıştık?"
"Okulun başladığı günden beri Skyser'lardan birçok kişi seni korumak için çevrende geziyor. Buna kafedeki Rudi'de, karşı komşun Jackson'da dahil. Tabii Jackson'ın kendine özel yöntemleri var." dedi Nick sırıtarak.
"Gece seni kurtarıp bize haber veren Jackson'dı. Seni gözetlediği sırada bir terslik olduğunu anladı ve tam zamanında Upir'i etkisiz hale getirdi." dedi Vicky.
"Şu an nerede peki? Ya Richard? Onun olanlardan haberi var mı?"
"Jackson evine Upir'in nasıl geldiğini bulmaya çalışıyor. Senin baygın kaldığın süre boyunca buraya üç kez geldi. Şu an kafana aldığın darbelerden dolayı bir hastanede olabilirdin fakat Marshall iyileşmene yardım etti. Seni bir anda tamamen iyileştiremedi çünkü büyük ihtimalle bunu kaldırman imkansızdı." dedi Sophie.
"Richard'a gelince, senin evde yokluğun onun için bir şey ifade etmiyor. Onu sen geri dönene kadar seni aramaması için etki altına aldım. Geri döndüğünde ona her şeyi kendin anlatırsın diye düşündük." dedi Samy.
"Peki, beni neden buraya getirdiniz?" dedim.
"Senin de dönüşüm geçirdikten sonra bir gruba girmen gerekecek. Dediğimiz gibi bu gruplara güç seviyene göre seçiliyorsun fakat sen dünyadaki en güçlü canlı olacağın için istediğin grubu seçme hakkına sahip olacaksın. Tüm gruplar senin onları seçmeni isteyecek. Özellikle de Ciarcos'lar. Gerekirse seni dönüşüm sonuna kadar zorla yanlarında tutmaya hazırlıklı olacaklar. Bu yüzden seni koruyabilmek için buraya getirdik." dedi Nick.
Bir kağıt parçasında yazan hayatı yaşıyordum. Bunu durdurmanın bir yolu olmalıydı. Durdurmak zorundaydım. Bir hafta bile dolmadan yaşadıklarıma bakacak olursak kim bilir zaman geçtikçe başıma neler gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞÜM EFSANESİ-Başlangıç
خيال (فانتازيا)"Kurtlar tekrar dönüşemediğinde, vampirler açlıklarını dindiremediklerinde, Upirler birbirlerini öldürmeye başladıklarında, cadılar güçlerini kaybettiğinde, dört büyük yok olmak üzereyken sen adeta yeniden doğacaksın Victoria. Bırak önünde diz çöks...