2. BÖLÜM

246 38 2
                                    

Dışı tenha;
İçi mahşer insanın...

Servisten hızlıca indim. Az daha kalırsam özellikle beyin bölgesinde büyük hasarlar oluşacağına dair içimde şüpheler vardı. Temiz ve soğuk havanın yüzüme vurmasına izin verdim. Ohh bee dünya varmış.

Yavaş adımlarla sınıfa doğru çıktım. Yapacak bir şeyim yoktu nasıl olsa.
YGS den sonra okulu boşlamıştım. Hocalar bile artık bizi takmazken benim okulu takmam saçma olurdu zaten.

Sınıfa doğru ilerlerken 4 koca yılı düşündüm. Gülümsemeden edemedim. Hiç bitmez dediğim okul 3.5 ay sonra kapanıyordu. Ve ben bu gerçeğe hala inanamıyordum. Cidden bitiyormuydu.?

Sınıfın kapısını açtım. Bağırmaya yakın bir sesle:
-Selamün aleyküm gençler.
Kızlar kafalarını kaldırıp bana baktılar. Hepsinin gözünde aynı ifade: Uykusuzluk .
Yavaşça gülümsediler .
-Ve aleyküm selam Feyza.
-Hayırdır nedir bu haliniz ?
Uykusuzluktan ölecekmiş gibi bakan Elif:
-Proje ve performansların son günü, dün gece tamamen onlarla uğraştım .
Ve yalnız değilim sınıfın yarısı son güne bırakmış.

Proje ve performans demesiyle beynim kısa süreli bir şok yaşadı. 
Ardından ise büyük bir rahatlama . Allah'tan projeleri geçen hafta yapmıştım.

Yoksa bende uykusuzlar kervanına katılırdım hiç şüphesiz. Ah işte ben ya :)
Akıllı öğrencinin hali bir başka oluyor canım.

Çantamı sıraya koydum. Cam tarafı sonda bir önceki sırada oturuyordum.
Dersin çoğunu ise camda dışarı bakarak geçiriyordum. Büyük ihtimalle bugün de öyle olacaktı.

Dip bölüme geçtim. Çantanın üstünde kollarımı birleştirip kafamı üstüne koydum . Dersten önce biraz uyumak hiç fena olmazdı. Sınıfın yarısı zaten esniyordu . Kendilerini bıraksalar dakikalar içinde uyurlardı.

Kıyamam ben onlara ya... O yüzden onların yerine ben uyuyacaktım. Yalnış anlaşılma olmasın kendim için değil yani :)

-Feyza kalk kızım yerine yat . Hadi yavrum üşüteceksin bak .
Gözlerimi açtım yine nerde uyuya kalmıştım. Kesin projeleri yaparken uyumuştum.
-Tamam anne yatıcam biraz...
-Hahahaha hahahaa. ..
Neden sınıf burda neden ya da dur.
Ben nerdeyim yaa daa sınıf neden gülüyor.
-Günaydın Feyza

Kafamı kaldırıp edebiyatçının kızgın gözleri ile karşılaştım . Bütün gerçekler şimşek gibi çaktı beynimde : Uyuya kalmıştım hem de derste hemmdee edebiyatçının dersinde .
Hüseyin Bolt'a eş değer bir hızla kalktım
-Öz... özür dilerim hocam bir an dalmışım.
-Tesadüfe bak ki geçen haftada dalmıştın değil mi ?
En şirin gülümsememi takındım:
-Öncelikle hocam tesadüf diye bir şey yoktur Tevafuk vardır. İkincisi geçen hafta kulağım sizdeydi üçüncüsü...
Semra hocanın daha fazla o ürkütücü gözlerine bakamadım. Tamam cesaretli bir insandım ama bir yere kadar . Kafamı indirdim ve sustum.

-Tahtaya geç çabuk.
-Tah.. Tahtaya mı?
-Tahtayaaa
-Hocam benim tahta fobim var ne olur tahtaya çıkmayım sadece dalmış. ..
-Feyza tahtaya geç!
Yalvaran gözlerle Semra hocaya baktım. Ama nafile ! Semra hocanın inadını bilirdim . Tahtaya çıkarmadan rahat etmezdi. Yani yapacak bir şeyim yoktu . İstemeye istemeye tahtaya doğru yürüdüm .

Adımlarım küçük bir çocuğun adamlarından farksızdı. Okula gitmek istemeyen bir çocuk kadar isteksiz.

Ne vardıda sanki uyumuştum .
En masum bakışlarımı takınarak çok değerli sevgili hocama baktım:
-Sana nasıl bir ceza vermemi istersin?
Hah tek ayak üstünde dur de de tam olsun bari.
Mırıltılı bir sesle :
-Siz bilirsiniz hocam.
-Hımmm en güzel ceza sanırım konu anlatman. Bir daha ki dersimiz ne zamana Ha evet yarına .

Bir an bayılacağımı zannettim. Yarın olmazdı ki olamazdı. Bu akşam amcamın sözü vardı. Ben ne zamana hazırlayıp çalışacaktım. Bittim galiba..

-Hocam akşam amcamın sözü var onun için evde de büyük hazırlık var ben ne zaman çalışayım etmeyin eylemeyin.

Amcamın sözlenmesine şaşırmış olacak ki :
-Nasıl yani amcan kaç yaşında ki?
-23 yaşında. Beklenmedik süpriz gibi birşey hocam.
Sinirli yüzü yumuşadı . Evvet işte bu.
-Peki bu sefer seni affedelim.
Tam sırama geçiyordum ki
-Dur biraz hemen öyle kolay kurtulamazsın.

Yüzünü muzip bir gülümseme kapladı.
Daha demin bittim mi demiştim?
Hayır asıl şimdi bitmiştim.
Bu yüz ifadesi hiç hayra alamet değildi ya neyse.

-Bize gece gördüğün rüyanı anlat hadi..
Rüya demesiyle kaskatı kesildim.

-Hadi Feyza, yoksa rüya görmedin mi?
-Gö.. gördüm.
-Tamam anlatda seni dinleyelim.

Ne anlatacaktım ki. Normal bir rüya görmeyeli tam bir sene olmuştu. Hayır kendine gel Feyza. Farklı bir şey düşün sakın eskilere gitme! Anılar gözümün önüne gelmeye başladığında onları silmem gerektiğini farklı şeyler düşünmem gerektiğini biliyordum. Kalbim kulaklarımda atıyordu. Sesi bastırmak için bağırmak geldi. Delicesine bağırmak ...

Üstesinden gelmeliydim çıkmalıydım bu durumdan . Daraldığımı hissettim sanki oksijen kalmamış gibi hepsi tükenmiş gibi ...
Hakan'ı gördüm bana bağırıyordu. Hep aynı şeyi söylüyordu.
Hayır gerçek değil sadece kabus bitecek.
Sakinleşmeliydim hiç bir şey düşünme . Nefes al, kalp ritmini düzenle, sakinleş...
Evet doktor öyle demişti değil mi ? Nefes al anıları düşünme sadece nefes al!

Dudağımda bir sıcaklık hissettim ardında hafif bir sarsılma ...

Feyza, Feyza kızım iyi misin ?
Sesi çok uzaktaymış gibi geliyordu .
-Biri peçete getirsin!
-Feyza kendine gel.

-Düzenlendi☆

Kırık Serçem (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin